English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kanıtla

Kanıtla traducir español

1,498 traducción paralela
- Kanıtla.
- Demuéstralo.
Eğer öyle ise, bu soruyu destekleyen herhangi bir kanıtla yüzleşme hakkım olmalı. - Ret mi ediyor...
Si es así, creo que tengo el derecho... de ser confrontado con alguna evidencia que apoye la pregunta.
Evet, Andrea savımı doğrulayan birkaç kanıtla çıkageldi. İşte, böylece...
Si, Andrea consiguió algo de evidencia... que puede apoyar la teoría que yo tenía, así que...
Kanıtla.
Pruébalo.
İyi, kanıtla öyleyse.
Demuéstralo.
Kanıtla mı konuşuyorsun?
Estás hablando de la muestra?
- Çünkü, değiştirme istasyonunda, Nadia'nın masum olduğunu ispatlayan bir kanıtla karşılaştım.
Porque vine por el cruce de estaciones que prueba que Nadia es inocente.
Çünkü, değiştirme istasyonunda, Nadia'nın masum olduğunu... -... ispatlayan bir kanıtla karşılaştım.
Porque vine por el cruce de estaciones que prueba que Nadia es inocente.
Seç ve Tanrı'nın isteğini yapacağını kanıtla.
Elige y demuestra que cumples con la voluntad de Dios.
Lois'e onu sevdiğini kanıtla.
Demuéstrale a Lois que la amas.
Pekala, kanıtla o zaman.
¿ Sabes qué? Demuéstralo.
Kanıtla.
¡ Demuéstralo!
Çok basit bir şekilde söyleyeceğim Dresden, Eğer başka biri yaptı ise kanıtla.
Voy a hacer esto muy simple Dresden si alguien más hizo esto pruébalo.
Kanıtla... ve eğer işi batırırsam Cezalandırılmaktan da kurtulamam.
Pruébalo... Y si lo arruino no es probable que consiga una estancia de ejecución, tampoco.
Kanıtla.
Demuéstralo.
Kanıtla. - Senin derdin ne?
Cuál es tu problema?
Öyleyse, kanıtla.
pruebalo.
Onun bir kanıtla oynamasına izin mi verdin?
¿ Lo dejaste alterar pruebas?
Kanıtla, geri zekalı.
¡ Pruébalo, tonto!
Haydi gel, bana kanıtla.
Vamos, demuéstramelo.
Haydi Kurt, onun yaşadığını kanıtla.
Vamos, Wolf, dame una prueba de vida.
Kanıtla o zaman.
Pruébamelo.
Yanıldığımı kanıtla tatlım.
Muéstrame que me equivoco, cariño.
Yanıldığımı kanıtla.
Muéstramelo.
Bütün bu boktan şeyler midemi bulandırıyor kanıt peşinde koş, tutukla rapor yaz, kanıtla, icabına bak.
No, señor. Sólo me harté de todo el maldito juego correr buscando pistas, haciendo arrestos escribir informes, dar testimonios, hacer tratos.
Kanıtla
- Demuéstralo.
Ve bunu kanıtla. Sana kol kanat gereceğim.
Y para probarlo... me voy a arriesgar contigo.
- Kanıtla!
- ¡ Pruébalo!
Kanıtla!
¡ Pruébalo!
Öyleyse bunu kanıtla.
Entonces pruébalo.
Hayır, sadece oğlunuzun, siz ikinizin Tanrı olmadığınızın yürüyen kanıtı olan bir kızla birlikte olduğunu görmek istemiyorsunuz,... herkesin mükemmel görünmesini sağlayamadığınızın bir kanıtla.
No, lo que vosotros no quereis es ver a vuestro hijo saliendo con una chica, que es la prueba viviente de que no sois dioses. y de que no podeis hacer perfecto a todo el mundo.
Kanıtla, hadi canlı yapışını görelim.
Pruébalo. Veamos cómo Io haces.
Bunun sen olduğunu bana kanıtla.
Pruébame que eres realmente tú.
- Kanıtla öyleyse.
- Compruébalo.
İnsanlara artık kız gibi olmadığını kanıtla.
Demuéstrale a la gente que ya no eres un coño.
Bu çocuk kanıtla kaplı.
El cuerpo de este pequeño debería estar cubierto de evidencias.
Bana otoimmün olduğunu kanıtla ondan sonra prednisonu alırım.
Muéstrame pruebas de que es una auto inmune y luego tomaré la prednisona.
O yüzden hazırsan, hazır olduğunu kanıtla.
Así que si estás lista, más vale que empieces a probarlo.
Sana güvenebileceğimi kanıtla.
Probarme que puedo confiar en ti.
Kanıtla!
¡ ¡ Enséñamelo!
Kanıtla oynamanın cezasını biliyor musun?
¿ Conoces las consecuencias de falsificar pruebas?
Karın görecek diye korktuğun için oynamazsın kanıtla.
Tu no te alteraste las pruebas porque estabas asustado de que tu mujer pudiera verlo.
Haydi kanıtla bakalım.
Pruébalo.
O zaman yapman gerekeni yapacağını kanıtla.
Entonces demuestra que tienes lo que se necesita.
Kanıtla, Hollywood.
¡ Pruebalo, Hollywood!
Haydi Naomi, onlara yanıldıklarını kanıtla.
Vamos Naomi. Demuestrales que están equivocados
Bir yıl önce Meksika'yı terk etti, ve Ochoa Kartel'inin Amerika'daki dağıtım şebekesini çökertmeye yetecek kadar kanıtla Los Angeles'e geldi.
No, no Mateo. Hace un año, abandona México, conduce hasta Los Ángeles con evidencia suficiente para desmantelar a la mitad del sistema de distribución estadounidense del cartel Ochoa.
- Bunu bana kanıtla öyleyse.
- Pruébamelo.
Hakkı ya da haksız olduğum kanıtla... Neyle uğraştığımı bilmek istiyorum.
Sueño con tacos desde hace dos semanas.
Heap'te gerçekten çocuk pornosu var mıydı yoksa onları sahte bir kanıtla yemledin mi? Sen de oradaydın.
¿ Heap tenía realmente pornografía infantil... o fraguaron la evidencia junto con la orden?
Yanlışımızı kanıtla.
Entonces dinos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]