English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kardeşin

Kardeşin traducir español

12,060 traducción paralela
- Evet. Ama kız kardeşin de boşa çıktı maalesef.
Sí, pero... tu hermana resultó ser también una decepción.
- Kız kardeşin kıskanmasın sonra?
¿ Tu hermana no estará celosa de nosotros?
- Kardeşin yöntemlerimize güvenmiyor.
Hola, señor. Tu hermano menor duda de nuestros métodos. Hermanastro, lleva media sangre.
Kardeşin ne yapardı?
¿ Qué haría tu hermano?
Kız kardeşin iyi mi?
¿ Está bien tu hermana?
Sen ve kız kardeşin, birbirinize çok benziyor olabilirsiniz ama birbirinizden çok ama çok farklı insanlarsınız.
Puede que tú y tu hermana seáis idénticas físicamente pero sois dos personas muy muy distintas.
Gerçekten bir şeyler dönüyorsa kız kardeşin bizim için gelir değil mi?
Si estuviera pasando algo ahí fuera tu hermana hubiera venido a por nosotros, ¿ no?
Kardeşin ve Simon iyi ekip oldular.
Simon y tu hermana parecen trabajar bien juntos.
Babam kaydımdan sildi çünkü bu benim sırrım, kız kardeşin ile ilgili senin sırrın gibi ve kimse kız kardeşini bilmiyor.
Mi... padre lo eliminó de mis antecedentes porque ese es mi secreto, así como tu hermana es tu secreto, y nadie sabe sobre ella.
Hayır, sonra Mike'a taşınacak ve senin üvey kardeşin olacak.
No, porque luego se mudará con Mike y será tu hermano de acogida.
Ona, endişe duyması gereken üvey kardeşin ben olmadığımı söyledim.
Le dije que no soy el hermano del que debería preocuparse.
Kardeşin onları bana gösterdi.
Tu hermano me lo mostró.
Eğer yalan söylüyorsan, kardeşin ölür.
Si me estás mintiendo, tu hermana muere.
Ve şimdi bu işe yaramaz yalan yüzünden kız kardeşin ölecek.
Y ahora tu hermana morirá por una mentira inútil.
Kardeşin dışarda mı?
¿ Tu hermano está ahí fuera?
Kardeşin orada mı?
¿ Tu hermano está allí?
Küçük yaltak kardeşin bizi sattı.
PREVIAMENTE... Tu hermanito llorón nos vendió.
Patronumuz yeni bir patron olacağını söyledi, tatlım. Senin kardeşin.
El jefe dijo que habría un jefe nuevo, cariño, tu hermano.
Ama iki kardeşin de yerin bulmakta güçlük çekiyoruz.
Pero nos esforzamos en ubicar a los dos hermanos.
Evlat, şimdi böyle gözükmediğini biliyorum ama kız kardeşin büyüdüğünde kendini daha iyi hissedeceksin.
Hijo, sé que no te puede parecer así ahora, pero te alegrarás de tener una hermana cuando crezcas.
Kötü haber vermek istemem ama kardeşin iyi biri değil.
Lamento decírtelo pero tu hermano no es un tipo muy agradable.
Kız kardeşin öldürülmeden 30 dakika önce Ken Song'la bir barda bulunmana ek olarak, onunla öpüştüğünü hatırlayıp hatırlamadığını sormak isterim.
Me gustaría preguntar si, además de su ser en un bar con Ken canción 30 minutos antes de que se asesinó a su hermana, Me gustaría preguntarle si recuerda lo que fuera con él.
Yanlış kardeşin öldürüldüğüne tanık oldum.
Vi al hermano equivocado morir.
- Aman tanrım, dostum. Kız kardeşin gibisin.
Dios mío, hombre, eres como tu hermana.
Ama her durumda da, güzel bir gece olacak güzel yemek, güzel arkadaşlar ve hatta kardeşin bizim için birşeyler çalmayı bile teklif etti.
Pero, en todo caso, va a ser una gran velada, con buena comida, buenos amigos, y tu hermano hasta se ofreció para tocar algo de música para nosotros.
Kardeşin etrafa soruyor ama şimdilik bir şey yok.
Tu hermana está preguntando por ahí, pero hasta el momento sin resultados.
Kardeşin iyi olacak.
Tu hermana se pondrá bien.
Ne sen ne kardeşin ne de dostun Napalutu.
Ni la tuya ni la de tu hermana... o incluso tu compañero Napalutu. Napalutu...
Ve fotoğrafta gördüğün karede ise kız kardeşin ve arkadaşı, adamın üst düzey elemanıyla buluşuyorlar.
Y la mujer de la foto... la que se reúne con tu hermana y su amigo de emergencias médicas... es su principal operativo.
- Kardeşin de bu işin içinde.
Tu hermana estaba involucrada.
Kardeşin gibi senin de kaderin mühürlü.
El tuyo está sellado, al igual que el de tu hermana.
Ben hep senin kardeşin olarak burada kalmak zorunda kalıyorum.
Yo solo me quedo aquí contigo.
Her zaman senin soytarı kardeşin oldum.
Siempre soy tu hermano bufón.
Küçük yaltak kardeşin bizi satışa getirdi.
Tu hermanito llorón nos vendió.
Peki kardeşin nerede?
Pero, ¿ dónde está tu hermana?
Kız kardeşin olduğunu da mı hatırlamıyorsun?
¿ Puede que ni siquiera recuerdas que tenías una hermana?
Ben senin kardeşin değilim ve şu an da kesinlikle... -... duygusal bir an yaşamıyoruz.
No soy tu hermano y no estamos en medio de nada.
Kardeşin olarak senden bir yardım istiyorum.
Estoy pidiendo como su hermano por su ayuda.
Kardeşin Tristan'ın kehanetini anlatmış olmalı.
Tu hermano debe haber dicho a Tristán acerca de la profecía.
Kardeşin yabani böğürtlenler gibi kokardı sarhoş ediciydi ve gece lavanta gibi kokuyordu.
Tu hermana olía a frutas del bosque... era intoxicante... y la noche olía a lavanda.
Kardeşin benden vazgeçmeni sağladı.
Tu hermano te ha puesto en mi contra.
Kardeşin içeride.
¡ Sayu está ahí dentro! ¡ Nos vemos!
Ufak Rick senin kardeşin mi, yoksa kuzenin mi?
Entonces, ¿ el pequeño Rick es tu hermano, tu primo...?
Kardeşin ta Sri Lanka'dan buralara kadar getirdi ne güzel.
Su hermano los ha traído amablemente desde Ceilán.
Kardeşin aradı.
De tu hermana.
Kardeşin delinin teki... Katil ve üstelik kafir.
Su hermano está loco, es un asesino y un blasfemo.
Kardeşin yaptığında başarılı olursa benim düşündüğüm değil, tüm dünyanın düşüncesi değişecek.
Si su hermano logra el éxito en lo que está haciendo no significa solo mi condenación, sino la del mundo entero, un mundo sin Dios.
Ben olsam utanç içinde ölen bir kız kardeşin öcünü almak için kullanırdım.
Yo también lo hubiera usado... para vengar a una hermana que recibió una vergonzosa muerte.
Artık ihtiyacımız olan tek şey Kol'un külleri ve iki kardeşin kanı.
Tiene un sentido perfecto. Ahora todo lo que necesitamos son las cenizas de Kol y la sangre de dos hermanos.
Kardeşin kayıp.
Tu hermana está desaparecida.
Şimdi kardeşin benim elimde, kardeşe karşı kardeş
Ahora tengo a tu hermano, un hermano por un hermano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]