English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Karla

Karla traducir español

516 traducción paralela
Phoebes'ın emriyle dört yandan yağan karla her yer beyaza bürünür.
Mientras tanto la nieve cae desde las cuatro esquinas. cubriendo el suelo con su tapado blanco.
Dağlardan gelen karla soğutulmuş baharatlı şarap.
Vino con especias, enfriado con nieve de las montañas.
Sert soğuğun girişini engellemek üzere, Nyla ve Cunayou, iglo duvarlarındaki her kat ve boşluğu karla dolduruyor.
Para mantener fuera el penetrante frío, Nyla y Cunayou sellan con nieve cada grieta y abertura en las paredes del iglú.
Karla kaplı yollarda motorsiklet kazası mı geçirdiniz efendim?
¿ No ha tenido cuidado en esas carreteras tan resbaladizas?
Hendek karla örtülmüş.
La zanja está llena de nieve blanda.
Onu daha çok sevdim çünkü tavuklarla ve karla birlikte yılbaşı kartını andırıyordu.
Esa me gusta más, porque parece sacada de una tarjeta navideña, con gallinas y nieve.
Herkes, yerlerin karla kaplı olduğunu düşünecek.
Como si hubiera nieve en la calle.
Oranın aksine, burada her yer karla kaplı.
A diferencia de allí, aquí el suelo ya está cubierto de nieve.
Bu karla erzak alıyorum ve bakkal da kar elde etmiş oluyor.
Compro comida y el que me la vende vive de eso.
Ve gittim de. Sıradışı bir atmosferde buluverdim kendimi. Zaman da karla beraber eriyordu sanki.
Y al acercarme, sentí un aire poco habitual en el ambiente, como si el tiempo se fundiera con la nieve.
Karla karışık ince bir kar yağmaktaydı. İnsanı hem donduruyor, hem de sırılsıklam ediyordu.
Nevaba una nieve muy fina, terriblemente glacial.
Subay eve döndüğünde üzerinin bir miktar karla kaplı olacağını tahmin ettim. Fakat dönmedi.
Imaginé al oficial afuera y esperaba verlo entrar lleno de nieve, pero no vino.
- Ya dağlar karla kaplı olursa?
- ¿ Y si nos nieva? - No discuta conmigo.
Grey Rock Geçidi yıl boyunca karla kaplıdır ki orası deniz seviyesinin 9000 feet üstündedir.
Nieve todo el año, por el paso de Grey Rock que está a 2700 metros sobre el nivel del mar.
Joe Sam'in ilk karla nasıl kendine geldiğini biliyorsun.
Sabes como se pone Joe Sam con las primeras nieves.
İlk karla her zaman olur.
Siempre le ocurre con las primeras nieves.
İlk karla her zaman olduğunu söylüyor.
Afirma que llega con las primeras nieves.
Karla kaplı yamaçlar, kayak.
Pistas cubiertas de nieve, esqui...
- Onunki. "Ateşi olduğu için içi karla doldurulmuş bir yorgan... " kılıfının altında at arabasının içine saklandı.
La escondieron en una carreta entre la paja, cubierta de sábanas con nieve por la fiebre.
Aman kayalara çok fazla güvenme, çünkü karla buz onları çatlatır.
Pero no te fíes, la roca está estropeada por el hielo.
Karla kaplanmışsa, rüzgârı arkana al.
Si se borran, ve como va el viento.
- Küba'nın karla kaplı dağları hakkında.
- Sobre las cumbres nevadas de Cuba.
Küba Havayolları'nda çalışan cesur bir pilot... Küba'nın karla kaplı dağlarında kaybolur.
Perdido en las cumbres nevadas de Cuba, un apuesto piloto de Aerolíneas Cubanas...
Ama kız ise, buzun üzerine yatırıp ağzını karla doldurmalısın.
Pero si es hembra, ponla desnuda sobre la nieve y llénale la boca con nieve.
Kış geliyor, görüyorsun. Tepeler karla kaplandı bile.
El invierno está llegando, ves, los picos están cubiertos de nieve.
Sonra Pyrenees'lere döndük. Bu seferde kar ve karla karışık yağmur yağdı.
Hemos cruzado los Pirineos con nieve y con hielo.
Bir kumaş daha alır, onu da 3 parçaya ayırırsın ve 3 kuruş karla satarsın.
Compras otro paño. Lo cortas en 3 trozos..... y lo vendes con 3 peniques de beneficio.
Çok kar yağıp da tüm kabloları karla kaplandığında ne olacak, ben onu görmek istiyorum. Ne yapacaklar acaba?
Quiero ver qué pasa cuando caiga mucha nieve y todos sus cables queden tapados. ¿ Qué harán?
Piskoposluğum ve manastırlarımdan gelen karla satın alındı.
Adquiridos con los beneficios de mis diócesis y abadías.
Bak, bu kasaba karla kaplı.
Mira, la ciudad está cerrada por la nieve.
Madenciler burada olmayacak. Yol karla kapandı.
Los mineros tampoco vendrán esta semana, la nieve ha borrado el camino.
Altı kredi. Küçük bir karla mantıklı bir pazarlık.
Seis créditos más un pequeño margen de ganancia, un incremento del 10 %.
Biz sanki karla uğraşmıyoruz burada.
Usted piensa que no tenemos nieve por aquí?
Karla çok ilgilenmem.
No me gusta mucho la nieve.
Yumurta başına iki sent karla.
Con un beneficio neto de dos centavos por huevo.
Karla kaplı zirveler...
Las cimas cubiertas de nieve...
Yarın karla birlikte insan ırkı da düşecek.
Mañana la nieve caerá y así lo hará la raza humana.
Bayan Clara ve karla ilgili endişeleri.
La Srta. Clara y sus preocupaciones sobre la nieve.
Karla birlikte eridi mi?
¿ Derretida con la nieve?
Kar taneleri yumuşacık, bembeyaz, ne güzel bir manzara. Her taraf karla dolmuş...
Los blancos copos de nieve dan vueltas desde la aurora, en medio del patio son grandes los montículos ahora.
İstasyon yolu karla kaplanmadan gidelim.
Pongámonos en marcha antes de que la nieve bloquee el camino.
Yollarda herhangi bir işaret levhası bulunmuyordu. Yolumuzu bulabilmek için donan atlardan kar duvarı örüyorduk. Çünkü esen rüzgar yolları karla kapatıyordu.
En Rusia, hubo Tabletas de señalización y para encontrar nuestro camino, había preparado a los órganos flor y nata de los caballos, a lo largo de las paredes de nieve, no nos perdemos, durante tormentas de nieve.
Bugün, Finlandiya karla kaplı toprakları üzerinde vahşice saldıran düşmana karşı savaşıyor.
Finlandia hoy, entre la nieve y sus lagos helados esta luchando contra las fuerzas de una violencia sin escrúpulos del mismo modo que lo hacemos nosotros
Hepsinden öte, heryer karla kaplıydı. İlerlemek için kayak takımları şarttı. Lakin bizde de kayaklı birlikler mevcut değildi.
"Lo que era mas importante era que todo el suelo estaba cubierto de nieve y la única forma de llevar a cabo la operación era con tropas de nieve y no teníamos tropas de nieve".
Ağzım karla doluyor. Nefes alamıyorum, seni göremiyorum.
La nieve me llenaba la boca, me ahogaba, ya no veía tu cara.
İlk kar yağdığında küreğimi o sert ve sulu karla doldurup 14 kat yukarıdan kafasına atıp, o lanet kafatasını çatlatacağım!
En la primera nevada, llenaré mi pala y se la descargaré en la cabeza. ¡ Le partiré el cráneo!
Fakat şimdi arabaların hepsi karla kaplanmış vaziyette.
Ahora todos los coches están cubiertos de nieve.
Tamamen karla kaplıydı dağlar.
Allí hay mucha nieve.
Karşıdaki dağın karla kaplı olduğunu görebilirsin.
Se veían las montañas llenas de nieve.
Her şey karla örtülü.
Todo está cubierto por la nieve.
Kaçıp kurtulmam içn her yer karla örtülü olmalı.
Sólo puedo marchar cuando la nieve lo permita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]