Kazaklar traducir español
329 traducción paralela
KAZAKLAR
Los Cosacos.
"Kazaklar nerede?"
¿ Donde están los cosacos?
Sızanlar, ana avluda Kazakların arasında iş başında.
Los agitadores se emplazaron en el patio principal entre los cosacos.
Kazaklar teslim oldular.
Los Cosacos se rindieron.
Biz Kazaklar yalnızlıktan ilham alırız.
Los cosacos encontramos la inspiración en soledad.
Kazaklar, yardım edin! Büyük Frederick'i öldürüyorlar!
A mí, cosacos, van a matar a Federico el Grande.
Çantalarına, sahip oldukları çok az şeyi ;... eski giysilerini, kazaklarını, eski mektup destelerini doldurup... yontulmuş bastonlarla yola koyuldular.
Guardan en sus petates sus exiguas posesiones, ropas antiguas, jerséis, montones de viejas cartas, bastones tallados a mano, y ¡ se ponen en camino!
Etekler, yelekler, gömlekler, kazaklar getirdim sizlere...
- Buenos días. Traigo calcetines, zapatitos y gorritos para niños.
- Kazaklar geldi!
- ¡ Han llegado los cosacos.
General, emri altındaki Kazakları gönderir Kazaklar saldırır ve onu kaçırırlar.
El general envía a sus cosacos. Los cosacos atacan. La raptan al galope.
Baksana, çarımızın kızı kazaklar gibi içiyor.
La hija del zar bebe como un cosaco.
Kazaklar saldırdığında... Çarın uşakları, cellatlarla...
En cuanto los cosacos atacaron, verdugos miembros del séquito zarista,
Semaver Çayı Kazakları'nı sunuyoruz.
Los Cosacos del Té en Samovar.
Volga teknecileri, Kazaklar,.. ... Ukraynalılar ve Moğollar biraz serinlik için yanıyor.
Marineros volgas, cosacos, ucranios y mongoles... deseando la pausa que los refresca.
Diğer her şeyi bırak, eğer onun bir Amerikan kapitalistinin kızıyla evlendiğini duyarlarsa onu 20 yıl içeri atarlar. Tuz madenlerinde kölelik yapar, karda yalın ayak o ağır torbaları taşır. Kazakların sıcak nefesinden başka onu hiçbir şey ısıtamaz.
Si encima de todo, se enteran que está casado... con el parásito de hija de un capitalista norteamericano... lo condenarán a 20 años... trabajando en las minas de sal, cargando bolsas pesadas... descalzo por la nieve sin nada que lo mantenga abrigado... sino el aliento caliente de los cosacos.
Kazaklar.
Los cosacos.
Kazaklar birazdan burada olurlar.
- Los cosacos llegarán.
Kazakların komutanı Oumansky.
Coronel de los cosacos de Oumansky.
Evet, Taras Bulba, Kazakların komutanı Oumansky,
Bien, Taras Bulba, coronel de los cosacos de Oumansky,
Bu yüzden de majesteleri, Kazaklar güçlerini bize çevirmeden sizin atlarınızı dağıtıyor.
Por eso Su Majestad Imperial está dispersando las tropas cosacas, antes de que ustedes nos apunten con sus caballos.
Çiftliklerinin yanmasıyla, Kazaklar çok sevdikleri steplere dagıldılar.
Al quemarse sus granjas, los cosacos se esparcieron por sus amadas estepas.
Kazaklar neden zırh giymiyorlar?
¿ Por qué los cosacos no usan armadura?
Tıpkı Kazaklar gibi at sürüyor ve tıpkı bir Kazak gibi savaşıyor.
Cabalga como un cosaco, lucha como un cosaco.
ve çok yakında, ona Kazaklar gibi içmeyi de öğreteceğiz.
Y pronto le enseñaremos a beber como un cosaco.
Kraliyet bütün Kazakları affetti.
Perdón real para todos los cosacos.
Polonyalılar Kiev Akademisine bütün Kazakları da kabul ediyor, ve Taras Bulba'nın oğulları oraya giden ilk Kazaklar olacak.
Los polacos abrieron la Academia de Kiev a todos los cosacos, y los hijos de Taras Bulba serán los primeros en entrar.
Diyor ki, bundan sonra Kazaklar hiç bir zaman endişelenmeye değmez.
Está diciendo que no deben preocuparse más por los cosacos.
Papaz Mikhail biz Kazakların bilmesi gereken her şeyi ögretti.
El padre Mikhail nos enseñó todo lo que debía saber un cosaco.
Domuzlar, cüzzamlılar ve arkadan Kazaklar gelir.
Cerdos, leprosos y cosacos por atrás.
Tam aksine, sen beni Kazaklar adına ümitlendirdin.
Al contrario, haces que tenga esperanzas en los cosacos.
Kazakları durdurun!
¡ Detengan a los cosacos!
Taras Bulba'yı arıyoruz. Oumansky Kazakları nın Albayı.
Estamos buscando a Taras Bulba, coronel de los cosacos de Oumansky.
Kazaklar evin etrafında at taşımaktan daha iyi bir iş bulduklarında, zaman ellerimizde olacak.
Falta muy poco para que los cosacos tengan algo mejor que hacer que cargar caballos por la casa.
Bütün kıllı dilli Kazaklar barut dolu mataralarınızla Kutsal Paskalya haftasında Dubno yolu üzerindeki Chigirin'de toplansın.
Todos los cosacos ebrios y con la petaca llena de pólvora se reunirán en Chigirin, camino a Dubno, antes del primer día de Semana Santa.
Çünkü Kazaklar Polonyalılarla daha önce bir kere daha savaştı, yoksa unuttun mu?
Porque los cosacos ya luchamos por los polacos, ¿ o lo olvidaste?
Kazakların Polonyalıların ayağını öpen cahil barbar olduklarını, ya da Polonyalılarla savaşta savaşacak kadar iyi fakat Polonya sokaklarında dolaşamıyacak, ya da Polonyalı bir kadına bakamayacak, yada toprağını yönetemiyecek kadar kötü olduklarını ögrendim.
Que el cosaco es un bárbaro ignorante que sirve para besar los pies de un polaco, o para luchar por ellos, pero no para caminar por las calles polacas. Ni para mirar a una polaca. Ni para gobernar su propia tierra.
Ateşli yassı ekmek, Kazaklar.
Pan humeante, cosacos.
Cennete bakın, Kazaklar.
Miren el cielo, cosacos.
Kazaklar.
Cosacos.
- Kazaklar savaşacak.
- Los cosacos lucharán.
Kazakları yumuşak yapıyorlar artık.
Ahora las tricotas las hacen suaves.
- Kazaklar vardır.
- Hay cosacos.
Kazaklar!
¡ Rajémonos! ¡ Los cosacos!
Kizlar! Kazaklar geliyor!
¡ Miren chicas, cosacos!
O sadece erkek kazakları giyer.
Sólo lleva ropa de hombre.
İşte Alman kazakları, iç çamaşırları.
. Tengan, suéteres alemanes.
Deniz mavisi Shetland kazakları.
Suéteres azul marino.
Kazaklarının rengini de sevmiyorum artık. Hem beni öyle sıkıyorsun ki anlatamam.
Ya no amo tu cara, tus ojos, tu boca, el color de tus jerseys...
Kazaklar, Uralsk'ta Bolşeviklerle savaşıyor! General Denikin Donets Basin'e doğru ilerliyor!
El General Denikin avanza hacia el Don Basin
Kazaklar!
¡ Cosacos!
Kazakların atları Seine nehrinde su içiyor.
Los cosacos dan de beber a sus caballos en el Sena.