English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kazon

Kazon traducir español

229 traducción paralela
Bekçi'yi öldürdünüz, Kazon'a savaş ilan ettiniz, ve kaynakları için gezegenlere akınlar düzenlediniz.
Mataron al Guardián, declararon la guerra a los Kazón, han despojado planetas...
- 195 işaret 6 istikametinde bulunan, Kazon aracı.
Una nave espacial kazon acercándose en 195 marca 6.
Bilgisayar, Kazon aracına bir kanal aç.
Computadora abra un canal con la nave kazon.
Kazon-Ogla uzayında bulunuyorsun, Federasyonlu.
Está en espacio de los kazon-ogla, Federación.
Chakotay'dan, Kazon aracına.
Chacotey a la nave Kazon.
Chakotay'dan, Kazon aracına.
Chacotey a nave Kazon.
Chakotay'dan, Kazon aracına. Beni duyuyor musun?
Chakotay a nave kazon. ¿ Me recibes?
Bilgisayar, Kazon aracı içinde hayat işareti var mı?
Computadora, ¿ hay signos de vida en la nave Kazon?
Kazon gemisi, motorların kritik durumda.
Nave kazon, tu núcleo está en estado crítico.
Voyager'a döner, dönmez bir Kazon gemisi bulup seni teslim edeceğime, söz veriyorum.
Te prometo que tan pronto llegue a la Voyaguer Buscare una nave kazon y te entregaré.
Kazon aracı, gemimde, kendisine bilebileceğiniz, genç bir adam var.
Nave kazon, me acompaña un joven que quizá conozcan.
Kazon aracı, çekici ışınını, çalıştırdı.
La nave kazon ha fijado un rayo tractor.
Eğer bu bölgenin, Kazon-Ogla bölgesi olduğunu gösteren bir harita olsaydı, asla yakınından bile geçmezdim.
Si un mapa reconociese esta zona como territorio de los kazon-ogla, no habría estado aquí.
Kazon özgürlüğü için uzun zamandır senin gibi üniformalılara karşı savaşıyor.
Los Kazon Hemos luchado Duro para independizarnos de uniformes como el suyo.
Bu gemi Kazon.
Esta nave era kazon.
Bir Kazon erkeğinin ne olması gerektiğini öğrenmek üzere buraya getirildiniz.
Están aquí para aprender lo que significa ser un kazon.
Kazon.
Kazon.
Bu ay, bir çeşit, Kazon tahkimatı olabilir.
¿ Esa luna es una fortificación kazon?
Kazon için, canlı bir cephane, çok etkili bir eğitim aracıdır.
Para los kazon, la munición real es un buen método de enseñanza.
Neelix, Kes, siz ikiniz bizim Kazon uzmanlarımızsınız.
Neelix y Kes son expertos en kazon
Bay Paris ile birlikte köprüde kalarak, buraya gelebilecek Kazon gemileri ile görüşmeleri sen yapacaksın.
Quiero que se quede en el puente con el Sr. Paris por si encontramos más naves kazon.
Kazon işinde beni de sayabilirsiniz.
Cuente conmigo para mantener a esos infames a raya.
- 288 işaret 9 istikametinden bir adet Kazon aracı yaklaşmakta.
Una nave kazon se aproxima Rumbo 288, marca 9.
Jal Razik, Kazon Birinci lideri.
Jal Razik, primer maje de los ogla.
Ne kadar alışılmamış bir teklif. Bir Kazon-Ogla lideri, uzayına izinsiz girenlere, saldırmadan, burayı terk etmelerini istiyor.
Una oferta poco corriente, un maje kazon-ogla permite que un invasor se marche ileso de su espacio.
Diğer Kazonlar, Ogla'nın bu kadar merhametli davranmasını nasıl yorumlarlar acaba?
¿ Qué dirían los otros kazon de esta nueva actitud clemente?
Ateş açman, bütün Kazon tarikatlarını, eğitim tesislerinin bulunduğu, buraya çekecektir.
Eso atraería a las sectas kazon rivales a su base secreta.
Diğer Kazon tarikatları, seni kabul etmez mi?
¿ Te aceptaría alguna otra facción kazon?
Gideceğim her bir Kazon, beni iade edecektir.
Cada facción kazon me cortaría un dedo y me desterraría.
Kaç tane Kazon tarikatı var?
- ¿ Cuántas facciones hay?
Kazon gibi görünüyorlar.
Creo que son kazon.
Bana, Kazon'un savaştığı diğer üniforma sahiplerini anlat.
Háblame de los otros uniformes los enemigos de los kazon.
Kazon, anayurtlarını onlarla paylaşıyordu, tabi ki buna paylaşmak denirse.
Los kazon compartían su mundo, si se le llama compartir a eso.
İnsanlar ve Kazonlar.
Humanos y kazon.
Genç bir Kazon tarafından, esir alındım.
Un joven kazon me ha hecho prisionero.
Benim adım, Jal Karden, Kazon-Ogla.
Me llamo Jal Karden, un kazon-ogla.
Kazon-Ogla.
Un kazon-ogla.
Bir Kazon akıncısı, 158 işaret 9 istikametinden, yaklaşıyor.
Una nave kazon se acerca desde las coordenadas 158, marca 9.
Kazon gemisi takip ediyor.
La nave kazon nos persigue.
Kazon, buradan ışınlanmış, Kaptan, ve yanlarında ışınlama modüllerinden birisini de birlikte götürmüşler.
Los kazon se han transportado llevándose un módulo transportador.
Şu anda değil. Kazon, madde halinden çıkar çıkmaz, ışınlayıcı gücünü kaybettik.
En cuanto se desmaterializaron, se cortó la energía al transportador.
Kazon, warp motorlarını çalıştırıyor, Kaptan.
- Van a iniciar velocidad warp.
Kazon gemisi bizi arıyor, Kaptan.
- La nave kazon nos llama.
Kaptan Janeway. Kazon-Nistrim'den, Birinci Maj Culluh.
Capitán Janeway, le habla el primer maje Culluh de los kazon-nistrim.
Daha önce, Kazon'u böyle bir şey yaparken hiç görmedim.
Jamás había visto a los kazon hacer algo así.
Şu ana kadar, Kazon'un, Kardasya, Maquis ve Yıldız filosu konusunda, deneyimli bir danışmanı olmamıştı.
Antes no tenían una consejera con experiencia táctica cardassiana, Maquis y de la Flota.
Kazon'un aramıza daha fazla mesafe koymasını istemiyorum.
No nos interesa que los kazon se alejen demasiado.
Siz bizim burada ki, Kazon bilirkişimizsiniz.
Usted es nuestro experto en los kazon.
Seska, ışınlama sistemini Kazon gemisine adapte etmiş gibi görünüyor, ve aynı zamanda denemelere de başlamışlar.
Parece que Seska ya ha adaptado el transportador a la nave kazon y ha empezado a experimentar con él.
Onun Kazon-Relora Birinci Maj'ı olduğunu gösteriyor.
Significa que era el primer maje de los kazon-relora.
Bilgisayar, Kazon aracı ile, ne zaman karşılaşacağız.
Computadora, ¿ cuándo interceptaremos la nave kazon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]