Kaçabilirsin traducir español
365 traducción paralela
Polis merkezinde beklemekten korkuyorsan,... gizlice de kaçabilirsin.
Si tiene miedo de esperar en la comisaría, puede marcharse después de llegar.
Onlar benimle uğraşırken sen kaçabilirsin.
He visto como se cerraba...
Eğer dikkatleri üzerime çekecek bir şey yaparsam belki sen kaçabilirsin.
Yo les entretendré y tú escaparás.
- Kaçabilirsin.
- Te puedes ir de aquí.
Baines, kaçabilirsin.
Baines, tú no huirías.
Bununla kaçabilirsin.
Con esto llegarás muy lejos.
İstersen kaçabilirsin.
Te cogerían.
Sonsuza kadar kaçabilirsin.
Se alejará para siempre.
- Sevgilini alıp kaçabilirsin.
Podrían fugarse.
Ben çıkarken kaçabilirsin.
Puede escurrirse cuando yo salga.
Arka hole, daha önce bulunduğun yere saklanabilirsin, ve önce onları buraya sokacağım, ve o sırada sen kaçabilirsin.
Escóndete detrás, donde estabas antes. Les traeré aquí primero y, entonces, te escapas.
Evet, kaçabilirsin.
Sí puede.
Bu gece vaktı kaçabilirsin.
Puede escapar esta noche.
Acele edersen, şu sedir ağaçlığından kaçabilirsin.
Si te das prisa, puedes escapar a través de esa arboleda del cedro.
- İstersen kaçabilirsin
Puedes huir si quieres.
Seni saklayacağım. Sınırdan kaçabilirsin.
Te esconderemos debes cruzar la frontera de noche
Manouche ile kaçabilirsin.
Mientras tanto, aprovecha para escapar con Manouche.
Biraz kolayına kaçabilirsin, sen de biliyorsun.
Estoy seguro de que podrías disminuir el ritmo.
Şimdi oraya yalnız gidersen, kaçabilirsin.
Bien, si vas arriba solo, puedes escapar.
Kaçabilirsin, korkuyorsun ve bu yüzden kaçmak isteyebilirsin.
Es que podrías huir, aún estás asustada y podrías huir.
Muhtemelen Gruber'den kaçabilirsin, ama Yüzbaşı kaçamayacak.
Podrías escapar a Gruber, pero el capitán, no.
Kaçabilirsin ama saklanamazsın.
- Puedes correr, pero no esconderte. - Bien.
Ben her şeyi hazırlarım ama oraya gidersen sana izin vermezler. Bu gece nakitle kaçabilirsin.
Los cambistas no querrán ir si estás allí.
Tabanları yağlayıp kaçabilirsin, anladın mı?
Puedes avanzar y azuzar, ¿ entiendes?
Madem seni bu kadar korkuttuk, o zaman atımla bizden daha çabuk kaçabilirsin.
Usted se escapara desde aqui mas rapido, Como parecemos asustarlo demasiado.
Daha nereye kadar kaçabilirsin, Clarisse?
¿ Y cuán lejos podrás correr, Clarisse?
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın! Oh, evet.
Puedes correr, pero no puedes esconderte.
"Kaçabilirsin, ama saklanamazsın."
"Puedes huir, no esconderte".
Lombard öyle cins bir adam ki, karısını götürebilirsin, kızıyla kaçabilirsin... ama parasına sataşırsan... Orada biter.
Lombard es un sujeto al que le puedes robar la esposa, fugarte con su hija... pero si te metes con su dinero... no hay salida.
Her seçişinde bundan kaçabilirsin.
Puedes escapar de ello cuando tú quieras.
Yanan kibritleri yere düşürmeye devam edersen etrafındaki patlamalardan nasıl kaçabilirsin?
Y si anda tirando fósforos encendidos... ¿ cómo pretende que no haya explosiones a su lado?
Hâlâ kaçabilirsin.
Todavía puedes salir de aquí.
Kaçabilirsin evlat, saklanamazsın.
Puedes correr, chico. Pero no podrás esconderte.
Yeni gezegenlere kaçabilirsin. Savaşın olmadığı yerlere.
Puedes ir a vivir a otros mundos donde ya no existan las guerras.
600 $ çalarsan, kolayca kaçabilirsin.
Si robas 600 dólares, siempre puedes desaparecer.
Kaçabilirsin. Gidebilirsin.
Puedes intentar escapar...
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın, Bay Deaver.
usted puede correr, pero no puede esconderse, Sr. Deaver.
Dostum son şansın, kaçabilirsin!
Esta es la oportunidad, de huir
Kaçabilirsin, ama saklanamazsın.
Puedes huir, pero no esconderte.
Ya da onu öldürür, parayı alıp, kaçabilirsin.
O podrías matarles, coger el dinero y largarte.
Git! Hala kaçabilirsin. Git!
¡ Vete!
Hala kaçabilirsin.
Todavía puedes escapar.
Dünyanın en güçlü adamı olduğundan sanırım çok fazla kaçabilirsin.
al ser el hombre más fuerte del mundo.
Yangın merdivenlerinden kaçabilirsin.
Usa la escalera de incendios.
Eğer batı kapısına ulaşırsan kaçabilirsin. Haydi, çabuk ol!
Si alcanzas la puerta oeste, puedes lograrlo. ¡ Ahora muéve ese culo!
Şu an kaçabilirsin ama Yıldız Filosu peşini bırakmayacaktır.
- Salir pitando de aqui.
Yani, Iraklı albay olayını düşünürsek ilk uçakla Rio'ya kaçabilirsin.
Digo, teniendo en mente a ese coronel iraquí... podrías abordar un avión a Rio.
Kaçabilirsin, onu öldürmem gerekmez.
Todavia puedes borrarte sin tener que matarlo
Evet, tabii. Kaçabilirsin, ama saklanamazsın!
¡ Puedes correr, pero no esconderte!
Kaçabilirsin ama saklanamazsın.
Pueden huir pero no pueden esconderse.
Ne kadar kaçabilirsin ki?
¿ Cuánto tiempo puedes seguir huyendo?