English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kebab

Kebab traducir español

327 traducción paralela
- Kelle kebabınız var mı?
- ¿ Tienes algún guisado?
Bir kere benden Şiş Kebap yapmamı istediler.
Sólo una vez me dijeron... que le pidiera al cocinero shish kebab.
- Şiş kebap.
Shish kebab.
Şiş kebap istemişler.
Quieren shish kebab.
Şiş Kebabı severlerdi.
- Les gusta el shish kebab. Seguro.
Evet, buna eminim. Bir de Şiş Kebabın ne olduğunu bilseydim,... -... belki izlerini sürebilirdik.
Si supiera qué es el shish kebab, tendría alguna pista.
Şiş kebabın yanında rakı içerek eğleniyorlar.
Ahí dentro se lo pasan bien comiendo shaslik y bebiendo licor.
Kuyu kebabı yapabiliriz. "
Que tienes un cordero entero... en el sótano, ¡ estupendo!
Güzel et, şiş kebap.
Carne buena, shish kebab.
Güzel et, şiş kebep.
Carne buena, shish kebab.
Macar kebabı yaptım.
- He hecho estofado húngaro.
Macar kebabı da artık soğudu nasılsa diye neden 40 dakika geç geldiğini de sormuyorum, çünkü geldin.
No he preguntado por qué has llegado 40 minutos tarde cuando el guiso se había vuelto sólido porque has venido.
Bir de şiş kebabım olsaydı!
¡ Ahora me comería trocitos de cordero asados en brocheta!
Alevli kuzu kebabı. Şef Carlo'nun özel spesiyali.
Cordero asado, la especialidad de mi chef, Carlo.
Hem de bir güzel kebap yeriz. Çok yakın bir vakitte de zengin oluruz artık.
Comeremos kebab, pronto seremos ricos.
- Bir dil Izgara, bir İskâna buğulama, bir mercan ızgara, bir şiş kebabı... - Bana da barbunya tava. Tamam mı?
Un lenguado a la plancha, una ración, un lenguado, un sis kebap... y para mí, un salmonete frito.
Köfte ve sürahi, kebap ve şaraptan çok daha kaliteli görünüyor.
La brocheta y el carfe son mejores que el kebab y el vino.
- Nedir o, efendim? - Sırıkta oğlan kebabı.
- Chico fileteado al palo.
Kafkasya Şiş Kebabı.
Chachlik caucasiano.
- Kebabı bensiz yersiniz ha? - Vay Mehmet, gel.
- ¿ Comiendo kebab sin mí?
Üç ölü düşman!
¿ Te acuerdas de los tres turcos y el kebab humano?
Ailem, Salim ve diğerleri, sizi küçük bir kebap gibi yiyip yutarlar.
Mi familia, Salim y todos te devorarán como a un pequeño kebab.
- Güzel bir tencere kebabı pişirdim.
- Hice un guisado muy rico.
Kebap çubuğu alın.
¡ Brochetas para kebab!
İlk başta haşlanmış pancar satıyordun ama şimdi chelo kebap satıyorsun.
Al principio usted vendía remolacha. Ahora vende kebab.
Baron kebabı yapacağım!
¡ Haré bocadillo de barón!
Güzel bir İngiliz kebabı yiyeyim.
Me voy a por un honesto Kebab británico.
Tatlım, parasının çeyreği için, senden ve babandan Bundy-kebabı yaparım.
Por un cuarto de millón al año, Haría parrilla de ti y tu padre.
Kumların sıcak kebap gibi yandığı bir yeri.
Donde la arena quema como un kebab.
"Kaplumbağa-kebabı" kelimesi sana birşey ifade ediyor mu?
¿ Significa la palabra "Explosión-tortuga" algo para ti?
Macar tas kebabı, perşembe gününe özel.
- Venecia. Goulash, especialidad del jueves.
Macar tas kebabı gibi baharatlı ve çekicisin.
Usted es picante como goulash.
- Polis kebabı!
¡ Brocheta de policía!
Hayır, o "Kuzu Kebap"
No, es "kebab de oveja"
"Shramby Kebabı" da kıyma ve soğan karışımından oluşan bir ezme türü.
El "sha'me kebab" es una mezcla de carne y cebolla.
dört pilav dört kuzu kebap ve bir sosisli sandviç.
cuatro "sha'me kebab" y un perro caliente.
Karides kebabı var, creole usulü karides, bamyalı karides, karides tava, kızartma karides.
Puedes hacer con ellas guisos, pinchos, sopas, revueltos, fritos.
Biliyormusun, eşinin Macar tas kebabını çeşitli kereler tattım.
He probado la comida de tu esposa cien veces.
Şiş kebap.
Shish kebab.
# Zengin bir köyden geliyorum # # Orada dantel işlerler # # Patlıcan kebabı yaparlar #
Soy de la rica ribera, donde se hacen los encajes, se guisan las berenjenas.
Tas kebabım 12 yıldız sisteminde deçok iyi bilinir.
Mi goulash feragoitiano es famoso en 12 sistemas solares. Muy bien.
İki tandır kebabı, biri peynirli biri kremalı.
un " "paneer" "y una crema" "daal" ".
Şiş kebap benim özel yemeğimdir.
Shish kebab. Es mi especialidad.
Kebap her zaman tercihimdir zaten
Y pensar que casi me como un kebab.
Eğer zar tuttuğumuzu sezerse, siz ve ben kebab bıçağının keskin tarafının neye benzediğini anlarız.
Al menor indicio de que no estamos jugando limpio... vamos a enterarnos de cómo se siente el lado filoso de un cuchillo para brocheta.
Elimde döner varsa onu yerim.
Si tienes un kebab en la mano, te lo comes.
sütyeni çözmek için acıklı bir arayış, salyalı öpücükler, kebabının üstünde çok fazla kırmızı biber olduğundan... zavallı bir kızın ağzına gegiriş.
Sería patético que trataras de encontrar mi sujetador, tus besos con mal aliento debido a...
Vietnamlı şiş kebab.
Fue un gran trabajo.
Yavaş!
Pollo! Biryani! Kebab!
İki tandır kebabı hazır.
Dos " "tandoori" ".
Tabuleh ve rezmi-kebabı.
Tabouleh y rezmi-kabob.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]