Kesiş traducir español
1,070 traducción paralela
Yutkunmasına, eti yiyiş... sebzeleri kesiş şekline... viski bardağını ya da sigarayı tutuşuna dayanamıyordum artık.
Ni cómo cortaba la carne, o comía verduras. Cómo cogía un pitillo o un vaso de whisky.
Bu dünyayı değiştirmek lazım Keşiş Ciccillo.
Es necesario cambiar este mundo, fray Ciccillo.
Bu kıt zekâlı gitti keşiş olmaya karar verdi.
Y el único que podría ayudarme este idiota, le ha dado la vocación de meterse a fraile Capuchino.
Keşiş kostümünü beğendim.
Me gusta tu hábito de monje.
Yanlış olan şu, Boujol'un karısıyla aramı açalı beri bir keşiş gibi yaşıyorum.
Desde que rompí con la mujer de Bujol, He estado viviendo como un monje.
Her neyse... Keşiş bir şey bilmediğini...
Bueno, entonces... el sabio dijo que no...
Evet Rollin, unutmamalısın ki manastırdaki her keşiş Zepke'nin askerlerinden biri.
Sí. Rollin, recuerda que todos los monjes son guardias de Zepke.
Şu keşiş.
Es ese monje.
Hayır, aslına bakarsan çok güçsüz biriyim ama keşiş olmayı seçtim. Çünkü buna yürekten inanıyorum.
No, de hecho soy muy débil,... pero he elegido ser monje porque mi corazón cree en ello.
Yaşlı ufak keşiş senin kamçına şükretmeli.
el pequeño y viejo cura... debería bendecir tu látigo.
Ağzına koy onları, pis keşiş.
pónselos en su boca, asqueroso cura.
...... fakir bir keşiş için, biraz tavırlı görünüyorsun!
¿ Qué pasa? Para ser un monje pedigüeño, tienes un cierto carácter.
- Keşiş mi?
¿ Lo hizo un monje?
- Arkadaşına ihanet eden şu keşiş pisliğin biriymiş, bunu bilemezdiniz.
Por otro lado, ese monje apestoso... es un completo bastardo, traicionando a su amigo.
Tam bir keşiş olup çıktığım söylenemez... ama çok çaba gösteriyorum.
No he sido exactamente el monje del año, ni nada parecido, pero me he esforzado.
Keşiş yok mu?
¿ No hay monjes?
Yıllardır hiç rahip veya keşiş gelmedi.
No han venido sacerdotes ni monjes durante años.
Bu isimdeki bir keşiş burada yaşarmış.
Aquí vivía un monje que se llamaba Legont.
Bu kayıp seferden günümüze ulaşan tek belge keşiş Gaspar de Carvajal'ın günlüğüdür.
El único testimonio de ella, que desapareció sin dejar rastro, es el diario de Fray Gaspar de Carvajal.
Kapa çeneni, keşiş!
¡ Cállate, cura!
Keşiş, dua etmeyi unutma ki Tanrı'nın gazabı merhametli olsun.
Cura, no te olvides de rezar, Dios podría enfadarse y acabarías mal.
Meng Zhou'da mutlu olmazsan buraya geri dönüp Bu eşyaları kullanarak keşiş kılığına girebilirsin
Si te sientes infeliz en Meng Zhou, puedes regresar aquí y usar estos objetos para vestir como un monje.
Hepimiz Keşiş olamayız.
No todos podemos ser frailes.
Bir keşiş açlığı anlayabilir.
Un monje puede entender el hambre.
Oradayken bir keşiş gibi yaşamanı senden bekleyemem.
Quiero decir, no puedo esperar que seas célibe mientras estás lejos.
" Bu keşiş,
Es un Fraile, dicen
Keşiş kulübemiz doğaya inşa edilmiştir.
Nuestras celdas se funden con Ia naturaleza.
Keşiş büyükbaban... seni koruyor.
Tu abuelo, el ermitaño, te protege.
Keşiş Maynard'ın taşıdığı kutsal emanetlerden biri.
Una de las reliquias que el Hermano Maynard lleva consigo.
Keşiş Maynard!
¡ ; Hermano Maynard!
Atla biraz keşiş efendi.
Abreviad, Hermano.
Keşiş Maynard, sen alimsin.
Hermano Maynard, ilustradnos.
Kehanetinde bulundu bir keşiş gibi.
Mi muerte, como un monje, presagiaba.
Bu zalim acı, kendi hayatıma son vermemi istiyordu veya bir keşiş olmamı, bir manastırda saklanmamı.
En mi sobrehumano dolor. Estaba ansioso por acabar con mi vida. O encerrarme en un monasterio.
Kendi üstünde deneyen İspanyol bir keşiş tarafından keşfedildi.
El hombre que las descubrió era un monje español. que ha experimentado con ellas por sí mismo.
Bu keşiş başlığını imgeliyor.
Indica la capucha del monje.
Bana deli keşiş derler
Dicen que soy un monje loco.
Ve bir keşiş düserek ölmüş.
Un monje se despeñó.
İstediği müddetçe, her keşiş 35 Aşamayı öğrenebilir.
Mientras sea su deseo, cualquier monje puede... puede aprender de las 35 cámaras.
Toz ol, kör olası keşiş.
¡ Lárgate, maldito monje!
Bir keşiş öldürmemeli.
Un monje no debería matar.
Bir keşiş yapamaz ama ben yaparım!
Un monje no puede, pero yo si. ¡ y lo hare!
O bir keşiş değil.
El no es un monje.
Eğer daha burda fazla keşiş varsa...
Si mas monjes están aquí...
Sen, keşiş, asilere mi katıldın!
Tu, un monje uniéndote con los rebeldes.
Hapishanede tanıştığım keşiş.
Es el monje que conocí en prisión.
Keşiş Joseph'i yargılamak için toplandık, dün gece şehirden bir fahişeyle giderek, kutsal itaat yeminini bozdu, ölümsüz ruhunu aşağıladı, bir Cizvit olarak mevkisine, kilisedeki konumuna ve temsil ettiği her şeye hakaret etti.
Estamos aquí, juzgando a nuestro hermano José, quien anoche acudió donde una ramera de este mismo pueblo, quebrantando su sagrados votos de obediencia, corrompiendo su alma inmortal, su posición como Jesuita, su lugar en la Iglesia y todo lo que ella representa.
3 asır önce Dom Perignon adında bir keşiş.
Hace tres siglos un monje llamado Dom Perignon...
Ve bu o iki keşiş içinde geçerli.
No voy a ponerle pilas por 2 meses.
Keşiş miydi?
¿ Un monje?
Keşiş mi?
¿ Un monje?