Kofte traducir español
1,217 traducción paralela
Köfte yapmak için gereken en önemli şey sevgidir.
Para hacer albóndigas perfectas, el ingrediente más importante es el amor.
Sevgi olmadan yapıldığında köfte olmaz, sadece kıymadan yapılmış top olur.
Sin amor, solo es una bola de carne.
Anneniz köfte yaptı.
Comeremos las albóndigas que hizo mami.
Aslında, annenin köfte tarifine bakmak istemiştim... çünkü onlardan yapmayı denedim...
En realidad, quería ver la receta de las albóndigas de tu madre. Quise hacerlas y...
- Köfte.
- Albóndigas.
Annem buraya geldi ve tüm gün sana köfte yapmayı... öğreterek geçirdi.
Mi madre vino aquí y paso todo el día mostrándote como hacer las albóndigas.
Sadece köfte yapmayı denemesini, başaramayıp pes etmesini istemiştim.
Solo quería que sus albóndigas fracasen y se rinda.
Seninkiler kadar güzel köfte yapabilecek miyim?
¿ Podré hacer albóndigas tan buenas como las tuyas?
Köfte çok güzel olur. Bir de patates ezmesi. Bamya.
Carne mechada estaría bien, puré de papas, jugo quimbombó.
Rulo köfte, hindi quesadilla ve Niçoise salatası. - Niçoise salatası mı?
Pastel de carne, quesadillas y ensalada niçoise.
Babamın mangal partisini hatırlıyor musun? Hani yağmur yağmıştı da, annemle ikisi mutfağa girip bir tavayla 100 köfte pişirmişlerdi?
¿ Te acuerdas cuando papá hizo un asado para amigos del trabajo y llovió y él y mamá se metieron a hacer como 100 hamburguesas con una sola sartén?
Yağmurun, seni 100 köfte pişirmekten alıkoymasına izin veremezsin.
No vas a dejar que una lluvia te impida hacer 100 hamburguesas.
Benim zamanımda sadece köfte ekmekle, patates vardı.
Cuando yo nací sólo teníamos las hamburguesas y las papas.
Hepimiz şaşırarak sormuştuk, "Bunlar sosis mi, köfte mi?", diye.
Todos estaban perplejos : "¿ Es salchichón o hamburguesa?"
Makarna ve köfte, sizin için daha uygun bir karşılaştırmamıdır?
¿ Espagueti y bolas de carne? ¿ Gusta más esa analogía?
Makarnayla köfte sevmeyen varsa çıksın.
Si no te gusta el espagueti con albóndigas, vete.
Nükte, Köfte, Sekte.
Parodias, historias, magnolias.
Ne olursa yerim, köfte olmasın da.
Dame lo que sea, menos pastel de carne.
Köfte korkunç gaz yapıyor.
Esa cosa me produce muchos gases.
Üzgünüm, köfte var.
Disculpa, es pastel de carne.
Bir tane köfte yiyeceğim...
Voy a comer una albóndiga.
Sadece bir köfte mi?
- ¿ Sólo una?
Şiş, tavuk, piliç, pirzola, kebap, köfte, içki.
En un momento, señor! -
Rulo köfte yer misin? Tabii.
- ¿ El pan de carne está bien?
Frasier, Kriezel kardeşlerin beni Danua'larına bağlayıp daha sonra çakıllı yolun aşağısına köfte attıkları zamanı hatırladın mı?
Frasier, ¿ te acuerdas el tiempo de los hermanos Kriezel me ataron a su gran danés y lanzó albóndigas por su camino de grava?
Köfte için soğan soyarken nasıl ağladığımı görmeliydin.
Deberían verme llorar poniendo cebollas en este pastel de jamón.
Kızarmış ekmek ve köfte.
Tostadas francesas y salchichas.
- Joey içinde köfte var mı?
¿ Tiene albóndigas?
Al sana bol baharatlı bir köfte.
¡ Una albóndiga picante!
Hani adı İtalyanca, ama köfte bile satmıyor.
Ésos con nombre italiano, pero sin albóndigas.
Ve içecek olarak, köfte.
Y para beber... albóndigas.
Spagetti türevi, köfte, bir çeşit, herneyse... ve Caldoch dışkısı.
Derivado de espaguetis, albóndigas, o algo así, y cagadas de Caldoch.
Limonlu mürekkep balığı, keçi peynirli rulo köfte ve sezar salatamız var.
Esta noche tenemos raviolis de calamares en salsa de limoncillo... con profiteroles de queso de cabra.
Ne çeşit köfte bunlar?
- De què son?
İki kızarmış köfte alabilir miyim?
Dame dos croquetas?
Annem bu akşam rulo köfte ve püre yapacak.
Esta noche mi mamá me hará pastel de carne con puré.
Rulo köfte ve püre için beklemek istiyorsan, bekle.
Si quieres esperar el pastel de carne, espéralo.
Rulo köfte ve püre yapmak hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de hacer pastel de carne y puré?
- Köfte demiştir belki de.
- Pues que se haga la sueca.
- Köfte.
- Pan de carne.
Lavaboda rulo köfte tavasını gördüm.
Vi el molde del pan de carne en la pileta. Seguramente hicieron lo que pudieron.
Rulo köfte.
Pan de carne.
- Rulo köfte nasıl olmuş?
- ¿ Qué tal el pan de carne?
Diğer konuklara da köfte bıraksaydı daha iyi olurdu. Ama eşcinsellerle bir sorunum yok.
Hubiera sido bueno que les dejara albóndigas a los otros invitados pero no tengo problemas con la gente gay.
Bize köfte, Chris'e de çok çok özel leziz, dumanı tüten bir sebze tabağı.
Para nosotros, pan de carne, y un plato muy especial de deliciosas verduras al vapor para Chris. ... de deliciosas verduras al vapor para Chris.
Bu köfte tam bir lezzet senfonisi.
El pan de carne es una sinfonía de sabor.
Ama ondan sonraki gün ekmek arası köfte yiyoruz.
Y al día siguiente, albóndigas.
Ve bundan birkaç gün sonra da rulo köfte yiyoruz.
Y unos cuantos días después, pastel de carne.
Komik değil. Neal, biraz daha köfte ister misin?
Neal, ¿ quieres albóndigas?
Otuz beş, seni köfte kafalı!
"Interrumpimos la" Batalla de los Monstruos para darles un avance.
Otuz beş, seni köfte kafalı!
¡ 35, albóndiga estúpida!