Kokusunu alıyorum traducir español
337 traducción paralela
Kokusunu alıyorum, hissediyorum.
Puedo olerla, sentirla.
YaşIı bir adamın ölüm kokusunu alıyorum.
Creo que me huelo algo podrido.
İstihkamcıların gömmediği iki ölü atın kokusunu alıyorum.
- Pues en marcha, entonces.
- Evet, haberlerin kokusunu alıyorum.
Tengo buen olfato.
Kokusunu alıyorum.
Me doy cuenta por el olor.
Görmüyorum ama kokusunu alıyorum.
No los veo, pero los huelo.
Bu dairede de belanın kokusunu alıyorum.
Puedo oler problemas aquí, en este mismo apartamento.
Kokusunu alıyorum.
Puedo olerlos.
Şunu biliyorsundur, " Tik, tuk, tak, tum, Bir İngiliz'in kokusunu alıyorum.
Ya sabes, " Fi, fa, fo, fem, huelo la sangre de un inglés.
Üzerine bulaşan kanın kokusunu alıyorum.
- Huelo Ia sangre que lleva.
Sen de yeterince içmişsin, kokusunu alıyorum.
Has bebido, puedo olerlo a la legua.
- Paranın kokusunu alıyorum oğlum.
- Puedo oler el dinero, nene.
Hâlâ kokusunu alıyorum.
Todavía lo huelo.
Ne zaman bir psikanalist ve bir avukat görsem, para kokusu alırım... Ama bu kez, tüm etrafımda kokusunu alıyorum.
Con un psicoanalista y un abogado se huele el dinero pero esta vez lo huelo alrededor mío.
Evlilerin tutkusunun kokusunu alıyorum.
Siento... una pasión... marital.
Kokusunu alıyorum.
Se puede oler.
- Yemeğin kokusunu alıyorum.
- Me llega un aroma a comida.
- Montgomery'nin kokusunu alıyorum.
- Esto me huele a Montgomery.
Duman kokusunu alıyorum. Kahvaltıya oturmuşlar yani.
Por que se siente olor a humo, o sea, están desayunando.
Şu derinin kokusunu alıyorum, keçeyi hissediyorum. Şu ahşaba bakıyorum.
Oler este cuero, tocar la tapicería, ver esta madera.
- Kokusunu alıyorum.
- Puedo olerlo.
Fakat üniformalı polisler caddelerde öldürülüyor... Sanki radikallerin kokusunu alıyorum.
Pero estos ataques en las calles a agentes uniformados... tienen pinta de ser obra de activistas.
- Sanki aslanların kokusunu alıyorum.
- Casi que puedo oler a los leones.
Başka bir şeyler dönüyor. Kokusunu alıyorum.
Siento que hay algo más.
Paranın kokusunu alıyorum.
Justo en el blanco.
Bataklığın pis kokusunu alıyorum.
Huelo el hedor de la ciénaga.
Çiçeklerin kokusunu alıyorum.
Huelo a flores.
Yalan söylediğinin kokusunu alıyorum, ve başka şeylerin kokusunu da alıyorum.
Huelo tus mentiras y algo más.
Kokusunu alıyorum.
Puedo olerlo.
Koç. Ters giden bir şeylerin kokusunu alıyorum.
Creo que hay algo podrido en el estado de Dinamarca.
Eski bir Katolik'in kokusunu alıyorum.
Distingo a un ex católico a lo lejos.
Buralarda bir yerdeler. Sakızlarının kokusunu alıyorum.
Están cerca, huele a goma de mascar.
Sanırım o lezzetli peynirli çöreklerinizin kokusunu alıyorum.
Creo que estoy oliendo sus deliciosos bollos.
Kokusunu alıyorum.
Lo huelo.
Kokusunu alıyorum, gebermiş kabul edin.
Puedo olerlo. Esta acabado.
Ben de senin nefesindeki ucuz viski kokusunu alıyorum. Bana geleceğimi söyle.
bien, yo huelo whiski barato en su aliento, solo lea mi fortuna
Al'in ayak kokusunu alıyorum.
Acabo de oler los pies de Al!
Kokusunu alıyorum. Sıra ona da gelecek.
Y me desharé de él en cuanto pueda.
Kokusunu alıyorum.
Me lo huelo.
- Pembe Camay'in kokusunu alıyorum.
- Puedo oler la rosa Camay.
evet, kokusunu alıyorum.
Sip, puedo olerlo.
Şişman bir farenin kokusunu alıyorum.
¡ Esto me huele muy mal!
Umudun kokusunu alıyorum.
Se huele la esperanza.
Bunun kokusunu alıyorum, Dennis!
¡ Se lo puedo notar, Dennis!
Şu taraftan gittiler ama hangi oda bilmiyorum. O kadının kokusunu şimdiden alıyorum.
Por ahí se fueron pero no se en que habitación entraron.
Tımarhanenin kan kokusunu alıyorum
Fi fa fo fum Huelo sangre de un asilo
Siz pisliklerin kokusunu daha kapıdan girmeden alıyorum.
Os he olido antes de Ilegar a la puerta, mamones.
Burnum beni yanıltıyor mu yoksa ünlü et sosunun kokusunu mu alıyorum?
¿ Mi nariz me engaña o lo que huelo es tu famosa salsa de carne?
Evet. Sabahtan beri alıyorum duman kokusunu, hayvanların kaçışırkenki çığlıklarını duyuyorum.
Sí, desde la mañana olí el humo y oí a los animales gritar y huir.
Çöreklerin kokusunu mu alıyorum? - Ooh!
¿ Acaso huelo mantecados?
Kokusunu alıyorum.
Lo noto.