English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Koyuyorum

Koyuyorum traducir español

2,260 traducción paralela
Ben ortaya "Fantastik Dörtlü" nün 48'inci sayısını koyuyorum : "Gümüş Sörfçü'nün İlk Görünüşü"
Propongo mi Fantastic Four 48, primera aparición del Silver Surfer
Aracınıza el koyuyorum.
Requisitaremos su auto.
16 yıIdır kahveme koyuyorum.
La pongo en mi café desde hace 16 años.
Şimdi 25.000 dolar ödül koyuyorum. Steroid şişlikleri azalttı.
Ahora estoy ofreciendo una recompensa de 25.000 dólares Los esteroides redujeron su inflamación facial.
Bu parçayı koyuyorum, Jeremy.
Voy a poner esto
Bu yüzden elimizdeki her şeyi Mozaik'e koyuyorum.
Es por eso que quiero poner todo lo que tenemos en el Mosaico.
Ve küçük deri hesap defterinin içine koyuyorum. Garson.
Y ahora la meto en esta pequeña libreta de cuero.
Beş koyuyorum.
Apuesto cinco.
Hepsini koyuyorum.
Apuesto todo.
Ve bir tane daha koyuyorum.
Y ahora hare otra.
Seni bilemem ama konuya artık bir nokta koyuyorum. Çünkü işler dışarıdaki gibi harika gitmiyor.
No sé tú, pero yo sé que terminé aquí metido porque las cosas no eran tan fantásticas allá afuera.
Tamam, kaseyi tam buraya koyuyorum.
Vale. Voy a poner este bol aquí mismo.
Hindiyi bu akşam koyuyorum, alarmlarınızı kurun gün ağarırken yeriz.
Pongo el pavo esta noche, pondremos las alarmas y cenaremos al amanecer.
Tamam, güvenlik kayıtlarınıza ve kolyeye el koyuyorum...
Confiscaré su video de vigilancia...
Kendimi ortaya koyuyorum kahrolası.
Estoy en las ventas, maldición.
Geri koyuyorum.
Lo regreso al lugar.
Bilgisayarına el koyuyorum.
Me voy a llevar tu computador.
Asılma ile boğazlanma arasındaki farkı ortaya koyuyorum. Oldukça zor.
Distinguir un ahorcamiento de un estrangulamiento es muy difícil.
Ben de bunu kalbime yakın olan cebime koyuyorum.
Voy a ponerla en el bolsillo más cercano a mi corazón.
Artırıyorum. 10 fiş koyuyorum!
¡ Lo veo y subo 10 fichas!
O zaman, 2 ve 3'e 15'er fiş koyuyorum.
Bien, 15 fichas al 2 y al 3.
Basitleştirmek için 2 ve 3'e 160'ar fiş koyuyorum.
Lo hare fácil : 160 fichas al 2 y al 3.
O zaman... 2 ve 3'e 155 fiş koyuyorum.
Entonces... 155 fichas al 2 y al 3.
- Tamam, fasulyeleri koyuyorum.
- Bien, le pondré frijoles.
Evet, koyuyorum. Normalde yatağın altına koyardım ama onları sürekli kullanıyorum.
Sí, yo iba a poner sobre el colchón, pero todos están en uso.
Gayle, seni arka sıraya koyuyorum.
Gayle, te pondré en la fila de atrás.
- Bazı eşyaları yerine koyuyorum.
... - Sólo estoy arreglando algunas cosas.
- Tekrar yerine koyuyorum.
- Lo pondré en su lugar.
Kendimi aptal yerine koyuyorum.
Estoy quedando como una tonta.
Bunu senden uzağa güvenli bir yerde olsun diye çekmeceye geri koyuyorum.
Lo pondré de nuevo en el cajón donde está a salvo lejos de ti.
- Şimdi ben koyuyorum.
- Soltaré la mía- - - ¡ Carajo!
Sorun değilse buraya koyuyorum.
Pondré esto aquí, si no te importa.
- Buna el koyuyorum.
" Voy a confiiscar.
Donnie'nin mal sağlayanı ele vermeyeceğine dair 100 dolar koyuyorum.
100 dólares dicen que Donnie no entregará a su surtidor.
Şu tomarın üstüne koyuyorum. Banyoda okurum!
Ok, voy a leerlos en el banio.
5.000 dolar koyuyorum.
$ 5 mil de apuesta.
İşte, buraya koyuyorum böylece bana getirebilirsin.
Lo pegué en este papel para que puedas hacerme lo mismo.
Manny, Rodrick'in çantasına çikolata koyuyorum.
Bien, Manny, pondré estos dulces en la mochila de Rodrick.
Kendimi yemek yemekten alıkoyuyorum ve bir kere bunu yapınca aslında ne kadar kolay olduğunu anlıyorum.
Resignarme a que no voy a comer pues... Cuando hace eso, sorpresivamente es muy fácil, como...
Okulda herkes... Evet, kişiliğimi ortaya koyuyorum, tamam mı?
Expreso mi individualidad, ¿ sí?
Hayır, esrar zulamı iyi bir yere saklarım çocukluk pornolarımın hemen yanına koyuyorum.
No, mantengo mis reservas bien escondidas... Junto con mi colección de porno infantil.
Şimdi işleri yoluna koyuyorum, hayatımı ve okulu ve sonra sen çıkageldin ve her şeyin içine ettin.
Y ahora tengo todo encaminado con mi vida y la universidad... y apareciste tú y jodiste todo eso.
Bir kumaşa yayıp biraz nemlendiriyor ve ısıtıyorum. Sonra da cerahatli bölgeye koyuyorum.
La esparzo en una tela, la humedezco y caliento y se la aplico al área afectada.
Aslında bir ara bana gelmelisin çünkü taban keçesi satan bir adam tanıyorum onları ayakkabılarıma koyuyorum ve okulda hiç yorulmuyorum.
En realidad debería venir a casa alguna vez porque tengo estas plantillas que me vendió este hombre que uso en mis zapatos y no me canso en la escuela ni nada.
Bazen de onları uyumadan önce yastığımın altına koyuyorum.
Y... sí, y a veces hasta la pongo bajo mi almohada antes de acostarme.
Numarayı buraya koyuyorum.
Te dejo el número aquí.
Çoçuğun bu atışı yapıp ve kıçına tekmeyi basacağına 10 dolar koyuyorum.
¡ Diez dólares a que el chico te desintegra y patea el culo! .
Sam, yemeğini fırına koyuyorum, duydun mu?
Sam, pondré tu cena en el horno.
Ayrılık hediyesi olarak çakmağımı zarfın içine koyuyorum.
Adjunté mi encendedor como un regalo de despedida para ti.
Paramı Verona'ya koyuyorum.
- Apuesto por Verona.
Kendi evim için kurallar koyuyorum.
- Hago reglas para mi casa, Bennie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]