English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kumar

Kumar traducir español

5,268 traducción paralela
Haftada yüzlerce dolar kumar oynuyor.
Se juega cientos de dólares a la semana.
Girişteki şu kumar makinalarından birini deneyelim bence.
Hey, hay que probar una de esas máquinas de ranura de la entrada.
Ben şu girişteki kumar makinalarından birini deneyeceğim.
Bueno, esto es una mierda. Hey, voy a probar uno de las máquinas tragaperras de la entrada.
Evet, üstelik kumar makinalarından bahsetmiyor.
Sí, y él no está hablando acerca de las máquinas tragamonedas.
Bu bir kumar değil. Değer sadece yükseliyor.
No es una apuesta, y el valor solo se dispara.
Paramı Arjantin'deki boş bir deliğe yatırıp kumar oynadın.
Tomaste mi dinero y lo apostaste en un agujero vacío en Argentina.
Haraç, para aklama, kumar.
Crimen organizado, - Lavado de dinero, juegos de azar.
Sırlar, cinayet ve kumar en sevdiğim üçlü.
Secretos, asesinato y juego... mis tres pasatiempos favoritos.
Kocanız hiç yasa dışı kumar veya uyuşturucuya bulaşmış mıydı?
¿ Su marido alguna vez ha estado implicado en apuestas ilegales?
"Ve o zamandan beri Dilip Kumar benim idolüm."
"Y desde entonces he seguido cada paso de mi ídolo el señor Dilip Kumar."
- Sujit Kumar.
- Sujit Kumar.
Ben Vijay Kumar.
Yo soy Vijay Kumar.
Kumar oynaması mı?
¿ Es el juego?
Peter kumar oynamazdı ki.
Peter jamás apostó.
Kocamın beni kumar sorunu olduğu için terk ettiğini biliyorum.
Sé que mi marido me dejó porque tenía un problema con el juego.
- Onun kumar borcu tahsilatçısıydı.
Él es su "cobrador" de apuestas.
Belki kumar?
¿ Un poco de juego?
Kumar borcunu ödemek için banka hesabımızdaki bütün parayı çekip evi ipotek ettikten sonra.
- Después de vaciar nuestras cuentas... e hipotecar la casa para pagar sus deudas de juego.
Evet, birkaç ay önce kumar yüzünden bir şeyi kalmadı.
Sí, perdió todo en apuestas hace un par de meses.
- Onun kumar borcu tahsilatçısıydı.
- Cobraba sus deudas de juego.
Buraya sanki bir kumar makinesi kurmuşlar.
Es como una máquina de monedas por aquí.
Düşük gelirli kişilerin evlerini elinden alan şirketler ile paranızı tutması için para ödediğiniz....... ve bu parayla evlerinizin üstüne kumar oynayan şirketler aynı.
La corporación que está destruyendo estas viviendas sociales es la misma a la que pagais por el privilegio de guardar vuestro dinero, entonces se lo juegan junto con vuestras pensiones en funestos negocios con bienes raíces.
Bol kazakların altında ne olduğu üzerine kumar mı oynayacaksınız?
O en invierno. ¿ O se van a arriesgar a descubrir lo que esconde un suéter grueso?
Cameron'dan daha iyi olduğunu kanıtlamak için kadının hayatının beş yılı ile kumar oynamak mı istiyor musun?
¿ De verdad quieres jugarte cinco años de tu vida, para probar que eres mejor que Cameron?
Hırsızlık, dolandırıcılık... kumar oynama, toplumun huzurunu bozmak, ve...
"Por robo, fraude, afectación", "fingimiento, juego, alteración del orden público, y..."
Bir müşteriye, ürünlerinin pahalı olduğunu söylemek korkunç bir kumar.
Es una pésima jugada decirle a un cliente que su producto es caro.
Bu harika olurdu tabii, gerçi yaşın içki içmeye ya da kumar oynamaya yetmiyor.
Bueno, eso sería grandioso excepto que no tienes edad suficiente para beber o apostar.
Oğlumun kumar sorunları sadece onu ilgilendirir, beni değil.
Escuche, los problemas de juego de mi hijo eran solo eso... sus problemas, no los míos.
Demek küçük bir kumar sorunu var öyle mi?
Así que, ella tiene un pequeño problema con el juego ¿ no?
Gerçeklik üzerine kumar oynamamalısın. Geleceği kimse bilemez. Geçmişe söz geçiremedikleri için insanlar her tür acıyı, sıkıntıyı korkunç kazaları kabullenip hayatlarına devam edebiliyorlar.
No debes hacer girar la realidad a la suerte es porque nadie y aún así seguir adelante
Hayır ama Ekonomi 1 dersinde benim olmayan parayla kumar oynamamak gerektiğini okudum.
No, pero leí sobre no apostar dinero que no tengo en economía 1a.
Lionel Lau, yeraltı kumar çetesinin elebaşı. Tüm bunlara ek olarak...
Lionel Lau, organizador de una red de apuestas clandestinas, junto con un...
- Kumar mı oynuyorsunuz siz?
- ¿ Están apostando?
Kumar fişleri, porno dergileri... Bir süre burada kalacağız.
Recibos de apuestas, revistas porno...
Seni kumar bağımlısı paragöz it!
¡ Maldito mercenario adicto al juego!
Ülkedeki her kumar oyuncusunun her bir doları, herkese açık olacak.
Cada dólar de cada jugador de este país está ahí para nosotros.
Bak işte, ihtiyacınız olan şey bu kumar ve fahişeler!
¡ Ves, eso es lo que necesitas con tu juego y tus putas!
Görüyorum ki bu konuda büyük bir kumar oynuyorsun.
Te has arriesgado bastante con esto.
Tam da cennetin ortasında kumarın legal olduğu bir yerde.
Está en medio del paraíso... Donde el juego es legal.
Kumar oynar, insanlara borçlanırdı. Bunları biliyorum.
Los sellos no hacen que maten a la gente.
Bilsem onu vazgeçirirdim, aptalca bir kumar oynadı.
Mickey tiene mi número.
Sıradaki hedefimiz Kumar Kenti Dorias!
Dorias!
Tam bir kumar.
Esto es una apuesta.
Kumar Kenti Dorias'tan da bu beklenirdi.
la ciudad de las apuestas.
Ağzımda bir kumar makinesi var!
¡ Tengo una ruleta en la boca!
Bu benim Çılgın Kumarım!
¡ Es mi Crazy Slot!
Öyle sayılır. Kumar makinesi olduğuna göre silahını seçemiyor musun?
Así es. ¿ no?
Jimmy bunu kumar borcunu kapatmak için ayarlamış.
Jimmy arregló esto para pagar sus deudas de juego.
Kumar masaları yeni kadınlar gerçek viski.
Mesas de juego mujeres nuevas whisky auténtico.
Tüm şirket üzerine kumar oynadı.
Apostó la compañía entera en ello.
Sen de klasik içki, kumar, genelev olayı için fırsat kokusunu aldın.
- apostar o poner un burdel. - Oye...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]