Kuşum traducir español
491 traducción paralela
O, nadide bir mücevher, aşk kuşum.
Ella es una rara joya, mi enamorado.
Sence nasıl olabilir, benim küçük akıllı kuşum?
¿ Tú qué crees, mi brillante pajarita?
Bana yalan söylemiyorsun, değil mi küçük kuşum?
¿ No me estás mintiendo, verdad, mi pajarita?
Benim sevgili, tatlı, şirin, küçük kuşum, benden nefret ettiğini söyle.
Mi querida, dulce y bella pajarita, dime que me odias.
- Evet öyle, küçük kuşum.
- Muy bien, mi pajarita.
Olamaz mı, küçük kuşum?
¿ No fue así, mi pajarita?
Kuşum!
¡ Mi pájaro!
Kuşum!
¡ Cielito!
Illinois Quincy'li küçük bir kız için hiç fena değil, ne dersin kuşum?
No lo hice tan mal para ser una chica de Quincy, Illinois, ¿ eh, cielito?
- Oliver, kuşum.
- Oliver, cielito.
Söyle gece kuşum.
- Oye, pequeña trasnochadora.
Bundan sonra insan değil, bir kuşum!
¡ No soy un hombre, soy un pájaro!
Ben ne kuşum ne sincabım ne de arı. - Evet, bu doğru, Alvin.
Pero yo no soy un pájaro, ni una ardilla, y menos aún, una abeja.
En iyi kuşum kaçtı. Çok yazık!
- Mi mejor pájaro se ha escapado.
- Ben bir horozum, kuşum, yani kanaryayım.
INTENTA RECORDARLO. SE LO RECORDARÉ.
İşte benim minik kuşum ateşin yanında senin için hazır olan, kendi değneğin duruyor.
Bien, mi pequeño gorrión, ahí tienes preparado tu taburete junto al fuego.
Hoşça kal kuşum.
Adiós, pequeña mía.
Uyu, kuşum.
Duerme, pequeña mía.
Minik kuşum, Blom gerçek bir dost!
Pequeña Anne, Blom es amigo nuestro.
Ben mutlu bir kuşum!
¡ Soy un pájaro feliz!
Ben mutlu bir kuşum!
¡ Soy feliz como un pájaro!
Sweetsie, minik muhabbet kuşum.
¡ Hola, cotorrita!
Bir taneden çok mu var, kuşum?
¿ Acaso hay más de una?
- Hayır, kuşum.
- No, pequeña.
Kuşum, Kuşumu kurtarmalıyım.
¡ Mi pájaro! Tengo que salvarlo.
# Bir şeyim yok, Kabahat Voltaire'de ; # # Küçük bir kuşum, Kabahat Rousseau'da. #
Comer es menester por culpa de Voltaire, nada tengo yo por culpa de Rou... sseau.
"Ben bir kuşum, kanatlarıma bakın. Ben bir fareyim. Sıçanlar çok yaşa!"
"Soy pájaro, vean mis alas, soy ratón, ¡ vivan las ratas!".
Ben vahşi bir kuşum.
Soy un ave salvaje. - ¿ Y qué?
Ben vahşi bir kuşum, sense kivi.
Yo soy un ave salvaje, tú eres un kiwi.
Üzgün müsün kuşum?
¿ Estás triste pajarito?
Öt kuşum öt!
Canta, pajarito. ¡ Canta!
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçtu."
"Mi bonito pájaro ha abandonado el nido muy pronto esta mañana."
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçar?"
"Mi bonito pájaro el nido tan pronto esta mañana?"
- Sen nasıl istersen, minik kuşum.
- Lo que tú digas, pajarito.
Kuşum ötmüyor.
Mi pájaro no canta.
Kuşum ölecek mi?
¿ Mi pájaro la va a palmar?
"Kuşum öldü. Kuş hastalıklarının tanısı için öneriler."
diagnóstico DE MALES EN LAS AVES
Şurada hasta bir kuşum var.
Hay un pájaro enfermo.
Benim de yanımda kalan çatlak bir kuşum var tabi.
Yo también tengo un bicho raro aquí conmigo.
Ben bir kuşum ve gökyüzünde istediğim gibi süzülüyorum.
Arriba muy alto en el cielo, sobre las nubes.
Ben bir kuşum, ben bir kuşum.
¡ Soy un pájaro!
Eğer müsade edersen, ben bir kuşum.
De volar sé más que tú porque soy ave.
Bu ormanda bulabileceğin en güzel şey kuşum Helene!
Lo único bello que encontrará en el bosque es Helene.
- Minik kuşum!
- Mi pajarito.
- Geliyorum, minik kuşum.
- Sí, querida.
- Bir tane kuşum vardı...
- Tenía un pájaro de 1 00 y...
Evet, evet. Umarım kuşum rahatsız etmiyordur efendim.
Espero que mi pájaro no le molestara, señor.
Kuşum kuşum, güzel kuşum!
Están buenos los pececitos...
Sonra tekrar deneyeceğiz minik kuşum.
Probaremos de nuevo más tarde, pajarito.
Ne var kuşum?
¿ Qué pasa?
Jorgaki gel buraya, minik kuşum.
Ven aquí, pajarito mío.