Küba traducir español
2,118 traducción paralela
Küba, Küba halkınındır.
Cuba es para los cubanos.
Küba Komünist Partili Stalinist'lerle beraber elimden gelen her şeyi yapacağım ama buna değeceğini zannetmiyorum.
Voy a hacer lo posible con los estalinistas de la PSP pero no creo que sirva de nada.
Sanırım Küba, Arjantin ve bir şekilde Sovyet Rusya'yı kastetti.
Creo que se refirió a Cuba a Argentina y a algo en ruso de la Unión Soviética.
Bana Küba halkının seslendiği gibi "Che" ismiyle seslenme nezaketini gösteren Panamalı delege konuşmasına Meksika Devrimi'yle başladı.
El delegado de Panamá quien ha tenido la gentileza de apodarme "Che" empezó hablando de la revolución mexicana.
Küba, Panama'da Kuzey Amerika tarafından yapılan katliamdan bahsederken, Panamalı delege, Panama hükümetinin Birleşik Devletler'le ilişkisini kesmesine neden olan Amerikan katliamından hiç bahsetmemiştir ve konuşmasına bu anlamsız sözlerle devam etmiştir.
Y aunque Cuba habló de la masacre norteamericana en Panamá la delegación de Panamá siguió en este tiro sin referirse para nada... HOLANDA - NUEVA ZELANDA... a la masacre norteamericana por la cual el gobierno de Panamá rompió relaciones con los Estados Unidos.
Guantánamo deniz üssünden geri çekilinmesi ve Birleşik Devletler tarafından istila edilen Küba topraklarının geri verilmesi.
Retirada de la base naval de Guantánamo y devolución del territorio ocupado por los Estados Unidos.
Kumandan, bu Küba'nın koruyucusu bakire azize Havana'ya girerken size yardım etsin.
Comandante, esta es la Virgen de la Caridad del Cobre patrona de Cuba, para que lo ayude a llegara a La Habana.
Devrimin başarısından sonra Küba'da kalmayı düşünüyor musun?
¿ Piensas quedarte en Cuba cuando triunfe la revolución?
Amerika'nın Küba'ya askeri müdahale yapma ihtimalini de göz önünde bulundur.
Y debe estar consciente de la posibilidad de que el gobierno intervenga militarmente en Cuba.
Küba için yaptığınız her şeye teşekkürler.
- Gracias por lo que ha hecho por Cuba.
Küba halkının problemlerini çözmek için Havana'ya gidip....... Askeri cuntaya katılacağını söylemişti.
Dijo que iba para La Habana a participar en una junta militar donde se iban a resolver todos los problemas de los cubanos.
Küba'da yaptıktan sonra bütün Latin Amerika'ya devrim götürmeme izin vereceksin.
Cuando hayamos ganado en Cuba me dejas llevar la revolución a toda Latinoamérica.
Hayır evlat. Küba'da dedikleri gibi, sen sevilen birisin.
No, chico, tú eres querido, como dicen en Cuba.
Eğer Küba ile anlaşmayı reddederse o zaman Küba onunla anlaşacaktır.
Si se niega a lidiar con Cuba Cuba lidiará con él.
- Küba purosu sever misin?
- Por lo que tengo entendido, Ron... sabes de cifras. - ¿ Te gustan los cubanos?
Belki Küba diktatörü, ya da karabasan.
Fuera de... ¿ una dictadora cubana?
Gitmek için tüm imkanları var ama Küba'dan ayrılmak ilk ve son yolculukları oldu.
Tienen el dinero para ir a donde quieran, pero... salir de Cuba fue su primer y último viaje.
Küba malıymış!
Es cubano.
Bu bir Pre-Embargo, elle sarılmış Küba tütünü.
Esto es tabaco cubano enrollado a mano.
Biliyorum, biliyorum ama güneş ışığı, plajlar, o küçük Küba Tatlıları...
Lo sé, lo sé, pero el sol, las playas, esos bizcochitos cubanos... vamos.
Siz göremiyorsunuz ama, sağ çizmesinin Küba ökçesiyle plağı tıklatıyor.
No pueden verlo, pero acaba de poner este disco con el taco derecho de su bota.
Bilmem, Brezilya belki de Küba.
No sé. Brasil, Cuba.
- Küba'ya mı?
¿ Cómo a Cuba?
Küba ya mı?
¿ Cuba?
Hayır, gideceğim yer Küba'dan da uzakta olacak.
No. Cuando me vaya, me tendré que ir mucho más lejos que Cuba.
Bir kutu Küba purosu büyük bir şişe 18 yıllık malt birası ve Kuzey Işıkları'nı görmek için bir seyahat.
Y una gran mujer soltera de dieciocho años. Traté de ver las luces del Norte.
Küba'nın iddiasına göre devrimci mücadele elde kazanabilir.
Cuba es sinónimo de lo que lucha revolucionaria puede alcanzar.
Manyetik AT-12 mayını, Küba yapımı.
Mina magnética AT-12, hecha en Cuba.
Biliyor musun, Küba'da herkes eşit sağlık hizmeti alıyor.
Sabes, en Cuba, todos reciben el mismo tipo de cuidado médico.
Annem Küba'nın her şeyine takmıştı Küba müziği, Küba yemekleri, Küba kültürü.
Mi madre está obsesionada con Cuba la música cubana la comida cubana, la cultura cubana.
Bir gece bir müzik grubunun olduğunu hatırlıyorum aşağıda Küba müziği çalıyorlardı ve annemler otel odasında dans ediyorlardı.
Recuerdo una noche en particular en que había una banda tocando música cubana abajo y mis padres empezaron a bailar en el cuarto mismo del hotel.
- Küba konusuna takıntılı sanıyordum.
- Pensaba que su estilo era de Cuba.
Amerikan göçmen yasasına göre herhangi bir göçmen karaya çıkmadan önce tutuklanırsa hemen Küba'ya geri gönderilecektir.
De acuerdo a la ley del pie mojado / pie seco, cualquier balsero arrestado antes de alcanzar tierra seca... será inmediatamente enviado de regreso a Cuba.
Küba beysbolunu biraz bilenler Gonzalo Luque'nin, Küba'nın Mickey Mantle'ı olduğunu bilirler.
Y para aquellos que saben un poco sobre el baseball cubano, él es Gonzalo Luque, el Mickey Mantle de Cuba.
Adam o kadar yolu aşıp Küba'dan geliyor, bir sokakta ölüveriyor.
El tipo hace todo el trayecto desde Cuba, y termina muerto en un callejón.
Gonzalo'nun seni ve oğlunu nasıl Küba'da bıraktığını merak ediyorum.
Me pregunto como Gonzalo pudo dejarla a ud. y a su hijo en Cuba.
Küba Hükümeti.
El gobierno cubano.
Küba'dayken biraz oynardım.
Jugué un poco en Cuba.
Bunu Küba'nın zalimlerden kurtulacağı gün için saklıyorum.
Este está reservado para el día que Cuba se libere de su opresor.
Gonzalo Küba'da beysbol oynarken ayda yedi dolar kazanıyordu.
Gonzalo ganaba 7 dólares al mes cuando jugaba al baseball en Cuba.
Küba'da beysboldan men edildiğinde onunla temas kurduğunuzu söyledi.
Dijo que su contacto con él hizo que lo echaran del baseball en Cuba.
Küba'da meme istediğinde, bedava emiyor muydun?
¿ Quieres un pezón por el Cuba Libre que estás cuidando ahí?
Küba'da bir karısı ve oğlu olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que él tenía mujer e hijo en Cuba?
Belki Piedad ve Gonzalo arasında Küba'da olanlara biraz ışık tutar.
Quizás aporte algo de luz a lo que pasó en Cuba con Piedad y Gonzalo.
Adam, Küba'dan kaçış bileti.
Sigue siendo un boleto de salida de Cuba.
Küba'da boşanma davasının başladığını söylemedin.
Te olvidaste de mencionar que habías pedido el divorcio allá en Cuba.
Gonzalo, Küba'da beysboldan uzaklaştırıldığında bu onu yıktı.
Cuando a Gonzalo lo separaron del baseball en Cuba, lo destruyeron.
Ailesini Küba'dan kaçırmıştın.
Lograste sacar a su familia de Cuba.
Küba'daki büyük şehirlerin ele geçirilmesi.
La invasión de Las Villas.
Küba Rom'u.
Ron cubano.
Küba'da bedava değil.
Cuba no es libre.