English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ K ] / Kıyamet

Kıyamet traducir español

2,076 traducción paralela
Bu tür kıyamet senaryoları, İncil'in son bölümünde de yani Vahiy kitabında da ana konuyu teşkil ediyor.
Tales creencias apocalípticas son la fuerza guía tras el capítulo final de la Biblia Judeo Cristiana, llamado el Libro de las Revelaciones.
Ancak bazı Antik Astronot Teorisyenlerine göre ; yaklaşan bir kıyamet, insanoğlunun dikkatini oldukça muhtemel bir uzaylı istilasına... hatta daha kötüsüne çekmek manasına gelebilir.
Pero para algunos teóricos de los antiguos astronautas, las advertencias de un inminente apocalipsis son para a advertir a los seres humanos de la posibilidad real de una invasión extraterrestre... o algo peor.
Bu uzaylı parmağının karışacağı gelecekteki potansiyel bir kıyamet.
Ese es el potencial apocalipsis del futuro que involucra la presencia alienígena.
Burada kıyamet kopmuş.
Todo el infierno se desató aquí.
Samanyolu'nun kıyamet gününe yaklaştığımızda görsel bir şenlik olacak.
Cuando llegue el día del juicio final para la Vía Láctea, será espectacular.
Bu kıyamet günü.
Es el día del juicio final!
Bu dağa saldırdığımızda, kıyamet kopacak.
Cuando abramos esta montaña esto se convertirá en un infierno.
Bu kıyamet.
Es maldito!
Planlıyoruz, gidiyoruz, kıyamet kopuyor.
Planeamos, llegamos, se desata un infierno.
Bunları her ikinize de söylüyorum : Kalplerdeki gizli kalmış şeylerin ortaya çıktığı zaman dehşet verici Kıyamet Günü'ndeki gibi cevap verin. Birleşmenizde bir engel bulunuyorsa bunu hemen burada itiraf edin.
Les demando y les exijo a ambos, como lo responderán en el día el juicio final, cuando se desvelarán todos los secretos del alma, que si cualquiera de ambos conoce algún impedimento por el cual no debieran unirse legalmente,
Şunu hayal et. Kıyamet yeni başlamış.
Imagina... el apocalipsis esta empezando, ¿ verdad?
Bir ara kıyamet koparsa kurak topraklara hükmetmek için hazır olacağız.
Y luego, si y cuando el apocalipsis pase... De acuerdo. Estamos listos para gobernar sobre la tierra baldía... con nuestra arma Madre Medusa.
Evet. Bir kıyamet motoru için.
Una motocicleta apocalíptica.
Sonra kıyamet koptu.
Se desató un infierno.
Yani o ilk kapıdan geçtiğin anda kıyamet kopacak.
Cuando cruces la primera puerta, estallará una revolución.
Eğer yarın yakalanmamış olursa kıyamet kopar.
Si ella todavía anda suelta mañana, se abrirán las puertas del infierno.
- Evet. Noah, adına'Kıyamet Dağı'diyorlar.
Noah, llaman a este lugar El Iceberg de la Perdición.
Saçmalayıp duruyorsun. Çevre örgütleri, bunun genetiğiyle oynanmış hormonlu bitkilerin ve hava kirliliğinin yol açtığı ekolojik bir kıyamet olduğundan eminler.
Expertos ambientalistas hablan de... un apocalipsis ecológico, causado por contaminación y alteración genética de plantas y hormonas.
- Kıyamet.
- Fin del Mundo..
Kıyamet projesi, en güçlü silah.
Proyecto Armagedón, el arma más poderosa del mundo.
Kıyamet Aleti.
El aparato de Armagedón.
Kıyamet Projesi aktif hale getirildi Zamanınızı harcamaya devam edeceğim. Ve Dünya yok olacak.
El Proyecto Armagedón ha sido activado y continuaré acelerando el tiempo hasta que se acabe y el mundo llegue a su fin.
O küçük taş Kıyamet Cihazını durdurabilecek tek şey.
Esa pequeña roca es el único elemento que puede parar el aparato de Armagedón.
Kıyamet Cihazını durdurmak için Chronos Safır'i gerekli.
Se necesita el Zafiro Cronos para detener Armagedón.
Onu bul. Zaman Tutucu'yu Kıyamet Aletine götürmesini engelle.
Encuéntrelo y haga que nos lleve al aparato de Armagedón.
Kıyamet Aleti birazdan burada olacak. Ve onun gelişine hazır olmalıyız.
¡ El aparato de Armagedón ya va a llegar y debemos estar listos para recibirlo!
"Kıyamet Projesi fılmi 1936 Chronos Safıri'nin, Kıyamet Aletini durdurabilecek tek element olduğu keşfedildi."
Prueba de "Proyecto Armagedón", 1936. "El Zafiro Cronos resulta ser el único elemento conocido capaz de parar el aparato de Armagedón".
Bizi bu kaçınılmaz felaketten kurtaracak biri yok mu? Bu kıyamet gününden kurtaracak biri?
¿ Nos puede alguien salvar de este Apocalipsis este colapso final, este...?
Kıyamet.
Armagedón.
Kıyamet Aleti gibi.
Como el aparato de Armagedón.
Kıyamet Aleti.
¡ El aparato de Armagedón!
Bu arada, gerçek Kıyamet Aleti nerede?
¿ Dónde está el verdadero aparato de Armagedón?
18 zaman dilimi Zaman Tutucu'nun Kıyamet Aleti tarafından donduruldu.
18 husos horarios han sido congelados por el aparato de Armagedón.
Kıyamet Aletini kapatma görevi size düşüyor.
Uds. deben apagar el aparato de Armagedón.
OSS kasasına girmemiz gerekiyor. Zaman Tutucu'yu yakalayıp... Chronos Safır'ini bulup Kıyamet Aletini durdurmak için kullanacağız
Tenemos que entrar en la bóveda de la OSS ir con el Minutero encontrar el Zafiro Cronos y usarlo para parar el aparato de Armagedón y claro, salvar el mundo.
Bu Kıyamet Aleti Dünyayı yok etmek yada zamanı durdurmak için değil.
El aparato de Armagedón no era para destruir el mundo ni para detener el tiempo.
Kıyamet Aletini ebediyen durdurabilmek için kolyeyi kullanmamız gerekiyor!
¡ Tenemos que usar el collar para detener el aparato de Armagedón para siempre!
Kıyamet yaklaşıyor.
Llega el Apocalipsis.
Bir yandan kendisi, onuruyla emekli olan saygın bir profesör diğer yandan ise, karar günü kıyamet elçisi.
Por un lado es un profesor querido que se retiró con dignidad por el otro lado, es un profeta de la muerte.
Kıyamet alametlerinden benim papazım öyle söylüyor.
Signo del fin de los tiempos eso dice mi pastor.
Kıyamet Balosu gibi.
Es como un prom del Apocalipsis.
Bu ülkede kıyamet kopabilir, Dwight.
Este podría ser el fin de este país, Dwight.
Gerçek şu ki kıyamet geldi ve geçti, siz anlamadınız bile.
Pero lo cierto es, que tu Apocalipsis vino y se fue y ni te diste cuenta.
Ya bunu yapacaksın ya da kıyamet yeniden gelecek.
Es esto o el apocalipsis de nuevo.
Kıyamet olmayacak.
No habrá Apocalipsis.
Cennette belki sadece bir kıyamet günü olabilir ama lisede, her gün kıyamet günü.
la cosa es, solo hay un día del juicio en el cielo pero en el instituto, todos los días son el día del juicio final.
* Kıyamet demektir sadece *
# Nada más que una escena de muerte #
Kıyamet.
Apocalipsis.
- Eğer babanız bizi yakalarsa... kıyamet kopar. Ver şunu.
Venga
Onlar da arabaya kıyamet borularını taktılar.
Regresé del lugar de silenciadores esta mañana, donde instalaron estos incríbles nuevos tubos de escape post apocalípticos.
Kıyamet günü yargısından hafif mi Prens'in yargısı?
¿ Cuál menos que un Juicio Final es su final sentencia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]