Kızılderili traducir español
2,674 traducción paralela
Eski bir kızılderili atasözü kargaların kurtlarla işbirliği yaptığını söyler.
Hay un dicho indio que dice que el cuervo trabaja en tándem con el lobo.
Şanslıyım. Kızılderili olmadığımı biliyorsunuz.
Por suerte para mí, yo no soy indio.
Gerçek Pocahontas hikayesi, bir avuç beyaz oğlanın benim topraklarıma gelip Kızılderili şefine para yedirerek, tüm savaşçıları öldürmesi ve sonra da, Kızılderili prensesini becermesi mi yani?
La verdadera historia de Pocahontas trata de un grupo de blancos que llegan a mi tierra, sobornan al jefe indio, matan a todos los guerreros y se follan a la princesa.
Karın yarı beyaz, sen ise zenciler gibi konuşuyorsun arkadaşlarının çoğu da, lanet olası beyazlar ve şimdi de birden fikrini değiştirip, Kızılderili olmaya mı karar verdin?
Tu mujer es mulata, hablas como un negro, la mayoría de tus amigos son blancos y de vez en cuando, cuando te apetece, - sales con lo de los indios.
"Neden Amazon'un ortasında çıplak bir Kızılderili yığınıyla gitmek istiyorlar?" Neden albümü New York'ta doldurmuyorlar? " Yani, işte öyle bir şey.
Dijo... "¿ Por qué queréis iros al Amazonas con unos indios desnudos? ¿ Por qué no grabáis el disco en Nueva York y ya está?".
Bence buradaki en uygun metafor, dışkı nehiriyle itici gücü olmayan Kızılderili su kabını içeriyor.
Creo que la metáfora apropiada aquí involucra un río de excremento y una vasija nativa americana sin ninguna forma de propulsión.
Sacajawea, Land O'Lakes tereyağlarının * üzerindeki aynı Kızılderili hatun mu?
¿ Sacagawea es la misma mujer india que está en la mantequilla Land O'Lakes?
Gümrük memurlarına kötü muamele edilmesi,... 324 sandık çayın Kızılderili kılığına girmiş barbarlar tarafından denize dökülmesi.
El abuso a los oficiales de la Aduana 342 cargas de té se arrojaron en el puerto por vándalos disfrazados de Indios.
Genç Kızılderili baltayı çok seri kullanıyordu!
¡ Ese joven indio era rápido con el tomahawk!
11. sokaktaki gösterisinden yeni gelen Maureen Johnson Kızılderili duaları okuyacak. Çalmayı bilmediği elektronik viyolonsel eşliğinde.
Maureen Johnson, A la vuelta de su espectacular un compromiso de la noche en el lote 11 de la calle cantará nativos americanos cantos tribales hacia atrás a través de su vocoder, que acompaña a a sí misma en el cello eléctrico.
Bir kızılderili barış çubuğu.
Una pipa de la paz Apache.
Peki, üzerlerinde neden Kızılderili var?
¿ Por qué todos tienen cabezas de índios?
Cherokee adında bir Kızılderili kadın tanımıştım.
Una vez conocí a una india cherokee.
Büyükannemin kaldığı bir Kızılderili bölgesi.
Se trata de una reserva indígena, mi abuela vive allí.
Ben de senin gibi samimi bir Kızılderili olabilirim.
Yo puedo ser muy amigo indio, como usted.
Sende Kızılderili kanı var, değil mi?
Usted tiene sangre indígena, ¿ no?
Sanırım - Şu Kızılderili beni korkuttu.
- Creo que sí. Indico que me temo.
Kızılderili misin?
¿ Es usted un indio? Te ves de la India.
Kızılderili olmadığına emin misin?
¿ Estás seguro de que no son indios?
Kızılderili olanın hayatta olan bir kardeşi var. Kingston Hapisanesi'nde hayatını sürdürüyor.
Nian Ian tiene un hermano que ha sobrevivido... se sienta en la cárcel, cadena perpetua.
Bir baskında yalnız başına bir Kızılderili ile karşılaşmak ister misin?
¿ Quieres enfrentarte solito a un malón?
Şu Ten Bear, Crow kabilesinden olan Kızılderili.
Es Diez Osos, un indio crow.
Bu Kızılderili bir bok bilmiyor.
Ese infiel no sabe un carajo.
Evet, büyük para adındaki bir Kızılderili'den çıktı.
Sí, se la quité a un infiel, a un grandote llamado
Kızılderili'ye kim yemek verdi?
¿ Quién alimentó a mi indio?
Şimdi, bu Allahın belası Kızılderili'ye kim yemek verdi?
¿ Quién alimentó a mi maldito indio?
Kızılderili'me dokunma.
No toques a mi indio.
John. Bir daha Kızılderili'me dokunma.
Jamás toques a mi indio.
Siyu Kızılderili'sine benziyor.
Parece sioux.
Ateş ettiğin Kızılderili konuşmak istiyorsaydı iş yapmak istemiştir. Beyazlarla yapmak isteyecekleri tek şey iştir.
Si ese indio al que le disparaste quería hablar, él buscaba un intercambio, y lo único que tendría que podríamos querer es...
O Kızılderili bana ne yaptı?
¿ Qué me hizo ese indio?
Onlar Kızılderili değildi.
Esos no eran indios.
Düşünmeye başladım da şu manyağın Kızılderili tedavisi için postumu tehlikeye atmaya çok hevesli olamayabilirim.
Empiezo a pensar que podría no estar tan ansioso de arriesgarme por esa cura indígena de locos.
Bir şekilde Kızılderili tedavisine ihtiyacım olabilir.
Quizá necesite la cura india igual que él.
Sence şu çocuk ve Kızılderili kadın bizi bırakmaya çalışır mı?
¿ Crees que ese muchacho y la india sucia tratarán de abandonarnos?
Cennetteki yüce Tanrım bu Kızılderili değildi.
Dios bendito en el cielo, eso no era un indio.
Kızılderili kadın dengesiz.
Está histérica.
Kızılderili kaltağı sakın dinlemeyin.
No escuchen a esa perra piel roja.
O Kızılderili ölürse zehri bulamayız.
Si ese indio muere, no hallaremos el veneno.
Sence o Kızılderili uzun süre yaşayabilir mi?
¿ Crees que el indio pueda vivir tanto tiempo?
Bazı insanlar bu evin bir Kızılderili mezarlığı üzerine kurulduğunu söylerler.
Algunos dicen que lo construyeron sobre un antiguo cementerio indio.
Sende Kızılderili kanı olmalı. Şu uzun, güzel saçlara baksanıza.
Debes tener raíces indias con ese cabello largo y hermoso.
- Şirketler, Kızılderili topraklarını elimizden alıyor. Kamulaştırma.
¿ Cuál es tu queja contra el proyecto?
- Bizi soyan adam o. - Bir Kızılderili. Doğru.
Hable con un tipo llamado Edwin "Árboles Altos"...
Hemen söyleyeyim, bugün bir Kızılderili'nin penisini sabunla yaraladım.
Antes de que lo oigas por alguien más, Hoy aplasté el pito de un indio con una barra de jabón.
Los Lobos bir grup. - Kızılderili bir grup mu?
Me gusta, bastante.
Çünkü arkadaşlarına bir Kızılderili ile çıktığını söylememiş. Onun kalbini kırmış, o da kalbini kesmiş. Bence adil.
Después de todo lo que hice para sacarlos de la reserva, para darle a mi hijo las mismas oportunidades que a los blancos, aún lo tratan como indio.
Kendimizi size mecbur bırakmadan yaşamaya ve oğlumun beyazlarla aynı haklara sahip olması için çalışmama rağmen ona hâlâ Kızılderili gibi davranıyorlar.
Oye "sonrisitas", tu hijo es un monstruo. Destripó a Sienna Burke cuando aún estaba con vida, tiene que ser castigado.
Neden Kızılderili?
¿ Por qué?
Bırak Kızılderili işini yapsın, Will.
Deja que mi hombre haga su trabajo, Will.
Bir Kızılderili uğuru.
Bueno, como sea, significa : "Puedes dormir bajo los árboles altos"