Langley traducir español

Ama GS-18 rütbesiyle Langley'de bir odaya gömülmüşsün.

Después acabo como un GS-18 enterrada en algun cubículo en Langley.

Teşkilat'taki birinin bilgi sızdırıp sızdırmadığını öğrenmek için Langley bir karşı casusluk ekibi kurdu.

Langley ha asignado un equipo de contrainteligencia para determinar sí alguien de la Agencia ha estado filtrando información.

Bu arada karşı casusluk ekibinin karşısında altı saat terledikten sonra Langley benim bitkin ama temiz olduğumu açıkladı.

A propósito, luego de seis horas sentado con los chicos de contrainteligencia Langley me ha declarado agotado pero libre de sospecha.

Başka ülkede olduğundan olay inceleme için Langley'e devredildi.

Y a causa de su estatus de paraíso fiscal, fue entregada a Langley, traspasando canales.

Küp'ü alma emri Langley'den geldi.

La orden de llevarse el cubo, llegó desde Langley.

Langley'nin sorgulamada sorulmasını onayladığı bazı sorular, senin yetkini aşıyor.

Langley ha pedido que se incluyan ciertas preguntas algunas, conteniendo información que sobrepasan su nivel de acceso.

Langley Center için. Bir hayır kurumu, hepimiz oradanız.

Es una organización benéfica a la que pertenecemos.

- Langley ile konuştun mu? - Evet, konuştum.

- ¿ Hablaste con Langley?

Langley, Virginia.

- Langley, Virginia.

Langley Little Creek'ten 320 km kadar uzakta.

Langley está a unos 320 km de Little Creek.

Bütün uydu verileri Langley'de ana belleğe kaydediliyor.

Todas las transmisiones satelitales se graban en un disco duro en Langley.

Hızlı karar vermeden şunu bir düşün, Harry, sence biz bunu tek başımıza Sam Amca olmadan mı yaptık?

Antes de empieces con tu tema favorito, Harry, piensa en esto, ¿ crees que lo hemos hecho solos, sin la ayuda de Langley?

CIA Langley, Virginia

Agencia Central de Inteligencia Langley, Virginia

Langley çocuklarıyla takılıp her gece kafayı çekiyor.

Va con los Langley y salen todas las noches

Langley bazı söylentiler bulmuş.

Langley ha obtenido algunos rumores.

Dinle, Edgar'a Langley numune tasdik yazılımını yenilemesini söyleyebilir misin?

Escucha, ¿ puedes decirle a Edgar que actualice el software de reconocimiento de patrones de Langley?

Langley, NSA ve Interpol'den gelen her şeyi filtrelettim.

Estamos aplicando filtros sobre todo lo que vino de la CIA, NSA e Interpol.

Langley Vaughn'un çift taraflı ajan olduğuna inanıyor.

Langley cree que Vaughn puede ser un agente doble.

Langley bu grup hakkında derhal bilgi istiyor.

Algo no cuadra. Langley está desesperado por adquirir información de este grupo.

İki hafta önce Danimarka'da olacak bir saldırıyla ilgili Langley'yi uyardı.

Hace dos semanas advirtió a Langley de un ataque en Dinamarca.

Langley'den mi?

¿ En Langley?

Langley'le neden bağlantı kurmadığını bilmek istiyorum.

En cuanto esté solo, que lo aparten para interrogarlo. Quiero saber por qué no ha contactado con Langley.

Langley, gizli kimliğinin açığa çıktığını sandı.

Langley supuso que estabas comprometido. ¿ Qué pasa?

Ama Langley'yi uyarsaydım Kradic izlendiğini anlardı.

Pero si hubiera avisado a Langley, Kradic sabría que estábamos tras él.

Langley'yi arayıp Halsey'yle ilgili açık bir dosya var mı diye araştırayım.

Empezaré con Langley, veré si tienen un archivo abierto en Halsey.

Sloane, Langley'yle bir anlaşma imzaladı.

- Sloane tiene un acuerdo con Langley.

Bu görevi kabul ederken iki anlaşma yaptım ; biri Langley'le biri de seninleydi.

Cuando acepté este puesto, hice dos acuerdos, uno con Langley y otro contigo.

Kurula, senin gizli dosyalara erişiminin men edilmesini ve Langley'de gönderi odasına atanmanı önereceğim.

Voy a recomendar al consejo que le sea retirada la acreditación clasificada y asignada a la oficina de envíos en Langley.

Burası, iki ay kadar önce Langley bölümü onaylayana kadar kapalıydı.

Este lugar estuvo oculto hasta hace dos meses, cuando Langley aprobó la división.

İzleme aygıtı bulunan sahte bir izotop satacaksın. Böylece Langley bu adamı operasyonları yürüttüğü yere kadar takip edip kendi merkezinde yakalayacak.

Le venderás un isótopo falso equipado con un dispositivo de rastreo para que Langley pueda seguirle hasta su base de operaciones y cogerle allí.

Biliyorsun Langley'e müdürlük görevimden ayrılmak istediğimi söyledim.

Ya sabes, le dije a Langley que quería dimitir como director.

- Sloane'un Blackwell İndeksi'ni Langley'ye verdiğini sanıyordum.

Creía que Sloane devolvió el índice Blackwell a Langley. - No lo hizo.

Langley memnun kaldı.

Langley está encantado.

Langley'le işbirliği yapın. Buluşma noktasının uydu görüntüleri gerekecek.

Necesitamos cobertura satelital del punto de encuentro.

Orkideyi bulamazsak Langley'ye durumu bildireceğim.

Si no hemos recuperado la orquídea en ese tiempo, me voy a Langley con esto.

Nancy Cahill. Langley'nin Narkotik Birimi'nden bir ajan. Uzmanlığı, yeni sentetiklerin geliştirilmesi.

Su nombre es Nancy Cahill una agente de las Fuerzas Especiales de Narcóticos de Langley especializada en el desarrollo de nuevos sintéticos.

Langley, Cahill'lerin hangi maddeyle temas ettiğini bilmek istiyor.

Langley quiere saber con qué sustancia se pusieron en contacto los Cahill.

Langley talebimi reddetmedi ama henüz onaylamadılar da.

No negaron ni aprobaron mi petición.

Langley'ye haber vermekten başka seçeneğim yok.

No tengo más elección que notificárselo a Langley.

Langley'ye bağlı olan güvenli sunucu çöktü.

El servidor de seguridad hacia Langley está muerto.

Langley özel bir görev verdi.

Langley me ha encargado una misión especial.

Langley Vaughn'un çift taraflı ajan olduğuna inanıyor.

Langley piensa que Vaughn puede ser un agente doble.

Langley'den biri geldi.

Pero hay aquí un tipo de Langley...

- Lagnley'yle konuştum.

Acabo de hablar con Langley.

Sloane'da değil ki.

Él se lo entregó a Langley.

Langley bir şey buldu mu?

¿ Consiguió Langley algo del interior?

Tekrar bağlantı kurmaya çalışıyorlar. Ama şimdilik cevap yok.

Langley intenta reestablecer una conexión, pero hasta ahora no han respondido.

Emir Langley'den gelmiş.

Órdenes oficiales desde Langley.

Bir sorununuz varsa Langley'yle görüşün.

Si tiene un problema, puede llevarlo a Langley.

Langley'le ikinci bir bağlantı kurduk mu?

Establece una conexión de seguridad con Langley.

Langley'ye verdi. Değil mi?

¿ Verdad?