Largo traducir español
28,162 traducción paralela
İbneler, sıçtığım boklar mühim kariyer hayatım boyunca edindiğim bütün hasım ve düşmanlar burada olacak.
Desgraciados, idiotas. Todos los amigos y enemigos que he hecho a lo largo de mi carrera estarán aquí.
Bay Bachman, böyle bir eylem çok pahalı olur ve zaman alır.
Sr. Bachman un juicio de esta índole es largo y costoso.
Bunu görüyor musunuz? Sadece... on santimlik bir pizza, ama ısıtılınca, 100 kişiyi doyurmaya yetecek şekilde genişliyor. Buna "Hazır Pizza" diyorum.
es una pizza solo 10 cm de largo y cuando se calienta se expande para alimentar hasta a 100 personas lo llamo la Pizza Bolsillo ya tienen Pizzas Bolsillo a quien le gustaria ver el HyperCiclo un nuevo modo de viaje que te lleva de aqui
Hayır, hayır, hayır, hayır, şimdi gitmemiz gerekiyor. Üzgünüm ama'Hazır Pizza'dan biraz daha karmaşık. Mars'a gitmek için çok sayıda zeki insanın çok uzun zaman boyunca çok sıkı çalışması gerekecek.
No, no, no, no, tenemos que ir ahora lo lamento, sera un poco mas complicado que una Pizza Bolsillo ir a Marte le tomara a muchas personas inteligentes trabajar duro por un largo tiempo ahora, si no les molesta, tengo cientos de tours que hacer
Yıllar boyunca fikir anlaşmazlıklarımız da oldu.
Y hemos tenido nuestros desacuerdos a lo largo de los años.
Largo dos Leões, Humaitá.
Vivo en Humaitá, Largo dos Leões.
Largo dos Leoes'u iyi bilirim.
Lo conozco bastante bien, amo Largo dos Leões...
Klinik deney sayısı çok az ve uzun dönemli yan etkiler hakkında çok az bilgimiz var.
Hay una falta de ensayos clínicos Y muy poca información sobre las perspectivas a largo plazo.
Yolda gelirken buraya neden geldiğimizi anlattık ama anladığını sanmıyorum.
Y... y le dijimos en el coche de camino a lo largo Razón por la que veníamos aquí. ... Pero yo no creo que ella entendía.
Her zaman yanımda olmasına ihtiyacım var.
Lo necesito para el largo plazo.
Uzun altın saçlı Dr. Bell yırtığı onanarak kalbimi kurtardın.
♪ Dr. Bell con el largo cabello dorado ♪ ♪ guardó mi corazón mediante la fijación de su desgarro ♪
Uzun bir gün geçirdim, ve tamamen dürüst olmak gerekirse, caza gerçektenm katlanamıyorum.
He tenido un largo día, y para ser totalmente sincera, no puedo soportar el jazz.
Sizi bilmem ama çocuklar benim uzun bir süre güneşli kumlu tatil ihtiyacım olmaz.
♪ ♪ Yo no sé ustedes, pero no creo que voy a necesitar unas vacaciones de sol y playa por un largo tiempo.
Sanki bir rüyada ya da uzun zaman önceki hayattan bir anıda sıkışıp kalmış gibiyim.
Es como si estuviese... atrapada en un sueño o... en un recuerdo de una vida largo tiempo pasada.
Yıllardır sadece bir avuç dolusu.
Un puñado, a lo largo de los años.
Kaybolun.
Largo.
- DIŞ. DÜMDÜZ UZANAN BİR YOL - GÜNDÜZ
1-Un largo día de recorrido.
Uzun yol, sonuçta.
Es un largo recorrido.
Birisi özel bir şeyler paylaştığı zaman benden kaçacaklar diye endişeleniyorum.
Si alguien tan solo menciona lo de la exclusividad, me pongo tan nervioso que me largo.
Onunla uzunca bir süre oturdum.
Me senté con ella Por un largo tiempo.
çok uzun bir yol katetmişsin, İsimsiz Prenses.
Has recorrido un largo camino, princesa sin nombre.
Git buradan.
Largo de aquí.
Bir arsa çıkınca bir hektar ekleniyor. Falan filan.
Una parcela substraída es una hectárea añadida y así sucesivamente y un largo etcétera.
Sen, çık dışarı.
Tú, largo.
Perry White ile çok daha uzun bir konuşma yaptık.
Yo tenía un demasiado largo conversación con Perry White.
Şimdi ofisimden defol ve bir daha adımını atma.
Ahora, largo de mi oficina y no vuelvas nunca.
Kıta çevresindeki taliplerime mektuplar gönderdim. Ama değerlendirip cevap vermeleri haftalar sürebilir. o zamana kadar çok geç olabilir.
He enviado cartas a pretendientes a lo largo del continente, pero puede que lleve semanas que lo consideren y respondan y para entonces, puede ser muy tarde.
Benim için uzun bir gün oldu.
- Ha sido un largo día para mí.
Uzun uçuşan saçları, kan kırmızısı bir elbisesi ve çökmüş gözleri vardı. Ve Arthur'un kafasını yiyordu.
De pelo largo que fluía, ropas ensangrentadas, ojos hundidos, y... y ella estaba... comiéndose la cabeza de Arthur.
Git buradan Steve Jobs
* Largo de aquí, Steve Jobs *
Hector sörf yarışmasına katıldı ve birkaçımız yanına gidiyor.
Hector en una competición de surf, y algunos de nosotros estamos llegando a lo largo,
Bu beyefendiyle birlikte git.
fuerte. Ir a lo largo de este señor.
Yani ölümümü biraz hızlandırdın.
Veo. Así que pensó que acababa de... apresurar ese día a lo largo de un poco.
Başlarda ucuz olmayacak ama uzun vadeli kâr getirecek.
No... no va a ser barato, pero le ahorrará en el largo plazo.
Tahta çıkma ve taç giyme arasındaki uzun dönem babanızın çok işine yaramıştı.
Su padre creía que era muy importante que existiese un largo periodo de tiempo entre el ascenso al trono y la coronación.
Şu andaki popülerliğini uzun vadeli güvenlik olarak alma.
No confundas tu popularidad actual con la estabilidad a largo plazo.
Pekala, git buradan öldürdüm seni
Vale, largo de aquí. Te he matado.
Uzun saçları var mıydı?
¿ Tenía el pelo largo?
Sıradan bir bilgisayar kullanarak sadece evrenin bulunduğundan 400,000 kat daha uzun bir süre alır.
Pues bien, usando una computadora convencional, sólo 400.000 veces más largo que el Universo existente.
Bağışık değilsin, hem yol da uzun.
No eres inmune, y es un largo viaje.
Peters ortadan kaybolunca parası da buhar oldu uzun zaman sonra ortaya çıkan kardeş de bir anda Flatbush'da Sar Limanı'na bakan 6 yatak odalı bir dairenin sahibi oldu. Burada zaman çizelgesi oluşturmaya çalışıyorum.
Cuando Peters desapareció, también desapareció su dinero, y ese largo tiempo perdido hermano se mudó desde un estudio en Flatbush a una casa de seis dormitorios en Sag Harbor.
Yakınından geçseniz de görememiş olabilirsiniz.
Podrías haber estado cerca y haber pasado de largo.
Çıkın dışarı.
Largo de aquí.
Mezun olana kadar onunla çalıştım.
Trabajé con él a lo largo de la escuela de posgrado.
Kısa zamanda büyük başarılar elde ettik.
Hemos recorrido un largo camino en poco tiempo.
CIA'in son istihbaratı bunu doğruluyor, bunun yanında Sovyetlerin uzun menzilli bomba uçaklarının üretimini artırması...
Los últimos informes de la CIA parecen confirmarlo, se sabe que los soviéticos están aumentando la producción - de bombarderos de largo alcance..
Zamanla, nesiller boyunca şekillenen bir düzenle.
Un orden construido a lo largo del tiempo, de generaciones.
Gidin buradan!
¡ Largo!
Uzun zaman oldu.
Largo tiempo.
- Biliyorum orayı.
- ¡ Conozco Largo dos Leões!
Largo dos Leoes'u severim!
- ¿ Sí?