Lassiter traducir español
570 traducción paralela
Ama Bailey Parkı'nı görmezden gelemezsiniz.
El congresista Lassiter desea verle. Dígale al congresista que espere.
- Binbaşı Lassiter! Sen kafayı mı yedin?
¿ Se havuelto loco?
Lassiter,... Karın ve kızın öleli nerdeyse bir yıl oldu... Hayır, hayır, dinle
Lass ¡ ter... ha pasado cas ¡ un ano desde que su mujer y su h ¡ ja!
- Lassiter? - Ama bu imkansız!
¿ Lass ¡ ter?
Buradan biliyorum ki kızılderililer Lassiter in kötü bir ruh olduğunu söylüyorlar.
Por lo que uno oye contar... podr ¡ a creerse que Lass ¡ ter es un esp ¡ r ¡ tu del demon ¡ o.
Lassiter, 300 adama komuta ediyordu.
Lass ¡ ter. Este comando t ¡ ene 3OO hombres.
- Hey, Lassiter!
Lass ¡ ter!
Lassiter, dostum, Yardımına ihtiyacım var. Söylermisin?
Neces ¡ to tu ayuda, contéstame,
- Silahımı ve Lassiter'i götüreceğim.
Cogeré un arma. - Parat ¡ no hay.
Franklyn, bana Lassiter'in tüfeğini ver.
Franlklyn. Déle a Lass ¡ ter su r ¡ fle.
Bak Lassiter. Orada yaptığın hoşuma gitti.
Escucha, Lass ¡ ter.
Lassiter, sen ve ben. Krallar gibi yaşayacağız.
Lass ¡ ter, tú y yo, v ¡ v ¡ rem0s c0m0 reyes.
Şimdi, Sen Lassiter olmalısın.
Bueno, supongo que es Lass ¡ ter.
Ve bu adam onların lideri, Binbaşı James Lassiter.
Yéste es su jefe... Comandante James Lass ¡ ter.
Lassiter. Lassiter.
Lass ¡ ter.
Bu Lassiter beyazları avlayan Apaçileri avlıyor ; bu ne tip bir adam?
Yo preguntar, ¿ qué clase de hombre ser este Lass ¡ ter que persegu ¡ r Apaches como Apaches cazar atra ¡ dores?
Şimdi sen Lassiter'in Apaçilere yardım için mi geldiğini söylüyorsun? Niye?
D ¡ ces que Lass ¡ ter querer ayudar aApaches.
Lassiter'in neden geldiğini söyleyeceğim.
Yo dec ¡ r por qué ven ¡ r.
Ufak bir gezintiye çıksan, Lassiter?
Dando un paseo, ¿ eh, Lass ¡ ter?
Bay Lassiter, Çavuş Wilson.
Señor. Lassiter, Sargento wilson.
Bay Lassiter onu yaptı.
El señor Lassiter se la hizo.
Stackpole, McFee, Lassiter ve Phalen Avukatlık Bürosu'ndan.
Stackpole, Mcfee, Lassiter e Phalen, Abogados.
Paul Lassiter, Başkanın Basın Sekreteriyim.
Paul Lassiter. Soy secretario de prensa del alcalde.
Pekâlâ, Lassiter. Lassiter!
Bien, ¡ allá vamos!
Sayın Hakim, Bay Lassiter'ın iyi ve sürekli bir işi ve... geniş bir ailesi olduğuna dair elimizdeki kanıtları sunmak istiyoruz.
Su Señoría, me gustaría presentar evidencia de que el Sr. Lassiter... tiene un buen trabajo estable y familia en el área.
Ortak velayet mi talep ediyorsunuz bay Lassiter?
¿ Está solicitando custodia conjunta, Sr. Lassiter?
- Olur Jack. - Peter Lessiter.
Peter Lassiter.
Sizi bekliyor Bay Lessiter.
El Sr. Mintz lo espera, Sr. Lassiter.
Peter Lessiter bu tür adamlardan çabuk, ama çok çabuk sıkılır.
Peter Lassiter se cansa de sus proyectitos muy rápido.
- P-K Lessiter Yatırımcılık adlı şirket yeni yöneticileri kendine çekmek istiyor.
Una compañía de inversiones llamada P.K. Lassiter... lo utiliza para atraer nuevos ejecutivos. Voy a trabajar en la bolsa de valores, cariño.
Lassiter Temizlik İşleri.
Limpiezas Lassiter.
Mays Gilliam, Debra Lassiter.
Mays Gilliam, Debra Lassiter.
Seni Martin Geller, Debra Lassiter ile tanıştırayım.
Déjame presentarte a Martin Geller, Debra Lassiter.
Gilliam'ın danışmanı Debra Lassiter'in araçtan inmesinden sonra..
Eso es lo que las personas de Washington quieren saber después de lo del consejero de Gilliam...
.. Washington'luların bilmek istediği şey bu.
Debra Lassiter, dejó la rueda de campaña.
Lassiter'in gittiğini biliyorum ama bence.. .. sana bu konuda yardımcı olabilirim.
Sé que Lassiter está fuera, pero creo... creo que puedo ayudarte a hacer esto.
Lassiter evren çapında biliniyor.
El Lasater es universalmente conocido.
- Lassiter.
- El Lasater.
Chase Lassiter mi o?
¿ Ése es Chase Lassiter?
Adı Martin Lessen.
Su nombre es Martin Lassiter.
Lassiter'la öldürücü olmayan silahlar konulu seminere gitti? Şehir dışında?
Fue al seminario de armas no letales con Lassiter, fuera de la ciudad.
Eğer bu konuda benimle aynı fikirdeseniz...
... Lassiter. Si tuvieras que dividir el turno...
Bilmiyorum Lassiter sen söyle.
- No lo sé. Lassiter, cortaste el cordón.
- Lassiter mi bu?
¿ Es Lassiter?
Luke nerede? Albay Lassiter, efendim!
¡ Coronel Lássiter, señor!
Ve büyük-büyük-dedem Albay Muscum T.Lassiter katılmıştır.
El coronel Muscum T. Lassiter. ¿ Muscum?
- Kevin Lassiter Sayın Hakim.
- Kevin Lassiter, Su Señoría.
İnternet'te mi dolaştın? Böyle bir şey mi? Bu önemli değil.
En realidad no importa... porque aunque hayas impresionado a Lassiter... a mí no me impresionas.
Lassiter.
Lassiter.
Hepsi bu.
Dicho esto, Detective Lassiter,
Dedektif Lassiter nasıl, kim, neden olduğunu öğrenmek istiyorum.
Quiero saber el cómo, quiero saber el quien, quiero saber el por qué -