English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Lens

Lens traducir español

485 traducción paralela
LENS AYARLAMA ODASI
SALA DE CALIBRACIÓN DE LENTES
Kalibrasyonunu bitiremediği bir lens kaybolmuş.
Una lente que no había terminado de calibrar desapareció.
Kontrol ederken bıraktığı lens kaybolmuş olmalı.
Tenía que ser la lente que estaba comprobando en ese momento.
O lens kullanılmadan önce birçok kez kontrol ediliyor.
Esa lente se comprobará muchas veces más antes de ser utilizado.
Lens bulunana kadar.
No hasta que se encuentre la lente.
Orada en az 2,000 lens olmalı.
Hay por lo menos 2.000 lentes.
Bugün yeni lens aldı.
Hoy ha comprado ópticas nuevas.
Arras ve Lens arasında toplanıyoruz. Binbaşı söyledi.
Dijo el Mayor que se concentran entre Arras y Lens.
Kontakt lens nasıl, senin için uygun mu?
¿ Cómo le va la lente de contacto que le hemos hecho?
Bu arada verdiğimiz yedek lens yanında mı?
A propósito, ¿ lleva la lente de repuesto que le dimos?
Diğer kontakt lens nerede?
Ya veo que no. ¿ Y el recambio que le proporcioné?
Telefoto lens.
Un teleobjetivo.
Lens delikleri veya diğer girişler ve Selenitler için kırmızı alarm.
Alerta roja por fosas lenticulares, otros accesos y selenitas.
Lens deliklerini kırmışlar.
Se abrieron paso por la fosa lenticular.
Ve lens başka tarafa bakarken üstüne birşey atabiliriz.
Al mirar la lente hacia otro lado, le tiramos algo encima.
Kontakt lens.
Son las lentillas.
Hayır, fakat bahse girerim kontak lens kullanıyor.
No, pero seguro que lleva lentillas.
Gözlüklerimi çıkarıp, lens takmaya karar verdim.
He decidido no usar anteojos, voy a usar lentes de contacto.
- Lens mi?
- ¿ Lentillas?
François Lens'teki bir ilkokulda 5. sınıfta okuyordu.
François estaba en 5º de Básica.
Gözlük takıyor musun ya da kontak lens?
¿ Utiliza gafas o lentes de contacto?
- Kontakt lens kullanmaya başladı.
Cambió por lentes de contacto.
- Ah. Kontakt lens.
Lentes de contacto.
Bu onun lens kutusu mu? Evet.
- ¿ Ésta es la caja de sus lentes?
Açıkçası, Lenore öldürüldüğünde kontakt lens takıyordu.
Aparentemente, ella tenía puestos sus lentes de contacto cuando murió.
Yeğenim de lens kullanır ve ikide bir onları düşürür.
Mi sobrino los usa y la mitad de las veces se le caen.
Sağ kontakt lens kayıp ve tabutta da yok.
Falta el lente derecho, y no está en el ataúd.
Ne demek "işime yaramaz"? Bu bir teleskobik lens Yapılanların en iyisi.
Es telescópica, es la mejor que hacen.
Bu bir adaptör, lens değil.
Es un adaptador, no una lente.
İki gemi dolusu Japon adaptörü almışsın lens değil.
Has comprado dos adaptadores japoneses, no lentes.
Rahman'ın kontakt lens taktığından haberim yoktu.
No estaba enterado de que Rahman usaba lentes de contacto.
Bir şey görüyorum. Lens mi kullanıyorsunuz?
Veo algo. ¿ Ud. usa lentes de contacto?
Sadece al çekimi ve geniş açılı lens, tıpkı yeni Amerikan filmleri gibi...
Al hombro y gran angular, como el nuevo cine americano.
İris var ama lens yok.
Tienen iris, pero no tienen retinas.
Kontakt lens mi aldın?
¿ Tienes lentes de contacto?
Lens çok iyi değil, doğru mu?
No hiciste los lentes también, no?
İşte ben, kameranın lensini silerken.
Aquí estoy limpiando la lens.
Lens kapağını unutmuşum.
Tenía puesta la tapa del lente.
Gözlük yerine lens takıyor.
Ella está usando lentes de contacto en lugar de gafas.
- hiç lens takmayı düşünmüş müydün?
- En usar lentes de contacto.
Düşünceyi odaklayan bir lens gibi çalışabilme yeteneğim var.
Puedo actuar como una lente que enfoca su pensamiento.
Lens, geldiler.
Clarence, Estan aqui!
Lens.
Clarence
Lens, bekliyorlar.
Clarence! Estan esperando!
Hiç lens takmayı falan düşünmüş müydün?
¿ No has pensado en ponerte lentes de contacto o algo así?
Fakat... -... lens takmayı düşündün mü?
Aunque ¿ has pensado en usar lentes de contacto?
Ne kullanmış ki bu? Büyüteçli lens mi?
¿ Usó lentes angulares?
TV kamerası ve lens faturası.
La factura de la cámara de TV.
- Lens'li bir madenci ailesinin çocuğu.
- De Lens.
- Kontak lens?
- ¿ Lentes de contacto? - No lo sé.
Lens, bunun sebebi ne?
?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]