English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Lerden

Lerden traducir español

1,427 traducción paralela
Sıvasız tuğlalar. Biraz 80'lerden kalma ama modası geçmez.
Ladrillo exterior... es un poco de los 80, pero las tendencias son cíclicas.
Sende hiç Disko Barbie'lerden var mıydı?
¿ Alguna vez has tenido una "Barbie Disco"?
En az bir gün boyunca ATM'lerden nakit çekemez.
No podrá sacar dinero de un cajero en un día por lo menos. - Bien.
80'lerden kalma.
Demasiado de los años ochenta.
Şu istediğin devasa, düz ekran, yüksek çözünürlüklü TV'lerden alabiliriz.
Finalmente podemos comprar una de esas TVs gigantes con pantalla plana y alta definición como querías.
O şirket 1500'lerden kalma.
Sabes, esa compañía se remonta al siglo 16.
Daha da önemlisi, etraftaki SNM'lerden haberi var mı?
Y más importante, lo que podría saber sobre los ZPM que hay por ahí.
Şunu söylemeliyim ki düşündüğüm "kolik" lerden biri bu değildi.
Tengo que decirte, esto no es el tipo de "alcohólico", que pensé que sería.
Onu geri getirirsek Gant'lerden 5000 dolar alacağız. Bu yüzden lazer gibi odaklanmanın zamanıdır.
Si logramos que vuelva a casa, los Gant ofrecen 5000 dólares así que debemos enfocarnos en nuestro objetivo.
O adama 70'lerden beri izlenebilecek bir film yapmadı.
No ha hecho nada respetable desde los años 70.
Teknik birim 1950'lerden önce negatiften basılmış olduğunu söylüyor.
- El técnico dice... 30 HORAS DESAPARECIDO... que la imprimieron de un negativo y, por el borde, es anterior a 1950.
Siz Yagyu-sensei'lerden biri misiniz?
¿ Eres un... maestro Yagyu? Parece que interrumpo algo.
Ben Cheyenne'lerden Wookis-ehe-ne.
Soy Wookis-ehe-ne de los cheyennes.
Son kategori olan gurup 1'den, yani "gururlu zenci" lerden biri beklendiği gibi Timothy idi. Ve elbette, merasimde yoktu. Ve Elizabeth,...
La última categoría, la número uno, negros orgullosos, lógicamente estaba compuesta por Timothy, quien no estaba ahí, y por Elizabeth.
Yani, fiziksel olarak, 1950'lerden bir filmdeki adam gibi sinirli değilim.
Es decir, físicamente, no como el tipo que está enojado en una películas en los años 50.
70'lerden şarkılar söyleyerek mi?
¿ Cómo? ¿ Cantando canciones de los años 70?
Bırakalım bu güzel bina dünyaya... hiçbir insan soyunun Dane'lerden daha üstün olmadığını anlatsın!
Que esta gran taverna alegre el mundo. Ningún hombre es superior a los dinamarqueses.
En son yaptığı iş tereke turlarıydı 1950'lerden itibaren başlayan, daha çok zengin yahudilere ölmüş akrabalarını bulmaları için yardımcı olan bir işti.
Su empleo más reciente fue "Heritage Tours" un negocio que comenzó en los'50 y que era mayormente para judíos que quisieran buscar los a sus familiares muertos.
Hey, O "Onu incitme" lerden değil, tamam?
Oye, no es una pizza. Así que basta de ordenar, ¿ sí?
Bu anlamda, 80'lerden bu yana yaptığım çalışmaların çoğunun filme çekilemeyecek şekilde tasarlandığını söyleyebilirsiniz.
Así que, en cierto sentido, creo que puedes decir que la mayoría de mi trabajo de los años ´ 80 en adelante estaba más o menos diseñado para ser infilmable.
- Beyin. - "Belki" lerden ne kadar nefret ettiğimi bilirsin.
¡ Cerebro! Eso no me gusta.
Ve süspansiyon 1920'lerden kalma.
La suspensión es de los años veinte.
Ben bir Aston Martin istiyorum, ya da şu üstü açılan klasik Mercedes'lerden.
Y quiero un Aston Martin, o un Mercedes antiguo descapotable.
80'lerden beri yazı tura bile atmadım.
Hace años que no lo hago.
1980'lerden.
De los años 80.
1950'lerden nadir bir eser.
Es una obra rara de los 1950.
Sen de şu 4400'lerden birisin, değil mi?
¿ Eres uno de los 4400?
Demek istediğim, 4400'lerden nefret ediyorsan sözde liderlerini öldürmek, onlara zarar vermek için iyi bir yol.
Quiero decir, si odias a los 4400 asesinar a su líder es una buena forma de hacerlos sufrir.
4400'lerden biri olduğunu söylediler.
Dijeron que eras uno de los 4400.
4400'lerden biri değilsen, her biri paralıya patlıyor.
Si no eres uno de los 4400, cada uno cuesta.
4400'lerden biri, bir çeşit, ne bileyim, zihin kontrolü kullanarak insanları cinayet işlemeye ikna eden bir seri katil.
10 semanas luego del retorno de los 4400. Uno de los 4400 es un asesino en serie que está usando, no lo sé algún tipo de control mental para hacer que la gente asesine.
Ben Shawn Farrell. 4400'lerden biriyim.
Mi nombre es Shawn Farrell y soy uno de los 4400.
Kim olduğunu bilmiyorum ama 4400'lerden biri olduğumuzu bilen birisi.
No sé quien era, pero alguien sabe que somos de los 4400.
Sen ve ben, bir şişe birayı paylaşmıştık, ve sen şu 4400'lerden birisin.
Tú y yo compartimos una botella de cerveza y tu eres uno de esos 4400.
İsmim Shawn Farrell. 4400'lerden biriyim.
Mi nombre es Shawn Farrell y soy uno de los 4400.
Collier seninle buluşmak isteyecektir. 4400'lerden birisin.
Collier va a querer conocerte, eres uno de los 4400.
Kim olduğunu bilmiyorum ama 4400'lerden biri olduğumuzu bilen birisi.
No sé lo que es. Pero alguien sabe que somos de los 4400.
Yeğeni Shawn'ın 4400'lerden biri olduğu için değil.
Eso sin mencionar que su sobrino Shawn es uno de los 4400.
4400'lerden biriyim.
Y soy unos de los 4400.
Kim olduğunu bilmiyorum ama 4400'lerden biri olduğumuzu bilen birisi.
No sé quién es. Pero alguien sabe que somos de los 4400.
Sen ve ben, bir şişe birayı paylaşmıştık, ve sen şu 4400'lerden birisin.
Tú y yo, compartimos la botella de cerveza,... y tú eres uno de los 4400.
ATM'lerden ve kredi kartlarından para çekip, izini kaybettirmek için bilgisayardaki yeteneğini kullandı.
Y usó su habilidad con las computadoras para obtener dinero de los bancos y tarjetas de crédito. Y desapareció.
Kafaya tek kurşun. - 14'lerden biri vurulduysa onu vuran Joker'e yamuk yapmış demektir.
Si matan a un Catorce, quiere decir que hizo algo peor que el Guasón que lo mató.
Doğu Yakası 14'lerden çoğunu sorguladık. Sonuç?
Parece que interrogamos a varios de la East Side Catorce, pero...
14'lerden biri daha öldü.
Hay otro Catorce muerto.
- Aynen. " Kim bu 80'lerden kalma saçlı demode hatun? dedim ben de.
- Sí, ¿ quién es esta fracasada?
Bu 1600'lerden bir halk türküsü.
Es una balada de fines del siglo 17.
Hayır... İddiaya girerim ki, Kennedy'lerden biridir?
Apuesto que un Kennedy. ¿ O un Rockefeller?
Cheyenne'lerden haber geleceğini biliyordun.
Sabías que Cheyenne hablaría de ello.
- Cosby'lerden konuşuyorduk.
Es Reggie.
Yaşadım. 4400'lerden biriyim.
Soy uno de los 4400.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]