English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Linderman

Linderman traducir español

192 traducción paralela
Bu vahşi cinayetler zincirinin en son kurbanı Castle Rock Lisesi, ikinci sınıf öğrencisi olan 15 yaşındaki Debbie Linderman'dı.
La más reciente víctima, Debbie Linderman, de 15 años de edad, estudiante de segundo año en la Escuela de Castle Rock.
Sosyal işler ve çalışma bakanı, Dr. Linderman, Patoloji.
Ministro de Asuntos Eclesiásticos, Dr. Linderman, Patología.
- Ne oldu Linderman?
¿ Qué pasa, Linderman?
Hey Linderman, sana bir öğüt vereyim. Hormonlarını kutuya tık ve hala iyi durumdayken uzaklaş, tamam mı?
Linderman, déjame darte un consejo coloca tus hormonas de vuelta en su lugar y renuncia a lo que te traes entre manos.
- Linderman!
- Linderman.
Linderman, biliyor musun kafamda seni hep yatağını ıslatan biri olarak canlandırmışımdır.
Linderman, yo siempre te vi como un niño que moja su cama.
Haydi, Linderman, gidelim.
Vamos, Linderman. Vamonos.
Bu imkansız Linderman.
Eso es imposible, Linderman. Jason está muerto.
Linderman...
Linderman.
Linderman.
Ayúdenme.
Tanrım, Linderman. Sen feci yaralanmışsın.
Dios, Linderman, estás muy lastimado.
Bay Linderman, sizi beş dakika içinde geri arayacağım, oldu mu?
Sr. Linderman, lo llamo en cinco minutos, ¿ sí?
- Linderman'ı görmeye gittim.
- Fui a ver a Linderman.
Evet, Linderman parasını geri istiyor. Bu yüzden de peşine seni hastanelik edecek bir adam takmıştır.
Sí, Linderman quiere su dinero y manda a un mafioso que te llevará al hospital.
Bay Linderman bu işin nazikçe halledilmesini istiyor.
El Sr. Linderman quiere ser bueno.
Bay Linderman, sizi beş dakika sonra arayacağım, oldu mu?
Señor Linderman, le llamaré de nuevo en cinco minutos, ¿ de acuerdo?
Evet, Linderman parasını geri istiyor bu yüzden de peşine seni hastanelik edecek bir adam takmıştır.
Sí, Linderman quiere recuperar su dinero, así que envió algunos matones para que te enviaran al hospital.
Bay Linderman bu işin nazikçe hâlledilmesini istiyor.
El señor Linderman quiere ser bueno con esto.
Lütfen Bay Linderman benim ikramım.
Sr. Linderman. Por favor, es mi trato.
Linderman`nın 2 milyon dolarını alıp kaçtı, sonra da adamlarını öldürdü.
Robó a Linderman y se escapó con 2 millones de dólares, - y después mató a su pandilla.
Bay Linderman seni görmek istiyor.
El Señor Linderman quiere verla.
- Linderman'ın parasını geri almak için göndereceğini söylediğin adamlar vardı ya...
Esos tipos que dijiste que Linderman mandaría a recuperar su dinero...
Polisler onun peşinde. Linderman adamlarının öldüğünü öğrendiğinde onları kimin öldürdüğünün bir önemi kalmayacaktır.
Y una vez que Linderman descubra que están muertos no va a importar quién los mató.
- Bay. Linderman seni görmek istiyor.
- El Señor Linderman quiere verla.
Bay. Linderman`dan yardım isteyen bir politikacı.
Un político que quiere ayuda del Señor Linderman.
Şimdi, diyorum ki zarları atalım ve Linderman`la aynı yatağa girmeden önce biraz bekleyelim.
Ahora, digo que lancemos los dados y rechacemos meternos en la cama con Linderman.
Linderman`ı halledebilirim.
Puedo tratar con Linderman.
Linderman'nın 2 milyonuyla, üç puana sekiz puan daha ekleyerek bunu bir at yarışına döndürebiliriz.
Necesito los 2 $ millones de Linderman, podemos convertir esos tres puntos en ocho y lo haremos una carrera de caballos.
Linderman`la yok mu?
¿ No Linderman?
Linderman`ı ayarla.
Llévatela a tú habitación.
Linderman`a borcumu ödemenin başka bir yolunu bulacağım.
Mira, encontraré otro modo de pagar a Linderman.
Linderman'ın iki milyonuyla oyumuzu sekiz puan daha arttırarak bunu bir at yarışına döndürebiliriz.
Con los 2 millones de Linderman podemos convertir esos ocho puntos en tres y haremos una carrera de caballos.
Bay Linderman'dan yardım isteyen bir politikacı.
Un político que quiere ayuda del Sr. Linderman.
Bay Linderman kaseti inceledi.
El Sr. Linderman revisó la cinta.
Bu kişi ya sizsiniz ya da Bay Linderman'a hâlâ 50,000 dolar borcunuz var.
Como sea, esa es usted o todavía le debe $ 50.000 al Sr. Linderman.
Ama sonra bir daha düşündüm de eğer Linderman benimle uğraşmaya bu kadar niyetliyse kazanmam onun için çok önemli olmalı.
Y después pensé, "Vaya debe ser muy importante para Linderman verme en la oficina si está dispuesto a meterse en problemas para tenerme en línea".
Linderman.
Linderman.
Linderman adında bir adama sattım.
Se lo vendí a un tipo llamado Linderman.
Linderman sana 4 milyon dolar verdi ve sen bunu kartpostala harcıyorsun.
Linderman te dio 4 millones de dólares, y tú te lo gastaste en postales.
Linderman satın almış.
Linderman lo compró.
Linderman Grubunun geçenlerde kampanyanıza bağış yaptığını duyduğumda çok şaşırdım.
Estaba sorprendido al saber que el Grupo de Linderman invirtió hace poco en su campaña.
Bay Linderman babamın bir dostudur.
El señor Linderman era un buen amigo de mi padre
Evet, Bay Linderman.
Si, Sr. Linderman.
Bay Linderman, Buna minnettarım.
Sr. Linderman, se lo agradezco.
Linderman'la konuştun mu?
Tu... Tu hablaste con Linderman?
- O para Linderman'dan çaldığın paraydı.
El dinero que robaste era de Linderman.
Eğer Linderman'ın parasıyla kaçsaydık, sadece beni öldürmekle kalmazdı.
Y si no escapaba con el dinero de Linderman, él me habría matado.
Linderman için iş yapardık.
Solíamos hacer trabajos para Linderman.
Sen gittikten sonra, Linderman'dan borç para aldım.
Después de que te fuiste tomé dinero prestado a Linderman.
Linderman'a zamanında ödemediğimde, tahsil etmek için 2 adam gönderdi.
Cuando no le pagué a tiempo a Linderman él envió dos tipos a cobrar.
Linderman'ın satın aldığı.
Linderman lo compró.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]