English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Ls

Ls traducir español

49,723 traducción paralela
Nasılsın?
¿ Estás bien?
Merhaba. Nasılsınız millet?
Hola. ¿ Cómo están?
Nasılsın, baba?
¿ Cómo te sientes, papá?
- Selam. - Nasılsın?
- ¿ Cómo está?
Adım Rodrigo, nasılsın?
Me llamo Rodrigo, ¿ cómo estás?
Nasılsın?
¿ Cómo estás?
Memnun oldum, Profesör. Nasılsınız?
Encantada, profesor. ¿ Cómo está?
Tekerlekli sandalye rampası yapılsın?
¿ Para construir una rampa para sillas de ruedas?
- Nasılsın?
- ¿ Cómo estás?
Çocuklarım da büyük ihtimâlle oynamayı beceremeyecek ve fotoğraf gününde yere diz çöküp dizlerim sırılsıklam bir şekilde kötü düşüncelerimi bir yana bırakıp daha önce görmediğim bir neşeyle bana koşan çocukların bitmeyen aksiyonuyla heyecandan titreyeceğim.
Y tendré que arrodillarme el día de la foto, se mojarán mis rodillas... a pesar de mi mala actitud, me emociona la acción incesante... los niños corriendo hacia mí con una mirada de alegría que jamás he visto antes...
Şimdi, müthiş pirinç sandviçinin püf noktası pirinçlerinizin çok ıslak, hatta sırılsıklam olmasıdır.
El secreto para la pasta de arroz definitiva es asegurarse de que el arroz esté bien húmedo, como mojado.
- Nasılsın canım, aç mısın?
Oye, cari, ¿ tienes hambre?
Sen nasılsın?
¿ Cómo lo llevas?
Selam Judy. Nasılsın?
Hola, Judy, ¿ cómo estás?
Ashley, favori Afrikalı Amerikalım nasılsın?
Ashley, mi afroamericana preferida, ¿ cómo estás?
Normalde idrardan sırılsıklam olmuş eşofmanlarınla yatmanın aksine.
Al contrario de como solías hacerlo en un chándal empapado de orina.
Erich. Nasılsın?
Erich. ¿ Cómo estás?
Hey. Nasılsın?
Hola, ¿ cómo estás?
- Nasılsınız?
¿ Cómo está?
- Teşekkürler. Siz nasılsınız?
Bien, gracias. ¿ Cómo está usted?
Bugün nasılsınız bakalım?
¿ Cómo se sienten hoy?
Nasılsın bakalım? Umarım ki biraz daha sakinsinizdir.
¿ Cómo te sientes?
- Nasılsın Jeff?
¿ Cómo has estado, Jeff?
Nasılsın, tatlım?
¿ Cómo estás, querida?
Evet, iyi işte. Sen nasılsın?
Sí, estoy bien.
- Nasılsın? - Ben...
- ¿ Cómo estás?
- Sen nasılsın?
- ¿ Cómo estás tú?
Nasılsın bakalım? - Hektor.
¿ Cómo te ha ido?
- Rob'la sen, nasılsınız?
¿ Cómo estás? ¿ Rob y tú?
- Bilmukabele. - Nasılsın?
Bueno y a ti. ¿ Cómo estás?
Nasılsınız?
¿ Cómo está?
Kat, nasılsın?
- # No me esperaba mucho # - Kat, ¿ cómo estás?
Nasılsın dostum?
- ¿ Cómo estás, amigo?
bayan, nasılsın - Merhaba!
Hermana, ¿ cómo estás?
Nasılsın? İyi.
- ¿ Cómo estás?
Vali Royce, nasılsınız?
Gobernador Royce, ¿ cómo está?
Hey, küçük bezelyem nasılsın?
Eh, guisantito, ¿ cómo estás?
- Nasılsın Jay?
Jay, ¿ cómo estás?
Ne... Nasılsın?
¿ Cómo estás?
Nasılsın diye bakmak istedim.
Solo quería venir a ver como estabas.
Sen nasılsın?
¿ Cómo estás tú?
Bayan Shakesman, nasılsınız?
Srta. Shakesman, ¿ cómo está?
Tırnaklarımıza bakım yapılsın istiyorum artık.
Quiero que nos hagamos las uñas.
Nasılsın Köpek R?
¿ Qué pasa, R-Perraco?
- Nasılsın dostum?
- ¿ Cómo estás, amigo?
- Nasılsın?
- ¿ Cómo están?
- Nasılsınız?
- ¿ Cómo te va?
İyidir, sen nasılsın?
¿ Cómo estás?
Sen nasılsın?
- ¿ Cómo estás?
- Nasılsın?
¿ Cómo estás?
Nasılsın?
- ¿ Cómo está?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]