Lucie traducir español
407 traducción paralela
- Lucie.
- Lucie.
- Lucie Dreyfus.
- Lucie Dreyfus.
Lucie ve Manfred'e ne olur, hiç düşündün mü?
¿ se ha parado a pensar qué sería de Lucy y Manfred?
Ve eğer hesapta olmayan bir şey meydana gelirse... Lucie ve Manfred'in hayatlarının... vatansever, yumuşak, kibar ellerde sıcacık ve güvende olduğunu... bilmek seni rahatlatacaktır.
Si ocurriera algo inesperadamente, sabría que las vidas de Lucy y Manfred estarían sanas y salvas en las dulces y amables manos de esa pandilla de patriotas que él acaudilla.
Çünkü Lucie yapmayacağını söyledi.
Porque Lucy me lo ha dicho.
Sen bu konuları Lucie ile de konuştun mu?
¿ Ya ha hablado con Lucy de esto?
Lucie, bu tarafta daha rahat edersin.
- Tú ponte aquí. - Gracias.
Ludzie, Ludzie! Kabinde su var!
Lucie, hay agua aquí
Lucie adında birini seviyorum.
Amo a una tal Lucie.
Bir de Elga var. Lucie'yi sevmeseydim belki onu sevebilirdim.
Y otra, Helga, a la que... amaría si no amara a Lucie.
Jules'un diğer kızlarla yaptığı hataları hatırladı.
Se acordaba de los errores de Jules... con Thérèse, con Lucie, con todas...
Bu düzeneği, Lucie Teyze'nin son tarifini göndermek için kurmadım!
No puedo explicarte todo por la transmisión la última receta de la tía Lucía.
Kızı Lucie, sevgilisi Charles Darnay'i beklemektedir. Darnay, aslında St. Evremond markizinin yeğenidir. Manette, Bastille'e onun zalimliği yüzünden girmişti.
Su hija Lucy espera a su amante, Charles Damey... que es nieto del marqués de Saint Evremond... cuya crueldad envió a Manette a la Bastilla.
Darnay eve gelir ve Lucie'yi babasına bakarken görür.
Cuando llega Damey, Lucy está cuidando a su pobre padre.
Emil, Lucie gidin.
Emil, ve a buscar a Lucie.
Lucie ile tanıştığım zaman onun bankada çalıştığını nasıl bilebilirdim?
¿ Cómo podía yo saber dónde trabajaba Lucy cuando nos conocimos?
- Lucie'inin ülkesine gidin. - Benim vatanım burası.
Este es mi país.
Pont-à-Mousson değer kaybederken, New York'un durağan seyrettiğini Fransa'nın en eski ticaret bankasının deneyimine ve uzmanlarına gözün kapalı güvenebileceğini Barbara tayfununun Florida'ya verdiği hasarın üç milyara ulaştığını Jean-Paul ve Lucas'ın kız kardeşleri Lucie'nin doğumunu müjdelemekten kıvanç duyduğunu aynı ilgisizlikle okudun.
has leído también sin interés que la cotización de Pont-à-Mousson cae, que la bolsa de N.Y. aguanta, y se puede confiar en la experiencia... del más antiguo banco de crédito inmobiliario de Francia... y sus especialistas, que en Florida, el tifón Bárbara provocó daños valorados en tres mil millones, que Jean-Paul y Lucas anuncian contentos el nacimiento de su hermana Lucie.
Lucie güzel değil mi?
Lucie se ve mejor que nunca, huh?
Julia'dan öğrendiğine göre Lucie artık "bir yataktan ötekine girmiyormuş."
Supo por Julia que Lucie ya no estaba "durmiendo por ahí".
Lucie'nin değişik bir şekilde kendinden uzaklaştığını hissediyordu.
Sentía que Lucie se alejaba de una manera diferente.
Lucie gidiyor...
Lucie me abandona.
Lucie'nin kızı var...
Lucien es quien tiene una hija...
- Lucy'nin tavşanları kaçmış.
Los conejos de Lucie están sueltos.
Lucie.
Lucie.
Lucie Lavalette.
Lucie Lavalette,
Lucie!
¡ Lucie!
Brentano, Lucie doğum tarihi 22 Eylül 1962.
Lucie Brentano... nacida el 22 de Setiembre de 1962.
Kızın adı Lucie Brentano.
La persona en cuestión se llama Lucie Brentano.
Brentano, Lucie... öğrenci. Gözleri mavi...
Lucie Brentano, estudiante... ojos azules...
Paul ve Lucie evlenmek için Reno'ya gitti.
Paul y Lucie fueron a casarse a Reno.
Lucie Brentano.
Lucie Brentano...
Lucie Orthiz.
Lucie Orthiz...
Bizi Lucie gönderdi.
Venimos de parte de Lucie.
- Lucie'nin bir sorunu mu var?
¿ Le ha pasado algo?
Lucie'nin arkadaşısınız.
Usted es el amigo de Lucie.
Lucie ve küçük Horace'a sevgilerimi ilet.
Dale mi amor a Lucie y al pequeño Horacio
Haklısın, Lucie.
Tienes razón, Lucie
"Hastanenin bebek ünitesindeki ölümler sürüyor."
LA niña LUCIE MUERE TRAS CINCO SEMANAS DE LUCHA EN EL HOSPITAL
Saint-Clair güzellik salonu beni istiyordu.
En "Lucie" me querían tener.
Kendimi Lucie Arnaz Luckinbill gibi hissettim.
Me siento como Lucie Arnaz-Luckinbill.
Jeanne bütün gün atıyla. Lucie de piyanosunun başında. - Ne güzel.
Jeanne no deja las pinturas ni un momento, y Lucie hace gorgoritos con el piano.
Lucie, anlattım ya sana.
Lucie, te lo dije.
Bunu anlayabilirsin... Bir zamanlar Lucie ile birlikte çok eğlenirdik, sonra bir gün bir canavar oldum.
Puedes entender Lucie y yo nos divertiamos juntos, entonces un día me convertí en un monstruo.
Lucie buna karşı değildi.
Lucie estaba en contra de ello.
Lucie'i eleştirmiyorum ama maddi faydalardan rahatsız olmadı.
No es una critica a Lucie, pero ella nunca pensó en los beneficios materiales.
Bu beş yıl önceydi Lucie.
Eso fue hace cinco años, Lucie.
Lucie bir kaç günlüğüne yarın geliyor.
Lucie vendrá mañana por unos pocos días.
Lucie...
Lucie...
- Lucie.
Lucie está...
Ben de Lucie.
Yo, Lucie.