Lunar traducir español
1,685 traducción paralela
Sağ göğsünün altında ben var, göğüs ucunun altında.
Tiene un lunar en su seno derecho, justo debajo del pezón.
Rüyasında, Kameri ay'ın 14. gecesinde kötü bir şeyin olacağını görmüş.
Él ha soñado que algo malo va a suceder en la 14 ª noche del mes lunar.
Kesinlikle boynunuzdaki beni kontrol ettirmelisiniz.
Deberías hacer que te revisen ese lunar.
Sanırım her nedense rüyaların gerçek oluyor ve sanırım şu küçük ışıldayan benin de yaptığı bir şey var.
Creo que de alguna forma tus sueños se vuelven realidad y creo que tiene algo que ver con el pequeño y reluciente lunar.
Tam şurasında bir iz vardı.
Tenía un lunar en el cuello, justo aquí.
Müslümanlar bazen ay takvimini kullanır.
Los musulmanes en ocasiones usan el calendario lunar.
Aydan bir parça.
Es un trozo de la Luna. Una roca lunar.
Ayı kapanını bir hafta önce kurdum.
Puse cerca una roca lunar...
Ayrıca, babanla ilgili çok sorunun var. Bir striptizci olmanı engelleyen tek şey o tuhaf benin.
Además, tienes tantos problemas sin resolver con tu padre, que lo único que evita que seas desnudista es tu extraño lunar.
son ay birleşmesinde.
La última conjunción lunar.
Cindy Crawford'un beni büyüklüğünde bir sorun.
Chiquitito, minúsculo... Un problema del tamaño del lunar de Cindy Crawford.
- bu lekeyi de o yüzden yaptım.
- Por eso me puse un lunar.
Benli Popo, iki çocuklu Tina, Buruşuk Fugly, hediyelik eşya dükkânındaki kız.
Fíjate. La del lunar en el trasero, Tina, Cara-arrugada la de la tienda de regalos.
Benli Popo dışında.
Excepto la del lunar en el trasero.
Gandhi, ben nasıl görünüyor?
Gandhi, ¿ cómo luce ese lunar?
Ay dönümündeyiz.
El ciclo lunar está en lo cierto.
Tamamen zararsız bir beni hiç nedensiz aldırdım.
Me quitaron un lunar inofensivo sin ninguna razón.
Benin geri dönmüş.
Volvió tu lunar.
O ben hep orada mıydı?
- ¿ Ese lunar siempre ha estado ahí?
O benle ne kadar oynarsan oyna, yok olmayacak.
No importa qué tan fuerte frotes ese lunar, no va a desaparecer.
Sadece bir ben.
Es sólo un lunar.
1969'daki Apollo 9 görevinde ay modülünün pilotuydu.
En 1969 piloteó el módulo lunar durante la misión Apolo 9.
Bir kayaya çarpar ve hasar alabilirler, hatta kayadaki bir çıkıntya isabet eden koruyucu giysileri çatlayabilir, ve uzay boşluğuna maruz kalabilirlerdi. bu da çok ciddi bir sorunun ortaya çıkması demekti.
De haber hecho algo o haber caído por una roca y haber tropezado y caer en un abismo el visor se habría roto, y habrían sido expuestos al vacío lunar habríamos tenido una situación seria entre manos.
Onlar sıklıkla ayın yüzeyine çarparlar.
Estos golpean la superficie lunar frecuentemente.
Çarpan göktaşları, ay yüzeyinde çakılımsı bir örtü oluşmasına neden oluyor.
Pulverizan la superfice lunar generando un manto polvoriento similar a la grava, llamado regolito.
Burada küçük bir örneğini gördüğünüz gibi, ayın regolith etkisi, büyük kayaları toza dönüştürerek. zerre boyutuna indirgemiş.
Como el producto de este molino de grava el regolito lunar se ha formado en una variedad de tamaños desde rocas grandes hasta polvo fino.
Ayın yüzeyindeki karanlık dairesel bölgelerden işte bu büyük darbeler sorumludur.
De hecho, estos enormes impactos son responsables de las regiones circulares oscuras en la superficie lunar.
Her şeye rağmen, Uzay yolculuklarının ya da ileri teleskopların olmadığı zamanlarda bile davranışının dikkatli ve özenli gözlemi dünya sakinleri için, hep hayati öneme sahip olmuştur.
Mucho antes de que cualquiera de las características de la Luna pudiera ser observada mediante sofisticados telescopios y viajes espaciales la observación cuidadosa del comportamiento lunar y su apariencia era vitalmente importante para los moradores de la Tierra.
yapabileceği bir iş değildir.
Comparen eso con el calendario lunar.
Ay, yeniayda görünmezken, dolunayda büyük, parlak ve yuvarlaktır, ayın bir çevrimi 28 ya da 29 gün sürer ve sayması kolaydır.
Si la ves grande y redonda es luna llena así que es fácil saberlo. Sólo hay 28 o 29 días en un ciclo lunar, así que es fácil contarlos así que la mayoría de las sociedades actuales...
1878'de George Darwin, ayın kökeni hakkında "Kök Bölünme" teorisini ilan eti.
En 1878, George Darwin anunció su teoría de fisión sobre el origen lunar.
Zamanımızdan geriye doğru hareket edersek, ayın dünya çevresindeki yörüngesi giderek daralacak ve ay ile dünyanın hareketi bu daralma nedeniyle bugünkünden daha hızlı olacaktır.
A medida que retrocedemos en el tiempo, y la Luna se acerca la órbita lunar y la rotación de la Tierra se vuelven cada vez más rápido.
Ayın kökeninin açıklanmasına yönelik mecera devam etti ve bir Amerikalı tarafından yeni bir teori daha ortaya atıldı.
La búsqueda de una explicación de la creación lunar continuó y una nueva teoría se originaría con un estadounidense.
20 Temmuz 1969'da astonotlar ilk kez aya ayak bastı.
El 20 de Julio de 1969 astronautas estadounidenses pisaron la superficie lunar por primera vez.
Astronotlar, sertleşmiş lav ovasından oluşan ve sessizlik denizi olarak bilinen bölgeye uzay modülünü indirdiler.
Aterrizaron su módulo lunar en una llanura de lava endurecida conocida como el Mar de la Tranquilidad.
Astronotlar, ay kayaları ve tozlu toprak librelerinden numuneler getirdi. ya da diğer adıyla regolith.
Los astronautas trajeron de vuelta 21 kilos de rocas y suelo lunar o regolito.
Ama bununla beraber, dünya ile ay yüzeyi arasında şaşırtıcı benzerliğe sahip numuler aydaki katı koşullar nedeniyle öylece kaldı.
Pero junto con esto, comienzan los contrastes. Las muestras lunares revelaron también al menos una impresionante similitud entre la superficie lunar y rocas y suelo de la Tierra.
Buna rağmen 12 yılın sonunda 1984 yılında Hawaii'deki bir konferansta, dünyanın önde gelen bilim adamlarının konsensusuyla teorisini tekrar açıklar.
Finalmente, en una conferencia lunar en 1984 en Hawai doce años después del último viaje espacial los cuatro principales astrónomos llegaron a un consenso.
Ama böyle yüksek bilimsel amaçlar dünya genelinin pek ilgisini çekmiyor... Ama gece ışıldayan gökyüzüne bakıp ayın büyüleyiciğine odaklanmalıyız...
Pero esas elevadas metas científicas están lejos de las mentes de los residentes comunes de la Tierra que miran ocasionalmente al brillante e hipnotizante disco lunar en el cielo nocturno.
- Harika. Aybilimci misin yani?
- Genial. ¿ Eres geólogo lunar?
Arizona Üniversitesi'nin Ay ve Gezegen Laboratuarı'ndan Dr. Robert Strom, 35 yılı aşkın bir süredir gezegensel jeoloji alanında en önemli uzmanlardan biri.
El doctor Robert Strom del Laboratorio Lunar y Planetario de la Universidad de Arizona ha sido una autoridad principal en la geología planetaria por más de 35 años.
Yani bir ben gibi mi?
¿ Algo así como un lunar?
Ben geri geldiğinden beri, biraz gerginim.
Desde que reapareció el lunar, he estado un poco nervioso.
Benimi tekrar kontrol etmek ister misiniz?
¿ Le gustaría volver a revisar mi lunar?
Huygens aracı, Titan'ın yüzeyine inip bize resimler yolladı.
El módulo terrestre del Huygens ha tocado suelo lunar y ha enviado imágenes.
Ve, uh, eğer isterseniz, şu beni alabilirim.
Y, si quiere, puedo quitar ese lunar.
Neil Armstrong, Ay yüzeyine yaptığı inişten hemen sonra tarihin en küçük adımlarından birini atıyor.
Neil Armstrong tomó su pequeño paso histórico durante esa primera visita a la superficie lunar.
Neil Armstrong'un Ay yüzeyinden bizlere ulaştırdığı anomali atmosfer türbülansları yüzünden oluşmuş olamazdı.
Las anomalías que Neil Armstrong informó fueron vistas en la superficie lunar, así que la turbulencia atmosférica no pudo causarlas.
Muhtemel olan açıklamalardan biri de Ay yüzeyine meteor çarpması sonucu devasa kraterlerin açıldığı ortaya çıkan büyük toz bulutlarının krater çevresinde küçük bir dağ oluşturduğu yönünde.
Otra posible explicación es que cuando un meteorito golpea la Luna, crea un enorme cráter. Los deslizamientos de tierra alrededor del borde del cráter levantan montañas de polvo lunar.
Apollo uzay görevinde çekilmiş olan fotoğraflar ina yapılanması adı verilen ay yüzeyindeki kaya oluşumlarını açıkça gösteriyor.
Fotografías tomadas durante las misiones espaciales Apolo revelaron una formación rocosa en la superficie lunar llamada "inastructura".
Öncelikle açık fikirli olmalıyız. Ardından Ay döngüsünün insanı ne şekilde etkileyebileceğine dair bazı ilişkileri kavramaya çalışmalıyız. Bu olguyu zaman içinde görülen davranış durumları sağlık sorunları, hastalık izleme gibi kıstaslarla incelemeliyiz.
Tenemos que ser de mente abierta, y como cuidadosos observadores continuar proponiendo alguna relación entre cambios en el ciclo lunar y la forma en que nos comportamos, la forma en que nuestros patrones de salud y enfermedad se mueven a través del tiempo,