Lupin traducir español
262 traducción paralela
- "Usta Hırsız Arsene Lupin" çok iyiydi!
- "Arsène Lupin". Estaban contentísimos.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
Estará aquí como invitada de la Sra. Kingston, cuyo bisabuelo, el duque Vladimir, era pariente del archiduque Maximilian Rupert Lupin de Morovia.
Kate öldüğünde Lupin'in yerinde kalıyordu.
Kate vivía donde Lupin cuando falleció.
- Ya Lupin'in yeri?
- ¿ Y el rancho Lupin?
- Lupin'in yeri onun değildi.
- No era de ella.
Billy vurulduğunda Lupin'in yerindeydi.
Billy estaba donde Lupin cuando le dispararon.
- Lupin'in yerinde mi?
- ¿ Donde Lupin?
Çalışmıyorum. Lupin bitkisi mi?
- ¿ Os referís a flores de altramuz?
- Bizde lupin yok.
- No tenemos altramuces.
Bakın sevgili dostlarım, bunun Lupin Ekspres olduğunu biliyorum.
Me consta que éste es el Altramuz Exprés.
Onları burada arıyor. Orada arıyor. Her yerde lupin arıyor.
Busca por aquí, busca por allá... busca altramuces sin parar.
Karım ölüyor, sen hala lupin getiriyorsun.
Se está muriendo y sólo sabe traernos altramuces.
Son dört haftadır tek yediğimiz lupin çorbası, ızgara lupin buharda lupin, lupin soslu lupin lupinli sote lupin lupin keki, lupin tatlısı.
Llevamos un mes comiendo altramuces. En la sopa, asados, al vapor... estofados... fritos, en tarta y en sorbete.
Lupinde oturuyor, lupinde yatıyoruz. Kediye lupin veriyoruz. Lupin yakıyoruz.
Nos sentamos, dormimos sobre altramuces, se los damos al gato... los quemamos, ¡ e incluso nos vestimos con los malditos altramuces!
Ölene kadar başka lupin görmek istemiyorum.
¡ No quiero ver más altramuces en mi vida!
Bir sorun mu var, Lupin?
¿ Qué sucede, Lupin?
Hey, Lupin.
Oye, Lupin.
Hey, Lupin!
¡ Oye, Lupin!
Yüzükteki armanın aynı... Lupin?
La misma cresta que estaba en el anillo... ¿ Lupin?
Lupin...!
¡ Lupin...!
Bu Lupin'in kartviziti!
¡ Es la tarjeta de llamada de Lupin!
"... Lupin lll. "
Firmado, Lupin el Tercero.
Bekleyeceğiz. Ve Lupin bize gelecek.
¿ Por qué no esperamos que este hombre Lupin venga a nosotros?
Lupin'den bir not aldığınız bilgisi bize ulaştı.
Nos han dicho que usted ha recibido una tarjeta de llamada de Lupin.
Ah, adi hırsız Arsen Lupin'in torunundan bahsediyorsunuz sanırım.
Ah, sin duda se refiere al nieto de ese ladrón común, Arsene Lupin.
Ekselansları, Lupin'i hafife almasanız iyi olur!
¡ Su Excelencia, no debería pasar por alto a Lupin!
Lupin'in gelininizi neden takip ettiğini söyleyebilir misiniz?
¿ Podría decirme por qué Lupin podría estar tras su novia?
Hey, Lupin.
Oye, escucha, Lupin.
Bu doğru mu, Lupin?
¿ Es cierto eso, Lupin?
Lupin!
¡ Lupin!
Lupin konusunda siz doğuluların yardımına ihtiyacımız yok.
No necesitamos a Orientales como ustedes para ayudarnos con Lupin.
O Lupin'di!
¡ Ese era Lupin!
Lupin'in kaçmasına izin vermeyin!
¡ No dejen que se escape Lupin!
Kesin şunu!
¡ Basta! ¡ Es Lupin!
O Lupin! O Lupin!
¡ Es Lupin!
Kesin şunu!
¡ Ya basta! ¡ Él es Lupin!
İçeri girmek için tüm bunları Lupin yaptı!
¡ Lupin hizo esto para inmiscuirse!
Demek şeytan Lupin sonunda başardı ha?
Así que, ese maldito Lupin lo logró después de todo.
Lupin, gelini arıyorsun, değil mi?
¿ Lupin, buscas a la novia, no es cierto?
Lupin?
¿ Lupin?
Yüzüğü geri getirdiğin için çok teşekkür ederim, sevgili Lupin.
Muchas gracias por regresarme el anillo, mi querido Lupin.
Lupin, bütün bu cesetlerin anlamı nedir?
Lupin, ¿ que son todos estos cuerpos?
Allah belanı versin, Lupin!
¡ Maldito seas, Lupin!
Lupin, kalenin sırrı bu mu?
¡ ¿ Lupin, es este el secreto del castillo?
Biraz daha kalmayı umuyordum, ama artık Lupin geldi.
Esperaba quedarme un poco más, pero ahora vendrá Lupin.
Lanet olsun sana, Lupin!
¡ Maldito seas, Lupin!
Bu Lupin!
¡ Es Lupin!
- Lupin...
- ¡ ¿ Lupin...
Lupin, bekle!
¡ L - Lupin, espera!
- Lupin.
- Altramuces.
Ne?
¡ ¿ Qué? ¡ Pero recibimos una advertencia acerca de que Lupin iba a venir, así que...! !