Luız traducir español
317 traducción paralela
Sanırım New York'lu avukatımızın nasıl bir asker olduğunu göreceğiz.
Creo que veremos que clase de hombre es nuestro abogado de New York.
Güzel bir kız arayan Illinois'lu bir yakışıklı var mı buralarda?
¿ Llegó un buen mozo de Illinois buscando a una buena moza?
Sör Robin, size ev sahibiniz Gisbourne'lu Sör Guy'ı ve asil konuklarımızı tanıştırayım.
Sir Robin, permitid que os presente al anfitrión, Sir Guy de Gisbourne. - Y a nuestros nobles invitados.
Ben de bu Gisbourne'lu Sör Guy'ı şerefsiz bir herif ve bizim azılı düsmanımız sanırdım.
Yo suponía, al igual que vosotros, que Sir Guy era el más acérrimo de nuestros enemigos. Pero ya lo veis.
Kim bilir, beklide 30'lu yıllardaki gibi bir salgınla karşı karşıyayız.
Quizá se avecine algo parecido a lo del 30
426 no'lu odadaki minnettar hastanız.
Tu agradecida paciente de la habitación 426
Sahneyi çok onur... lu bir şekilde canlandıracağız.
Nosotros rodamos la escena muy digna... mente.
- O New York'lu kız çıksa bile mi?
- ¿ Aunque vaya la chica de Nueva York?
Arabayı park edip 2 no.lu çıkış kapısında bizi bulsanız iyi olur.
Será mejor que estacione el coche y nos alcance en la puerta número 2.
New York'lu bir kız mı yoksa?
¿ Una chica de Nueva York, quizás?
Zahgon'lu dostlarımız, bu ana bölgeyi oldukça sık vuruyorlar.
Parece que nuestros amigos de Zagon aciertan a menudo con el sector primario.
San Diego'lu bir kızla konuşan hiç bir adamın kız arkadaşı yoktur.
Aquí todos dicen eso cuando hablan con otra.
Kyoto'lu geyşa mı? Veya şu Osaka'lı kız mı?
¿ Aquella chica de Gion o tu amante del barrio Soemon?
Asla beraber olamayız, Lun Tha.
No podrá ser jamás, Lu Tha.
Bunu söylediğim için özür dilerim Bay Gallagher... ama arkadaşınızın habercilik tarzı 30'lu yıllarda yok oldu.
Perdóneme por decir esto, Sr. Gallagher, pero el modo de escribir de su amigo se extinguió junto con la Ley Seca.
Tokyo'lu amcanız nerede?
¿ Dónde está tu tío de Tokio?
Biliyor musun, şu Dijon'lu öksüren kızı duyduğuma sevindim.
En parte me alegro de lo de la chica de Dijon, la de la tos.
Edo'lu bir kıza sahip çıktığınızı duydum.
Tengo entendido que estáis cuidando a una chica de Edo.
Ama yanlış seçim yaptın ve ne oldu? Liverpool'lu yalnız birihtiyar oldun.
Pero se desvió del camino y acabó en Liverpool.
Jesureau'lu kız bana 1500 franka mal olmuştu geçen yıl!
¡ La chica de Jesureau me costó 1500 francos el año pasado!
Baton Rouge'lu şanslı dostumuz iki altının yanına tombul bir kız aldı.
Y nuestro afortunado amigo de Baton Rouge recibe una gran reina con su par de seis.
Neden Kyoto'lu bir kız, bir dağ geçidine gider?
¿ Por qué una joven de Kioto iría a un puerto de montaña?
Kupa 10'lu, karo 3'lü, maça 3'lü, sinek 6'lı sinek vale, kupa ası, kupa 7'li, sinek 9'lu sinek 10'lu, karo papaz maça kız. Bu kadar yeter mi?
Diez de corazones, tres de diamantes, tres de picas, seis de tréboles, jota de picas, as de corazones, siete de corazones, nueve de tréboles, diez de tréboles, rey de diamantes... y reina de picas... ¿ Le basta?
Bu tekrar Vina, yeşil Orion'lu köle kız olarak mı?
¿ Es Vina otra vez, como la esclava verde de Orión?
Birlikte yaptığımız koordine edilmiş plana göre Ruslar 3-21 no'lu füze üslerinde çalışmaya başladılar.
De acuerdo con el plan, los rusos comienzan con el complejo 331.
347 uçuş no'lu uçaktan inen yolcularımız bavullarını alabilirler.
Los pasajeros del vuelo 347 pueden recoger su equipaje.
Buraya geldiğimde sizi... meşhur geyşa Nakacho'lu Koman ile görüyorum... ve siz onun için evdeki her şeyi satmışsınız.
Vuelvo aquí y le encuentro con esa famosa geisha Koman de Nakacho, por la que ha vendido todas sus pertenencias.
Henry Roubier daha sonra Beaufort'lu banker Marval'ın kızıyla evlendi.
Se casó con la hija del banquero Barbal de Boufaurd.
"Clarendon Binasını işgal eden Kuzey Vietnam'daki Ulusal Özgürlükçü Cephesi'ndeki kadınlardan ve Oxford'lu kız öğrencilerden mesajlar geldi."
Había mensajes de solidaridad de las mujeres de Vietnam Norte... y del Frente de Liberación Nacional, de los estudiantes de Oxford... que estaban ocupando el Clarendon Building...
Büyük ozan Poi Ming Lu'nun kızı mısın?
¿ eres la hija del gran pol ming lu?
- New Frankfurt'lu Alvin Nocker mısınız?
¿ Usted es Alvin T. Nocker de New Frankfurt?
Güzel bayan, ben hizmetkarınız Camelot'lu Sir Lancelot.
Bella dama, soy vuestro humilde servidor, Sir Lancelot de Camelot.
İçtenlikle katılmanız için davet ediyoruz... imza, Balo lu Rammondelo.
Firmado : Rammondelo... de Balo.
Evet bir formalite, basit bir formalite. 838 no'lu izin belgesini almak zorundasınız.
Si, una formalidad, una simple formalidad y deben obtener el permiso número 838.
1 no'lu pencereye gidin, sol koridor, sağdaki son kapı, anladınız mı?
Vayan a la ventanilla uno, a la izquierda del pasillo, última puerta a la derecha...
Neredeyse ezeceğimiz kişi benim manastırdan din kardeşimdi. Bir süre önce Venedik'i ve papazlık cübbesini terk edip hovarda bir hayat yaşamak üzere Paris'e gitmişti iltifatlarına tav olan Treviso'lu kızıl saçlı genç bir kadınla.
De hecho, el hombre que casi acaba bajo las ruedas no era otro que mi hermano, el clérigo quien tiempo atrás dejó Venecia y los hábitos de sacerdote para llevar una decadente vida en Paris junto a una joven pelirroja de Treviso la cual incautamente le había acompañado en su bajeza.
Sonra babanız "puşt" lu espri yapar.
Entonces tu padre te cuenta un chiste con la palabra "mierda"...
Chicago'lu, ve iyi bir kız.
Es de Chicago. Y una buena chica.
Vahşi Idaho'lu çiftçiler kadar züğürtsün, biliyorum. Yani aşktan söz etmeyelim ve bu işi olabildiğince acısız bir şekilde halledelim.
Estás arruinado como un vulgar granjero de Idaho... así que no hablemos de amor... y acabemos con esto sufriendo lo menos posible.
- Ben, New York'lu bir kızım.
- Yo soy una neoyorquina de sangre.
Kızınız Lu-Lu'yla randevum var.
Tengo una cita con su hija, Lu-Lu.
Todd, bu benim kızım Lu-Lu.
Todd, esta es mi hija Lu-Lu.
Küçük kızım Eva ise, 2 no.lu fırına!
Y mi hijita Eva fue enviada al Crematorio II.
- New York'lu bir kız.
No, una de Nueva York.
Şef Lu, Zaten biliyorsanız neden sorarsınız
Jefe Lu, por que nos pregunta cuando usted ya lo sabe.
Şef Lu 40 yıl düşünse Hazine odasında saklandığımızı tahmin edemez
Aunque el Jefe Lu se estruge el cerebro, no supondra que nos escondemos en el atico del tesoro.
Beylerinden, Argon'lu Kont Vasco'nun kızı.
Ella es la hija de Su Majestad, el conde Vasco de Argon.
Hadi gidin ve kutlayın bunu! Lu Bey ve ben size katılmayacağız
Id a celebrarlo, debo hablar con el Sr. Lu.
Alamo'lu kadının mutfağındayız.
Ahora estamos en la cocina de las mujeres del Alamo.
Sakın bana insanların değişebileceğini söyleyen New York'lu psikolojik zırvalarını anlatma.
No me cuentes esa psicología de mierda de New York sobre la gente que es capaz de cambiar.
Sonra 4 no'lu odaya gelin, kutlayacağız.
Si después del partido, llegamos a ganar.