English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ L ] / Lısa

Lısa traducir español

1,704 traducción paralela
Kış ve yaz gündönümünde yılın en kısa ve en uzun günleri boyunca Güneş, batarken kazık çitlerin arasındaki kapılarla aynı hizaya geliyor.
Durante los solsticios de invierno y verano los días más cortos y más largos del año el sol poniente se alínea con la puerta de la empalizada.
Ayrıca açılışa davetlisin.
¿ Y una invitación para mi exposición?
Askeri eğitimi olan bir adam nasıl olurda, kısa namlulu av tüfeğiyle ıskalar?
¿ Cómo alguien con entrenamiento militar, falla con un arma de perdigones?
Bu dışa doğru fırıl fırıl dönen ateş topu hareket halindeki gezegenin gerçek bir simülasyonudur. Merkezkaç kuvvetinin etkisiyle hareket eden zincire bağlı ateş kütlesel çekim altında dönen gezegene benzer.
Vamos a suponer que las bolas de fuego simulan el movimiento de un planeta el movimiento de las bolas sujetas a la cadenas es muy parecido al movimiento de los planetas bajo gravedad.
Orada bir yaşam olması olasılık dışıdır ve orayı herhangi bir insan ziyaret ettiğinde yaşamı çok kısa süreli olur.
Y cualquier visita de los humanos duraría poco.
Ağızdan ağza anlatılanlar bir yana bilim dolunayın Dünya canlılarını gözle görülür oranda etkilediğine dair inanışa nasıl bakıyor.
Abunda la evidencia anecdótica, ¿ pero apoya la ciencia la creencia de que la luna llena tiene un efecto medible sobre los ocupantes de la Tierra?
Lisa, seninle açılışa gelemememin tek sebebi Karen'a Freddy ile evlenmesi gerektiğini söylemem.
Lisa, la única razón de que no vaya a la apertura es que puedo ir a decirle a Karen que se case con Freddy.
Kısa bir süre sonra Hitler, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak yenileyen gruba katılır. Kısaltılmış olarak :
Poco después de que Hitler se una al grupo, éste pasa a llamarse el Partido Nacionalsocialista Alemán de los Trabajadores, también conocido como Nazi.
Arazinin bu şekli alması binlerce yıl sürüyor... Bu uzun bir süre gibi görünebilir ancak jeolojide göz açıp kapatmak kadar kısa bir zaman aralığıdır. Bu durum etrafımızdaki havanın aslında ne kadar güçlü olabildiğini bize gösteriyor.
Este sitio se ha formado durante cientos de miles de años, lo que puede parecer mucho tiempo, pero en términos geológicos, esto es pestañear, lo que nos viene a enseñar el poder salvaje del aire alrededor nuestro.
Gezegenimizin atmosferi Dünya'nın oluşumundan kısa bir süre sonra 4.5 milyar yıl önce meydana geldi.
La Atmósfera del planeta fue creada poco después de que se formara la Tiera hace cuatro mil quinientos millones de años.
Büyük bir evrimsel atılım kesinlikle gerekiyordu. Çünkü hayat, başladıktan kısa bir süre sonra bir tekdüzelikte takılır gibi olmuştu.
Y un gran salto evolucionario era ciertamente necesario porque pronto después de que la vida empezara, se estancó un poco.
Sa nasıl?
¿ Cómo está Sa?
Nasıl anlatacağımı bilemedim.
Sa.
Sa-Savaşın durumu... bizim lehimize.
L-La situación del combate... favorece a nuestro ejército...
Bütün değişikliği yapan küçük polen zerrelerinin suda nasıl dans ettikleri hakkındaki kısa bir makaleydi.
El que hizo toda la diferencia fue una pequeña publicación de como pequeños granos de polen danzaban en el agua.
Yükselen benzin ve yiyecek fiyatlarından dolayı artışa geçen olaylar yüzünden bugün Meclis, beş yıl içince kurulacak olan 40 tane fosil yakıt kullanan güç santrali kurulmasını onayladı.
¿ Y si ella muere y nos separan? Nadie va a separarnos, porque mami no se morirá.
Bu virüsü yeni keşfettiyseniz aşıyı nasıl bu kadar kısa sürede hazırlayacaksınız?
Si acaban de identificar este nuevo virus ¿ cómo pueden tener las vacunas tan rápido?
Ona doğru baktığımda, hala o piçi kısa bir süreliğine de olsa, yendiğimi hissediyorum, ama o öldü, sanırım cennetteki... kumarbazlar mekanında takılıyordur.
Yo creo que cuando miro hacia atrás, aún siento que estrangulo al bastardo, una y otra vez. Está muerto, pero creo que sigue siendo quién era, en el cielo de los jugadores.
Kısa süreliğine tekrar ayağa kalkar ama yine yıkılır.
vuelve a enorgullecerse por algún tiempo, para caer aun más mutilado...
Ama sanırım Gus'ın asıl ilgilendiği, elinizdeki karadan-havaya SA-7 füzeleri.
Pero a Gus aquí le preocupan todos esos misiles rusos que tienen ustedes.
Büyük Houdini, hayatlarımızı değiştirdi. ... ve kısa bir süre için de olsa ona sevginin nasıl bir şey olduğunu gösterdik...
El Gran Houdini cambió nuestra vida y durante un breve momento le enseñamos a querer.
10'sa eğer onları aramızda nasıl paylaşacağız?
¿ Que tal si son 10, pero tenemos que repartirlas?
Nasıl oluyor da babasından bir baş kadar kısa olan bir çocuk onu yukarıdan bıçaklayabiliyor?
¿ Cómo pudo hacerlo un niño una cabeza más bajo que su padre? ¿ Cómo pudo apuñalarlo desde arriba?
Bu geceki açılışa gidiyorsun, değil mi?
Vas a ir a la inauguración, ¿ no?
Bölüm şefin bizi kısa bir zaman önce Kumar Dolandırıcılığı Semineri'nde tanıştırmıştı.
El jefe de tu división nos presentó en el seminario de fraudes.
Alarmlar kısa devreye nasıl sokulur kilitler anahtarsız nasıl açılır, zaten biliyorsun.
Tú ya sabes cómo evitar las alarmas. - Sabes cómo forzar las cerraduras.
Dinle açılışa gelmeni istiyorum.
Escucha... Quiero que vayas a la inauguración, está bien?
6 yıl önce... Ben, hmm... kısa bir dönem ATF tarafından verilen bir görevde çalıştım.
Hace seis años trabajé por un corto período de tiempo en un estudio para la ATF.
Eğer Cape Town bindiğini, Washington'sa inmediğini söylüyorsa... biri yanılıyor demektir.
Si Ciudad del Cabo dice que embarcó y Washington dice que no uno de los dos se equivoca.
Bu kısa duayı hatasız tekrarlarsan sondan başa doğru kimin önce silahı sola vereceğine karar verebileceksin. Ve daha da ilginci nasıl olacağına karar verebileceksin.
Si tu rezas esta oración, que es desgraciadamente muy corta, del principio al final sin errores, tu podrás no solo decidir que parte de ti golpeará primero el cubo, sino, y sin duda lo mas interesante, que tú podrás elegir como :
Hayatın çok kısa olduğu gibi bir hisse kapılıyor musunuz?
Tienes la sensacion de que la vida es corta?
Böyle buzdolabı gibi bir açılışa niye ihtiyaç duydun, anlayamadım?
No sé si necesitemos la introducción.
Çok kısa, nasıl öğrendin bunu?
En fin, ¿ como averiguaste de esto?
İntihar etmeden önce, Jenny yarın geceki açılışa gelmek ister misin diyor.
Antes de que te suicides, Jenny quiere saber si vas a ir a una premiere con ella mañana por la noche
Judo, karate, boks, Kung Fu, Jujitsu kısa mesafe bıçak dövüşü, uzun mesafe bıçak atma keskin nişancılık, tüfekle keskin nişancılık, ok-yay savunması.
J udo, karate, boxeo, kung fu, jujitsu... combate con dagas, lanzamiento de dagas... tiro al blanco con pistola y rifle, defensa con arco y flecha.
- Birbiri ile bağlantılı kısa öyküler.
No, cuentos cortos. Pero conectados.
Babamın galerisindeki açılışa gideceğiz.
Será mejor que nos vayamos. Mi papá tiene una inauguración.
Kısa süre içinde ona aşkının karşılığı olduğunu söyledim.
En resumen, le he dicho que era correspondido.
Kısa süreliğine... öldürmeye ara vermesi nasıl?
Sólo que... ¿ deje de matar por un momento?
Hele ki adın Jean Christian Gagnant'sa ve çantana ismin kazılıysa.
Cuando tu nombre es Christian Jean Gagnant y tienes iniciales grabadas en su maletín
Görünüşe bakılırsa kısa süre öncesine kadar ıslahevindeymişsin.
Ok, estuviste en el correccional de menores. en este último tiempo, parece.
Kısa dönemdeki amacımız, insan derisi altına yerleştirilebilecek bir mikro çip geliştirmektir ve insanların bu mikro çip aracılığıyla 24 saat gözetlenmesi gibi bir hedefimiz var.
Nuestro propósito para el corto plazo es desarrollar un microchip que podrá implantarse bajo la piel de una persona. Nuestro plan es poder monitorear a la gente las 24 horas del día a través de este microchip.
Yarın bir açılışa sahne olacak olan Bay Gıdak tavuk restoranının önündeyiz.
Cluck's, en Diamond Bar, que tendrá su gran reapertura mañana
Şu andan itibaren açılışa kadar yasaklısın.
Ahora, estás expulsada de la inauguración.
Hey, açılışa kadar yasakladın beni.
Oye, tú me expulsaste de tu inauguración.
Açılışa kadar başlamayacağını zannediyordum.
Pensé que no comenzabas hasta la inauguración.
Tamam, su tesisatının bozulduğunu, her yeri karıncaların bastığını yeni sandalyelerin açılışa kadar gelmeyeceğini söyleyecek olursam... Kendime haksızlık etmiş olur muyum?
De acuerdo, pero si te digo que las cañerías están rotas, hay termitas y que las sillas no estarán allí hasta después de la inauguración entonces, ¿ puedo deprimirme?
Uzun, zayıf, kısa, kızıl.
Alta, delgada... baja, pelo rojo.
Teoriye göre, katil, her yeni olaydan sonra daha da rahatlayınca, cesetler de merkezden dışa doğru açılan, bir spiral gibi dağılır.
En teoría, el asesino al sentirse más y más cómodo con cada acto. las ubicaciones de los cuerpos deben estar alrededor de un punto central.
Fakat kısa sürede, onun ilgisi fotoğrafçılığın ötesine geçti.
TRAGEDIA EN CLASE DE MECANOGRAFÍA Pero su interes logro que se expandiera por otra parte.
Yani, en kısa zamanda şu uydu tarafından yokedilmekten nasıl kurtulacağımızı düşüneceğinize, kim kimin emrinde çalışıyor diye tartışıp duruyorsunuz.
En serio, nos queda, ¿ cuánto? ...... menos de un día para descubrir cómo no ser destruidos por ese satélite y ustedes están discutiendo sobre quien trabaja para quien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]