Madame giselle traducir español
46 traducción paralela
Buna tahammül etmeyeceğim! Anladın mı? Tahammül etmeyeceğim!
Madame Giselle, vengo a informarle que no va a recibir ni un céntimo más.
Madame Giselle'i en son ne zaman canlı olarak görmüştünüz?
- Mademoiselle Grey... ¿ cuándo vio por última vez viva a Madame Giselle?
Madame Giselle, daha önce sizinle uçtu mu?
¿ había volado con ustedes antes Madame Giselle?
- Şimdi Fournier'den duydum. Giselle'in evine daha yeni gidebilmişler. Ancak içeri girene kadar, lanet hizmetçisi bütün evrakları yok etmiş.
Acabo de hablar con Fournier, han registrado la casa de Madame Giselle, pero para cuando han llegado la criada ya había quemado todos los papeles.
- Söyleyin, uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçen birini gördünüz mü?
Díganme, ¿ vieron pasar a alguien junto a Madame Giselle
Madame Giselle'in katilini ortaya çıkarmaya çalıştım, ama çok fazla sayıda şüpheli var.
Intento deducir quién es el asesino de Madame Giselle pero hay varios sospechosos.
Oh, evet. Fırsatınız vardı, ve uçuş sırasında Madame Giselle'in yanından geçerken görülmüştünüz.
Oh, sí, usted tuvo la ocasión y se le vio pasar junto a Madame Giselle durante el vuelo.
- Adım Anne. Madame Giselle'in kızıyım. Ve mirasımı almaya geldim.
Me llamo Anne, soy la hija de Madame Giselle y he venido a reclamar mi herencia.
- Bir de Madame Giselle'in kızının aniden ortaya çıkışı var, ki bunu da annesinin parasını miras alma isteğine bağlıyoruz.
En segundo lugar está la súbita aparición de la hija de Madame Giselle, quien se supone que heredará el dinero de su madre.
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Quien quiera que matase a Madame Giselle, ya sea Lady Horbury o incluso Daniel Clancy está claro que escogió el momento psicológico en que nadie estaba mirando, se pudo disparar desde cualquier lugar.
Duyduk ki, Madame Giselle'in de bir kızı varmış, fakat bu yanlış bir bilgi olabilir.
Hemos oído que Madame Gisele tiene una hija pero quizá no sea cierto.
Est-ce que Madame Giselle avait de la famille, Elise? ( Madame Giselle'in ailesi var mıydı, Elise?
¿ Tenía familia Madame Gisele, Elise?
- Est-ce que Anne est la fille de Madame Giselle? ( Anne, Madame Giselle'in kızı mı? )
Esa ¿ la hija de Madame Giselle?
- Madame Giselle'in bebeği gayrimeşruymuş. Bu yüzden ona Elise bakmış.
La hija de Madame Giselle es ilegítima, seguro que la odiaba por ello.
- O ne? - Madame Giselle'in kızının resmi.
Una fotografía de la hija de Madame Giselle.
Est-ce que vous qui avez reservé la place de Madame Giselle sur le vol? ( Madame Giselle'in uçak rezervasyonunu siz mi yaptınız?
¿ reservó usted el billete de avión para Madame Giselle?
Niye Madame Giselle'in yerini, alıştığı gibi sabah uçağından almadığını sordum. - Niye almamış peki?
Resulta curioso que Madame Giselle no tomase el vuelo de las 9 de la mañana como acostumbraba.
- Madame Giselle'in avukatını görmeye gittim, Müfettiş.
He estado con el abogado de Madame Giselle, inspector.
Madame Giselle, kızı Anne Giselle'e tüm parasını bırakmış. Hizmetçi Elise Grandier'ye bıraktığı küçük bir meblağ dışında.
Madame Giselle ha dejado a su hija, Anne Giselle, toda su fortuna excepto una pequeña cantidad para su criada Elise Grandieu.
- Doğru. 9 : 00 uçağı doluydu ben de Madame Giselle'in biletini öğlen uçuşundan yaptım.
Así es, el vuelo de las 9 estaba completo de manera que puse a Madame Giselle en el vuelo del mediodía.
Madame Giselle'i öldüren dart oku siyah ve sarı renkteydi sanırım.
Creí que el dardo que mató a Madame Giselle era negro y amarillo.
- Madame Giselle'in kızı olabilecek yaşta olan, bildiğimiz başka kim var?
¿ A quién más conocemos de una edad aproximada a la de la hija de Madame Giselle?
- Çünkü, bir kere Giselle'in evindeki o kapıcı kadın sonunda onu tanıdığını itiraf etti.
Porque la portera de Madame Giselle, finalmente la identificó en las fotografías.
Ölümünden sonra Madame Giselle'in masasını temizlerken, sıradışı bir şey farkettiniz mi?
Cuando recogió usted la mesa de Madame Giselle, después de que hubiese muerto ¿ notó algo extraño en ella?
- Siz Madame Giselle'in kızı mısınız? - Evet.
- ¿ Es la hija de Madame Giselle?
Ve Madame Giselle'i de gördünüz, öyle değil mi? Ve o da kumar borçlarınızı silmeyi reddetti.
También es cierto que vio usted a Madame Giselle y que se negó a liberarla de sus deudas de juego.
- Malesef artık Madame Giselle'in kızına yardım etmek için çok geç.
Me temo que ya es demasiado tarde para ayudar a la hija de Madame Giselle.
Tek düşündüğüm, Madame Giselle'in katilini yakalamak.
Mademoiselle yo sólo pienso en atrapar al asesino de Madame Giselle.
Mesdames et messieurs, ( Bayanlar ve baylar ), öncelikle, Madam Marie Giselle'in kurban gittiği kurnazca cinayet en fazla 10 metre önünde gerçekleşmiş olmasına rağmen, bunu farkedememe şanssızlığını yaşamış olan...
Madames e Monsieurs, bien primero tengo la tarea de limpiar la reputación de Hércules Poirot, el famoso detective que tuvo la desgracia de no presenciar el asesinato de Madame Giselle aunque tuvo lugar a menos de 10 metros de él.
Siz, Lady Horbury ve Madame Giselle arasında küçük bir olay yaşandığını gözlemledim.
observé un incidente entre usted, Lady Horbury y Madame Gisele.
Fakat Madame Giselle'in cesedi bulunana kadar, eşekarısı da zaten ölmüştü, çünkü öldürülmüştü Monsieur Dupont tarafından.
Y tiene razón pero cuando se descubrió el cuerpo de Madame Giselle la avispa también estaba muerta porque Monsieur Dupont la había matado.
Madame Giselle'i de mi benim öldürdüm?
¿ Quiere decir que porque maté a la avispa maté también a Madame Giselle?
Zehirli dart okunun, Madame Giselle'in boynuna elle sokulmasıyla işlendi.
El arma homicida fue el dardo envenenado que se clavó en el cuello de Madame Giselle con la mano.
Şimdi uçuş esnasında Madame Giselle'in yanından sadece 3 kişinin geçtiğini biliyoruz : iki hostes, Monsieur Mitchell ve Mademoiselle Jane Grey ; ve Monsieur Daniel Clancy.
Ahora sólo sabemos de tres personas que pasasen junto a Madame Giselle, las dos azafatas, Monsieur Mitchell y Mademoiselle Jane Grey y Monsieur Daniel Clancy.
Yoksa o Madame Giselle'in gerçek kızı mıydı?
o ¿ era ella la verdadera hija de Madame Giselle?
Ancak tabii sonra, en nihayetinde... Madame Giselle'in gerçek kızıyla tanıştık.
Pero luego, por fin, descubrimos a la verdadera hija de Madame Giselle.
Lady Horbury'nin hizmetçisi, uçuşun başında birinci sınıf kompartmandan ayrıldı ve biliyoruz ki Madame Giselle, inmemize az bir süre kalana kadar öldürülmedi.
La hija no mató a la madre. La doncella de Lady Horbury abandonó el departamento de primera clase a principio del vuelo y sabemos que Madame Giselle no murió hasta poco antes de aterrizar.
Ardından zehirli oku... Madame Marie Giselle'in boynuna saplar.
Clavó el dardo envenenado en el cuello de Madame Giselle.
Madame Giselle kızını tanımadı. Ve şansınıza, kızı ondan öyle nefret ediyordu ki, planınızı gönüllü olarak kabul etti. Onu Lady Horbury'nin suçlanacağı bir şekilde öldürmek.
Madame Giselle no reconoció a su hija y por suerte para usted la hija odiaba tanto a su madre que accedió gustosa a su plan... de matarla.
- Madame Giselle'in ölümüyle, Monsieur Gale'in şimdi onun kızıyla evli olması gerekliydi.
Con Madame Giselle muerta, era esencial que Monsieur Gale se casase con la hija.
Madame Giselle'in varlığı eşine geçecekti. Ancak daha sonra Monsieur Gale, benim Anne'i Müfettiş Fournier'nin ofisinde gördüğümü öğrendi.
Luego Monsieur Gale se enteró de que yo había conocido a Anne en la oficina del inspector Fournier.
- Bulutlardaki Ölüm'de Madam Giselle zehirli bir dikenle öldürülüyordu.
En "Muerte en las nubes" Madame Giselle es asesinada con una espina envenenada.
- Madame Giselle, s'il vous plaît. ( lütfen )
- Madame Giselle, por favor.
- Ama ben Madame Giselle dart okuyla öldürüldü sanıyordum.
Pero a Madame Giselle la mataron con el dardo.
- Ki siz de bunu Madame Giselle'e bağlıyorsunuz.
Y usted cree que eso tiene relación con Madame Giselle.
Hatta belki Madame Giselle'in kızı bile yoktur.
Quizás Madame Giselle ni siquiera tenía una hija.