Marketing traducir español
834 traducción paralela
Bunu pazarlamaya götürür müsün?
Para marketing, por favor.
Hayır, orta bölge ve Southall Pazarlama Bölümü ikisi de şimdi S42'de.
No, el centro y la división de marketing están en S42.
Ben Lennart Engkvist ve yeni pazarlama programımız için konuşacağım.
soy Lennart Engkvist y les hablaré... sobre nuestro nuevo programa de marketing.
KROMOR. "Kredili ve Ortaklı Marketing Operasyonları."
- "crédito y Operaciones del Mercado hORtofrutícola." - ¿ Cromor?
Ben onurlandırılmak falan istemiyorum.
Es marketing. No seas ingrato.
Sirius Sibernetik Şirketi'nin pazarlama departmanı ise bir robotu :
La división de marketing de la Corporación Sirius Cybernetics define un robot como :
Her Otostopçunun Galaksi Rehberi ise Sirius Sibernetik Şirketi'nin pazarlama departmanını :
La Guía del Autoestopista Galáctico define a la división de marketing de la Corporación Sirius Cybernetics como
İşin garibi, Galaktik Ansiklopedi'nin zaman sapmasına kapılmış 1000 sene sonraki bir baskısı Sirius Sibernetik Şirketi'nin pazarlama departmanı için
Curiosamente, una edición de la Enciclopédia Galáctica que cayó a través de un vórtice temporal desde dentro 1,000 años en el futuro define a la división de marketing de la Corporación Sirius Cybernetics como
Çok teşekkürler, Sirius Sibernetik Şirketi'nin pazarlama departmanı!
Muchas gracias a la división de marketing de la Corporación Sirius Cybernetics
Benim kadar pazarlama yapmış olsaydınız, herhangi bir ürünün geliştirilmeden önce araştırılması gerektiğini bilirdiniz.
Cuando llevas en marketing tanto tiempo como yo sabes que antes de desarrollar un producto nuevo debe hacerse la investigación pertinente.
Pazarlama ve satış bütün zamanımı alıyor!
Estoy muy amarrado con marketing y ventas.
27 yılda bir, iki pazarlama stratejisi de aynı ekinoksa denk geldiğinde gerçekleşen bir fenomen.
Es un fenómeno que sucede una vez cada 27 años, cuando ambas estrategias de marketing están en el mismo equinoccio.
Pazarlamadaki çocuklar buna bayılacak.
Espera que se lo cuente a los de marketing.
Dominator iyi bir pazarlama fikri. Ama çok iyi bir hoparlör sayılmaz.
El Dominator es una buena idea de marketing, pero no es un buen parlante.
- Pazarlama.
Marketing.
- Süper.
¿ Marketing? Super.
Susan, bunu yapmak için pazarlama, strateji gibi şeyleri bilmek gerek!
¡ Hacer eso implica marketing y estrategia y cosas por el estilo!
Sen fikirleri bul, ben de pazarlama işini halledeyim.
Tú trae las ideas y yo me encargo del marketing.
- Pazarlama diplomanız olması gerek.
- Se requiere un título en marketing.
Satış departmanımız onların... araçları emniyetsiz kıldığını söylüyor.
Nuestro departamento de marketing dice que ellos insinuan que los automóviles son poco seguros.
Hayır, hayır, öyle bir şey değil.
Probablemente un truco de marketing, ¿ verdad?
Pazarlamadan asansör boşluğuna işeyen Jerry Kleiner'ı hatırladın mı?
¿ Recuerdas a Jerry Kleiner de Marketing, orinando en el ascensor?
Calvin Klein'de pazarlama bölümünde çalışıyor.
Trabaja en marketing, en Calvin Klein.
Orta halli Amerikalı bir işadamı ürün pazarlama konusuna baktığında gördüğü şey ürünün eni ve boyudur.
El negociante medio americano, cuando ve un producto o un plan de "marketing", sólo le ve 2 dimensiones.
Kitabın basım tarihini öne almak istiyorlar.
Marketing quiere la fecha de publicación.
Eften püften karakterlerini değil de yapılan promosyonu suçluyor olabilir.
O tal vez el marketing fue muy malo.
- uyarmaya ikna edebilirsin.
- o cambiar su depto. de marketing.
- Pazarlama bunu ayarladı.
- Una idea de los de marketing.
- Pazarlama?
- ¿ Marketing?
Partilerde insanlar her zaman pazarlamadan bahseder ya. Hayır.
¿ Sabes que la gente que va a fiestas siempre habla de Marketing?
Pazarlamanın bir bilim olması fikri delillere bakarsan, tamamıyla kişisel anlatılara dayalı.
Es esta idea de ver Marketing como ciencia, mirando las evidencias... es totalmente anecdótica.
Uzun zamandır Jack'ten haber almıyorum ve başımıza pazarlama departmanında berbat bir herif getirildi.
No sé sobre Jack hace tiempo. Nos puso a un petardo en Marketing...
Eleştirisel yaklaşıyordum ama temelde haklı olduğunu düşünüyordum.
Es crítica, pero Marketing como ciencia es un mito.
- Vay. - Kocam da ben de pazarlama okuduk.
Nos licenciamos en marketing.
Ama bu avantaj olabilir. Yeni başladığım için yeni bir de bakış açım var. Pazarlama için de iyi olabilir.
Porque como estoy empezando, tengo un punto de vista original y es bueno para... ya sabes, el marketing, las audiencias.
Stocktons'da pazarlama müdürüsün.
Eres una ejecutiva de marketing en Stocktons.
İkimizde ürün ve pazarlama kampanyası öne sürmek zorundayız.
Y ambos tienen que llegar a un producto y una campaña de marketing.
Peki. Oğlum. Ürününü yaparken Sen, neyi yapmayacaksın.
Así que ya ves, hijo, cuando crees tu producto de marketing ¿ qué NO vas a hacer?
İntikamımı Bud pazarlama projesinde Küçük Floyd'u yendiği zaman alacağım.
No. Voy a tomar mi revancha Cuando Bud venza al Pequeño Floyd en su proyecto de marketing.
Hepsi pazarlamayla ilgili.
Bueno, es todo cuestión de marketing.
Haklarından yoksunlar için tam bir marketing. Neden?
El es una mascota para los que no tienen. ¿ Por qué?
Bu tür reklamlar aklını başından almamalı.
No dejes que un eslógan de marketing te hinche la cabeza.
Bu diskte de yok. Nerede bu kahrolası pazarlama raporu?
Tampoco esta en este disco, donde diablos puse el reporte de marketing
Pazarlama stratejiniz nedir?
¿ Cuál es su estrategia de márketing?
Ona pazarlama fikirlerimi söyledin mi?
¿ Le contaste sobre mis ideas de marketing?
Pazarlama, pazarlama işte ait olduğum yer diğer yerler arasında.
¿ Veis? ¡ Márketing! ¡ Márketing!
Bir fikrim daha var.
¡ Márketing!
Eğer tehlikedeysek, geri ödemelerin bir kısmını geri veririm, ücretler şimdiki düzeylere döner,... ve hisse senediyle, çalışan kar paylaşım programı başlatırız.
¿ Cuál es su estrategia de márketing? ¿ Cómo hará que volvamos a ser lucrativos? Le doy a Buddy la oportunidad de responder a esa pregunta.
Buna inanamıyorum.
¿ El Dickie Taylor de Marketing?
Ben hiçbir partide insanların pazarlamadan bahsettiklerini duymadım.
Nunca he escuchado a nadie hablar sobre Marketing en una fiesta.
Pazarlama departmanından berbat adam.
Dickie Taylor "el Terrible" de Marketing.