Markham traducir español
395 traducción paralela
Doğruyu söylemenin bir erdem olmadığını hiç duymamıştım.
¿ Markham, en verdad crees que lo hizo?
Daha fazla bekleyemem. Çabuk! Buraya!
Apresúrate, Markham.
O Brendiyi kim içti? Bay Bennett sizi görmeye geldi, Sir John.
"Edward Markham y Doucebelle Dear disponibles"
- Nasılsınız, Bay Markham?
Es mi esposa, Sir John.
- Oturmaz mısın? Teşekkürler.
¿ La Sra. Markham actúa?
Şimdi Bay Markham, biz sanatçılar bu iki yükümlülüğümüzü her zaman yerine getiriyor muyuz?
¿ Y quién no? El verano pasado tuve que comentárselo. Tuvo un cambio rápido de camarera a Ejercito de Salvación.
Ayrıca sizi buraya neden getirdiğimi merak ediyorsunuz.
Y bien, Sr. Markham, sobre este juicio...
Ayrıca yıllık bazda bazı iş ayarlamaları yapmayı düşündüm.
Ella casi nunca bebía. ¿ Entonces quién? Piénselo, Sr. Markham.
Sorun nedir, Bay Markham? Sorun karım, Sir John.
Píenselo, Sr. Markham.
Belki bunu söylemek bana düşmez ama benim karım...
Sra. Markham, me alegro que haya venido con su esposo.
Alo, Bennett. Bayan Markham alt katta bir yerde.
Podríamos llegar a un resultado diferente.
Suçlu olması gerekiyordu çünkü inkar etmedi.
¿ Y usted, Markham? Bueno, sí, Sir John, yo...
Bunu düşünün, Bay Markham.
¿ Qué sucede, Markham?
Bayan Markham, bu sabah kocanızla birlikte gelmeniz ne güzel.
¿ Quiere decir otra persona mato a Edna?
Bay Markham'ım bana eşlik edecek vakti var. Yani, lütfen. Bu yüzden düşündüm ki o...
Yo estaba por la ventana poniéndome mi bata, y me asomé por la ventana para ver qué era ese ruido.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum ya sen Markham? Evet, Sir John.
Sí, bueno, Srta. Mitcham nos gustaría enseñársela a este caballero.
Bunu duyalım, Bayan Markham. Tamamen karanlıktayım.
Y la Srta. Baring estaba sentada justo allá.
- Ve tekrar dışarı çıkmadı. - Çok zekice. Söyleyebileceğim tek şey şu :
La Srta. Baring no recibía visitas, sólo la Sra. Markham a veces, los señores Fane y Stewart para el té, y el Sr... ¿ Cómo se llama?
Sadece Bayan Markham, Bay Fane ve Bay Stewart çay içmeye gelirdi ve şu bey, ismi neydi?
- Ninguno de los nuestros lo hizo. - Sí hay algo de ustedes. Dejaron esta cigarrera en el # 4.
- Diana, ben...
Markham, Stewart, Druce, Fane.
- Markham? - Evet? Bir fikrim var.
Desde pequeña me gustó el teatro.
Özellikle onun için yazacağım bir oyunda.
¿ Algo sobre Fane, Markham? Aún no, Sir John.
Hayır Bennett, gitme. Sana ihtiyacım olabilir. Bu tür görüşmelerde her zaman çok kötüyümdür.
El queso será un gran rol, Markham... el rol de un villano sin par alguno... de una obra que escribiré especialmente para él... obra basada en un reciente y famoso caso de asesinato.
Nasılsınız, Sir John? Gösteriyi izlemeye mi geldiniz? Hayır, pek değil.
Markham, ¿ quién hubiera pensado encontrarlo aquí?
Dürtüleriyle hareket eden bir katil.
He ahí su policía, Markham.
Tamam, sahib Markham.
Sí, Markham sahib.
Markham'dan, 48 saattir bir haber yok.
No hemos sabido de Markham en 48 horas.
İnanılmaz. Markham'ın başına gelen bu.
Es increíble, pero eso fue lo que le sucedió a Markham.
Sana söyleyip rahatlamak istediğim ilk şey şu ki : benim gerçek adım Bailey değil, Markham. - Markham.
Quiero que sepas que mi nombre no es Bailey, es Markham.
Jeff Markham mı? - Sana daha önceden anlatmalıydım.
¿ Jeff Markham?
Pekala, dostumuz Markham New York'ta yaşıyordu.
Nuestro amigo Markham vivía en Nueva York.
Bu eski bir dostum, Jeff Markham. Size bir şey sormak istiyor.
Él es un amigo mío, quiere preguntarle algo.
Adım Jeff Markham ve 10 günden beri bana bir şeyler satmaya kalkışmayan hiç kimseyle konuşmadım daha.
Me llamo Jeff Markham y he hablado con gente que quiere venderme cosas.
Merhaba Markham. Seni tekrar görmek güzel.
Hola Markham, me alegro de verte.
Hazır mı, Bay Markham?
¿ Listo, señor Markham?
Acele et, Markham.
Su deber es indagar si ella es culpable o no.
Bana öyle geliyor ki Bay Markham biz sanatçıların iki yükümlülüğü var.
No debería decirlo, pero... mi Doucie... dirá que soy parcial, pero he sido director de escena por 10 años y es cierto que a una esposa no es bueno tenerla en la compañía. Usted me comprende.
Bay Markham, düşüncelerinizi okudum.
¿ Eres tú Bennett?
Bu adamın şapkasına konuştuğunu.
La Sra. Markham está abajo.
Elbette Bennett sizinle şu iş meselesini konuşmuştur.
Inocente, querido Markham, sí.
Bu ona söylenmiş.
Veo que el Sr. Markham podrá trabajar conmigo...
Ama hayır, rastlamadı.
La escucho, Sra. Markham.
Mesele nedir, Markham?
Sería lo mismo que condenar a "Cleopatria".
Düşünmesem iyi olur.
Y usted también, Srta. Markham, parada ahí, sonriendo.
Fane'den bir haber var mı, Markham?
El hombre es un mestizo.
Markham.
Averigua a qué hora Fane sale a escena esta noche.
Sir John, sakıncası yoksa gösterimden sonra beni görmeye gelin.
Sí, el Sr. Markham me ayuda con la nueva obra.
Pekala, Markham...
Es para usted.
İşte senin polisin, Markham.
" ¿ Pero cómo llegar a casa del teatro sin que me vean?
Evet, Markham.
He ahí un melodrama para usted, Sir John ".
Zavallı budala.
Y bien, Markham, ya lo tiene todo.