Masör traducir español
314 traducción paralela
Ben de kendisine, "Bayan ben bir sanatçıyım, masör değil" dedim.
Le dije : "Madame, soy un artista, no un masajista."
Bir zamanlar Bella adlı bir aşçım vardı yoksa masör müydü?
Mi cocinera era Bella, o ¿ era mi masajista?
Şuradaki masör, şuradaki de Rico.
Ese es un masajista, y ahí está Rico.
Lütfen bir domates suyu, sade kahve ve bir masör.
Quisiera un zumo de tomate, un café solo y un masajista.
Bay Webster için domates suyu, kahve ve bir masör.
Zumo de tomate, café solo y un masajista para el Sr. Webster.
Masör, orada işin bittiyse buraya da bakabilir misin?
Masajista, cuando termine, ¿ podría entrar?
- Gezgin bir masör.
- Es un masajista viajero.
Masör, az sonra masaj yapacağın adam aslında Edo'dan evine dönen bir lordtur.
Masajista, el hombre que está a punto de masajear es en realidad un Señor, que retorna a su provincia desde Edo.
Ancak neden benim gibi gezgin bir masör, böylesine bir lorda hizmet etmesi için çağırılır ki?
Pero ¿ por qué un masajista viajero como yo... es llamado para rendir servicio a tal señor?
- Sıradan bir masör değilsin.
- No es ningún masajista ordinario.
- O sıradan bir masör değil.
- No es ningún masajista ordinario.
Korkarım ki bu masör ustamızın durumunu bütün dünyaya yayacak.
Temo que este masajista ciego hable sobre la condición de nuestro Señor.
Gezgin bir masör arıyorlar, yaklaşık 26 27 yaşlarında.
Están buscando un masajista viajero de 26 ó 27 años.
Masör, burada olmamalısın.
Masajista, no debes estar aquí.
Bu günlerde, sıradan bir masör kadınlara o kadar da çekici gelmiyor.
Estos días, un masajista ordinario no atrae a las mujeres tanto.
Gezgin bir masör gördün mü?
¿ Ha visto a un masajista viajero?
Hiç masör gelmedi buraya.
Ningún masajista entró aquí.
Aslına bakarsan bir masör. Ayrıca bizim işten de anlıyor.
Es en realidad masajista, pero también está en mi línea de negocios.
Yoshiro, işte o masör.
Yoshiro, allí está aquel masajista.
Bir aralar masör olan kör bir adam.
Un ciego que era masajista.
Kör bir masör, gözleri gören bir masöre masaj yaptırıyor.
¿ Un ciego recibe un masaje de uno que ve?
O bir masör değil.
Este no es un masajista.
Bu Zatoichi, Kanbei'yi öldüren masör.
Ese es Zatoichi, el masajista que mató a Kanbei.
Yapabileceğim hiçbir şey yok bir masör sadece bir kaç kuruş kazanabilir ama kazandıklarımın hepsi benimdir çünkü hiç masrafım olmaz. "
No hay nada que pueda hacer... Un masajista gana poco dinero... Pero todas las ganancias son mías...
Masör, tam zamanında geldin.
Masajista, llegas en el momento justo.
Her zaman masör soruyor.
Ha estado preguntando por un masajista todo el tiempo.
Masör, buradayım.
Masajista, aquí estoy.
- Öyle mi, masör?
- ¿ Es así, masajista?
Masör, ondan sonra bana da masaj yap.
Masajista, el siguiente masaje a mí.
Bu masör çok iyidir.
Este masajista es muy bueno.
Buraya masör getirmeyin!
¡ No traigas un masajista aquí!
Şaşırtıcı bir masör.
Un masajista sorprendente.
- Sadece bir masör.
- Solo el masajista.
Geçen geceki masör mü bu?
Es el masajista de la otra noche.
Masör, işte paran.
Masajista, aquí está tu dinero.
- Sıradan bir masör değilsin sen.
- No eres un masajista normal.
O sadece kör bir masör.
Es sólo un masajista ciego.
Az önce giriş yapan adam masör mü?
El masajista es el hombre que acaba de registrarse.
Zatoichi'nin masör olduğunu bilmiyordum.
No sabía que Zatoichi fuese masajista.
Masör geldi.
El masajista está aquí.
Aynı meslekten olduğunuza göre tanıdığınız başka bir masör olabilir.
Hay otro masajista que debes conocer ya que estáis en el mismo negocio.
Kim masör çağırdı?
¿ Quién ha pedido un masajista?
Yeni masör mü?
¿ Un nuevo masajista?
- Masör çağırdın mı?
- ¿ Pidió usted un masajista?
- Buyrun çayınız Masör.
- Masajista, aquí está su té.
Masör burada kalıyor, ama ne istiyorsunuz ondan?
El masajista se hospeda aquí, pero qué quieren uds con él?
Masör, çamaşırlarını yıkamak istersen buraya gel.
Masajista, desea lavar? Venga por acá.
- Oh, şu masör...
- Oh, el masajista...
Ben Zatoichi, masör bir Yakuza.
Yo soy Zatoichi, un masajista Yakuza.
Gezici bir topluluğa katılırsam veya Otsuru, belki babandan beni eğitmesini rica etsem ve bir masör olsam.
Es posible que pida trabajo a tu padre, como aprendiz de masajista.
Şu lanet masör!
¡ Ese masajista ciego!