Matın traducir español
116 traducción paralela
Babanın ruhani lideri, kristallerinize meditasyon matını, iş için New York'a gelecek kadar bırakmasına izin verdi. Bu gece seni görmek istiyor.
El guía espiritual de tu padre le permitió dejar su meditación para ir a N.Y. por negocios, y quiere verte esta noche.
- Kabı matın üstüne koyun.
Coloca el recipiente en la esterilla.
Taşıyıcıyı matın üzerine yerleştirin.
Coloquen el recipiente en la alfombra.
Matın üzerine yat ve dikkatini toplamaya odaklan.
Recuéstate en la alfombra y empieza a enfocar tu atención.
Sayın Yargıç, bunun çok mat bir cila olduğunu görüyorsunuz, ordu tarafından kullanılana benzer bir cila, amacı, namlu üzerindeki herhangi bir yansımanın kullanıcıyı açığa çıkarmamasıdır.
Su Señoría notará que su acabado es opaco... similar al que usan en el ejército... para que nada se refleje en el cañón... y no revele la posición de quien la empuña.
Bir hamle sonra mat olacaksın.
Mate en la próxima jugada.
Baranov, sen bile mat olmadığını görüyorsun.
Baranov ¿ aprecia en la posición algun tipo de mate?
Bacaklarını traş etmek kullandığın mat jileti görmeyi özledim.
Y extraño mi navaja sin filo... porque te afeitabas las piernas con ella.
Önce Amiral Guépratte'ın talimatlarını söylüyorum.. .. gerekli levazımatı Quentin yani ben temin edeceğim. Dinle!
Primero os daré las últimas instrucciones del almirante Guépratte rectificadas por el brigada Quentin, aquí presente.
Özellikle bugünlerde sempatik aklın ahlakını kimse bulamıyor. İnsanlar koyu renk gibiler. Aynı beyaz ve siyah arasındaki ince gri mat rengi gibi.
Sé muy bien que esta moral intelectual... no a todo el mundo le gusta, especialmente hoy en día... cuando a la gente le gustan los colores puros... y buscar los matices, entre el blanco y el negro... parece un poco gris.
Siyahın matı var ama görmüyor.
Las negras tenían el mate, no lo vio.
Şansa bak, mat olacaksın.
Incidentalmente, jaque.
Ayrıca, siz haklıydınız. İki hamlede şah mat oldum.
Usted tenía razón, me dieron jaque mate en dos jugadas.
Len'mat.Konseydeki dostlarımız, Toral'ın iddiasını destekliyor.
Nuestros aliados en el Consejo han apoyado la candidatura de Toral.
Şimdi mucizeye ihtiyacın olacak, çünkü şah mat!
Necesitará un milagro ahora. ¡ Jaque mate!
Bildiğime göre bu No'Mat'ın lav mağaraları içinde, derin bir meditasyonu içeriyor.
Eso exige una profunda meditación en las cuevas de No'Mat.
Canın cehenneme. 4'te mat olmaz.
¡ Carajo! ¡ No matarás en 4!
Batırdın-matırdın, Flanders.
Eres una porquería, Flanders.
Bu gece ihtiyacın olan şey sadece bir öpücük... Mat ay ışığında şeytan ile dansa gitmek...
Sólo un beso necesitas esta noche y bailar con el demonio bajo la pálida luz de la luna
Stensland'ı vuran hala etrafta.
Qui � n mat � a Stensland anda por ah �.
Ama şimdi işimiz Jack'ın katilini belki bilen birini konuşturmak.
Sin embargo por ahora interrogaremos a alguien que podr � a saber qui � n mat � a Jack Vincennes.
Telefon edip bir Haz-Mat birimi ayarlamalarını söyle.
Reúne al equipo experto en materiales peligrosos.
Haz-Mat Birimi mantar enfeksiyonunun kampın dışına sızmamasını sağladı.
El equipo pudo contener la micosis en el campamento de obreros migratorios.
Siyahın kısa erimli tehditlerine karşın... sıradışı bir mat şöyle dursun, sıradan bir mat bile yok.
Aunque negro tiene amenazas constantes no hay jaque perpetuo, mucho menos mate.
Mat yapsaydın keşke.
Ya sabes, como de plastilina.
Bir kez daha karşınızda, muhteşem klonmatik!
¡ Contemplen una vez mas al poderoso Clone-O-Mat!
Ben de senin, piyonlarını oynama stratejini garip bulmuştum ama, neredeyse beni mat edecektin.
Una vez me pareció extraña su estrategia con los peones y después por poco me da jaque mate.
10 tüpün koordinatlarını, ülke çapındaki yerel polisler, Ulusal Sağlık Servisi ve Haz-Mat ekiplerine gönderiyoruz.
Estamos transmitiendo las coordenadas de las 10 ampollas a la policía a Servicios de Salud y a Materiales Peligrosos.
Bizi denklemden çıkarırsan şah-mat yapamazsın.
Si nos quita de la ecuación, no podrá terminar el juego
Bizi denklemden çıkarırsan şah-mat yapamazsın.
Si nos quita de la ecuación no podrá terminar el juego.
Floyd, kulüp binasının içine büyük bir kesme attı. Top, ihtiyar Mat Patterson'ı tam iki kaşının ortasından vurdu.
Floyd le da un golpe con efecto a la pelota, entra al club y le da al viejo Patterson en el entrecejo.
Mat olacaksın, vezirini kaybettin.
La partida habrá terminado, tu reina estará muerta.
Onlardan mavi ve çiçekli mat bir ekran kullanmalarını istedim fakat tavsiyemi dikkate almadılar.
Les sugerí usar una pantalla azul y mate con flores... pero no me hicieron caso.
Kargocu kızı kim öldürmüş peki? Bilmiyorum.
� Entonces qui � n mat � a la chica de las entregas?
Mat olmasın, parlak siyah.
Negro brillante, no mate.
Odada bir kaç gün önce White Coat Alley'de olduğunu söyleyen bir keş var.
Tengo un fulano en la sala dice que mat � a uno un par de d � as atr � s, en el callej � n White Coat.
Tamam mı? Beni içeri atmalısınız çünkü o çocuğu öldürdüm.
Tienen que encerrarme porque mat � a ese chico, de verdad.
- Onu kim indirdi?
- � Qui � n lo mat �?
Şah-Mat harekatının sonraki adımına geçmek gerekli.
Así que la operación Sha-Mat debe pasar a la próxima fase.
Sen bir sosyopatsın... ve o da benim yoga matımdı.
Eres un sociópata. Y ésa era mi esterilla de yoga.
"Danny Ron ile Tanışın", "Ruble Patlaması" "Dava Dışı", "Bebeğim İçeride" "Niebaum'a Girmek", "Bitir İşini" "Sabian'ın Tercihi", "Şah ve Mat" "Sonunda Arkadaşlar", "Kapanış Sahnesi"?
Conoce a Danny Roman, el cuarto del problema, fuera del caso... mis hijos estan ahi, entrada nocturna, tome el disparó... elección de Sevian, jaque mate, amigos al fin, creditos de cierre.
Yani orada ki olanların hikayesi tümü bu değil...
¿ Qué pasa con las historias de ahí que no van de mat...?
Matt! Matt, uyan! Beni içeri almalısın.
Mat despierta, llévame ahí.
Burada birisini öldürdüm Tamda lise buluşmamızda Sırf senin 13 yıllık geçmişle ilgili En iyi "Kuvvet kaptanı" videonu bozmak için.
Mat � a alguien aqu � en nuestra reuni � n de instituto solo por arruinarte tu video retrospectivo de hace 13 a � os de los mejores momentos de la asamblea de animadoras?
aslında var Nimat, burası krişna tapınağım olacak neden olmasın, neden olmasın, şimdide Moğol sarayında Hindu ilahileri çınlayacak
Ni'mat. Tendré mi templo de Krishna aquí. ¿ verdad?
işin aslı Ni'mat, ben aşkın ne olduğunu bilmiyorum aşk?
no tengo muy claro qué es el amor. ¿ El amor?
Eseri dramatize etmek için, Hint Prensler tarafından yapıya mat bir renk verilmiş. Tapınağın uzun merdivenleri, ziyaretçiler için ayrı bir heyecan yaratıyor. Girişe ulaşabilmeleri için kanyonun en yüksek tepesine çıkmaları gerek.
Dramáticamente esculpidas en piedra rosada por los nabateos, las macizas columnas del templo se elevan y sorprenden a los turistas mientras caminan a través de un cañón para llegar a la entrada.
Yani şah mat yapacaksın.
Y hacerle jaque mate.
Mat oldum, haklısın.
Jaque mate, tienes razón.
'David, kadını sen öl...'
David, tú la mat- -
Bak hem mat hem canlı Bunlar hayatın renkleridir
"Mira que no se destiñan. Estos son los colores de la vida."