Mayınlar traducir español
521 traducción paralela
Otranto Boğazına dökülmesi plânlanan mayınlar işaretlenmiş.
Usted me lo traerá esta noche.
Japon kara mayınları, efendim.
Hay minas de tierra, señor.
Mayınları, topçuları ve devriye botlarını geçerek.
A través de las minas japonesas, su artillería y sus patrulleras.
Mayınlar burada olmalı efendim.
Por aquí deben estar las minas, señor.
Çıkarmadan önce girip, mayınları ve sualtı engellerini temizlerdik.
Iba antes de los desembarcos y retiraba minas y obstáculos submarinos.
Mayınların yerini bilip bilmediğini de sor.
No sacaremos gran cosa. Pregúntale qué zona han minado.
- Mayınlar nerede?
- ¿ Dónde han puesto las minas?
"Saldırıya" geçmeden önce yerlerde mayınlar vardır ve düşman da stratejinizin farkındadır.
Antes de ir a la ofensiva, el terreno está ya minado... y el enemigo es consciente de Vd. Y de su estrategia.
Mayınlar.
Minas.
Peki mayınlar ne olacak?
¿ Qué hay de las minas?
Mayınların nerede olduğunu nasıl bilecekler?
¿ Cómo sabrán dónde están?
Mayınların yerini az çok biliyordun.
Sabías bien dónde estaban las minas.
Bu adamları mayınları temizlemeye mi götürüyorsunuz?
¿ Quiere enviar a estos tipos a desminar?
Tabii canım, uçakları, tankları unuttunuz, kara mayınları ve diğerleri de hariç!
Aparte de los aviones, tanques y otras menudencias...
Mayınlar tam önümüzde.
Minas, justo al frente.
Kara mayınları!
¡ Minas!
Mayınlar!
¡ Minas!
Dikenli teller? Kara mayınları?
Alambre d epúas, minas terrestres.
Sürüklenen mayınlar için gözcülük ediyordum.
Estaba encargado de vigilar minas desechadas.
Mayınlar kadınlar gibidir.
Bien. Para rastrear minas, hay que hacer como con las chicas.
- Mayınlar harika.
- Las minas son magníficas.
Mayınlar.
¡ Minas! ¡ Minas!
Havan atışımız mayınlarına rastladı.
Problemas. Nuestro mortero le pegó a sus minas.
- Mayınlar, koca adam.
- Por las minas, muchacho.
- Mayınlar mı?
- ¿ Las minas?
Otomatik lazer maymunlarla tam bir cephe saldırısı öneriyorum, neşter mayınlar ve asitle beraber.
Sugiero un ataque frontal con monos láser automatizados, minas y ácido.
Alameyn'deki mayınları temizlemek üzere bir mayın dedektörü bulunmuştu. Ancak oldukça hatalı sonuçlar veriyordu [10]. Bu nedenle mayın temizleme işi, eski yöntemlerin eline kaldı.
El Alamein, fueron diseñados un detector de minas electrónicos, pero muchos llegaron Defectuosos y la ubicación de las minas habían que hacer manualmente.
Arazi askerlere, süngülerle kontrol ettirilip, bulunan mayınlar elle çıkarıldı.
Los hombres hurgaban la tierra con la bayonetas y tomó las minas a mano.
İstihkamcılar mayınları temizleyip yolu açana kadar Almanlar durumu farketmiş ve o bölgeye nişan almıştı.
Cuando los bomberos tirado minas y abrió un camino, Alemanes se dieron cuenta por qué y bombardearon la apertura.
Piyadeler anti-tank silahlarını etkisiz hale getirdiğinde ve mayınlar temizlendiğinde tanklar gelebilir ve araziye hakim olabilirdi.
La infantería cumple el objetivo para destruir las armas anti-tanque, y con la retirada de campos de minas, luego el tanque se puede avanzar y explotar la situación.
Sadece mayınlar.
Son sólo minas.
"Pis şeyler, şu mayınlar."
"Estas minas son cosas feas."
Arabayla mayınların falan üstünden geçme.
No pises ninguna mina. Enana venenosa.
Şimdi de kendi topçumuza hedef olmamak için dua edeceğiz. Ya da mayınlarımıza.
- Esperemos que no nos cace nuestra propia artillería.
Mayınlar, o bölgeden geçişi imkansız kılıyor.
Pusieron minas para hacer imposible el tránsito.
Filo, o kanaldan geçemez. Ama, mayınlar temizlenmezse.
La flota no podría atravesar el canal... a menos que fuera despejado primero.
Benim fikrim, benle uçacak bir veya iki gönüllü bulup filodan önce oraya varmak ve lazer torpilleriyle mayınları imha etmek.
Bien, sugiero hallar un o dos voluntarios... para unírseme volando delante de la flota... y volar por el campo de minas detonandolas con disparos láser.
Kara mayınları, fünyalar, her şey.
Un montón de bombas, minas terrestres, detonadores, todo.
Orada mayınlar var ve oradada mayın var.
Hay minas ahí y minas por ahí también
Önce vanaları aç, sonra da mayınları yerleştir.
Primero tiene que abrir las válvulas, después pone las minas...
Mayınlarının sürelerini bize 30 dakika verecek şekilde ayarlayın.
Cuando coloquen sus minas, recuerden, pongan 30 minutos.
- Mayınların patlamasına ne kadar var?
- Cuanto tiempo tenemos para que exploten las minas?
çelik yapılar, mayınlar, hava alanları...
acero, minas, aeropuertos...
- Babamın, yüzlerce yoksul köylünün ayağını, kolunu, kafasını uçuran mayınlar. - Yüzlerce köylünün mezarı olan sınırlar.
Las minas que volaron pies, brazos, cabezas de centenares de pobres paisanos y también de mi padre.
İç sahanın dışına rast gele mayınlar yerleştirilsin.
Una cosa más del baseball. Fuera del campo pondría aleatoriamente algunas minas anti personales.
Mayınların nasıl çalıştığını biliyor musun?
¿ Seguro que sabes manejar las Claymore?
Sakın mayınları, tankları ve topları kafanıza takmayın.
No se preocupen por los morteros, tanques y artillería.
Bana göre tanıdığım tüm kadınlar ve tanımayı umduğum birkaç tane kadının ta kendisidir.
Para mí. ella es todas las mujeres que conocí, y otras que aún conoceré, eso espero.
Mayıs ayı aşk ışınları yayıyor
" La luna nueva de Mayo emana amor...
- Magda, bugün... sanırım tüm Alman kadınları içinde, bana ait olan bu gamalı haçı taşımayı hak eden tek kadın sizsiniz.
Magda, el día de hoy, de todas las mujeres de nuestro país, creo que es usted la más digna de portar mi insignia personal del partido.
Mayısta Almanlar Kharkov yakınlarında bir Rus saldırısını püskürttüler.
En mayo, los alemanes derrotaron a la ofensiva rusa, cerca de Jarkov.