English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Memphis

Memphis traducir español

925 traducción paralela
Geçen ay, ben ta Memphis'e kadar yanlış izin peşinde gidip geri dönene kadar o yapacağını yapmış, soluğu çoktan burada almıştı.
Pero se quedó una sola noche y se vino aquí mientras yo como un tonto estuve un mes para ir hasta Memphis y volver.
Danver'in kızı Memphis'de evleniyormuş.
La hija de Danver se casará en Memphis.
Sen de... Sen kökten Memphis'li bir kanaryasın.
INCLUSO FIRMÉ UN RECIBO ESCRITO POR EL PROPIO DRAKE.
- Ben de. - Memphis'in en sıkı pompacısıdır.
PERO SOY ALGO OLVIDADIZO.
Bayıldım buna.
Y VIENE DE MEMPHIS.
- Evet, özellikle de pikolo kısmı.
- EL MEJOR TROMBÓN DE MEMPHIS.
Geri gelmeden önce Portland, St. Paul ve Memphis'e gönderilmiş.
Viajó por varios sitios hasta que me la devolvieron.
18 yıl önce Memphis'te.
Hará 18 años este mes. En Memphis.
Memphis'e gitmiştir.. sanırım.
Ha ido a Menfis, según creo.
Birkaç sene önce, Memphis'te, beni çok etkileyen bir şarkı duydum.
Hace un par de años, en Memphis, oí una canción que me impresionó.
- Memphis'ten buraya seni görmeye gelmiş.
- Viene desde Memphis.
Memphis'e gelmek ister miydin, evlat?
¿ Le gustaría venir a Memphis, hijo?
Memphis mi?
¿ A Memphis?
Bay Rhodes, bana, Will Rogers'ın Memphis'e ilk geldiği zamanki halini hatırlatıyorsun.
Sr. Rhodes, me recuerda a Will Rogers cuando llegó a Memphis.
Memphis TV'nin program yöneticisi arıyor.
El gerente de programación de TV de Memphis.
Memphis'teki kanalınıza çıkmamı mı istiyorsun?
¿ Quiere que salga en su canal de TV de Memphis?
MEMPHIS'te İYİ ŞANSLAR
BUENA SUERTE EN MEMPHIS
Ve şimdi karşınızda, Memphis televizyonuna yeni gelmiş ama eski bir dost olacağı kesin biri.
Y aquí está, recién llegado a la TV de Memphis pero pronto será un viejo amigo.
"Hayır," dedi. "sadece, Memphis'te gecenin onu."
"No", dijo él. "Sólo son las 10 : 00 pm en Memphis".
Bu Memphis'te yürek ister.
En Memphis, se necesita coraje.
Memphis'te tanıdığım tek bir kişi bile yoktu.
Yo no conocía a nadie en Memphis.
Browning, Schlagel ve McNally, Memphis'ten uzun mesafeli bir arama.
Browning, Schlagel y McNally. ¿ Llamada desde Memphis?
Memphis'ten Bay Joseph DePalma arıyor.
Un tal Joseph DePalma, de Memphis.
Ne çılgın bir işin içindeyiz. 'Yalnız'Rhodes adında bir komedyen yerel bir Memphis kanalında...
En qué alboroto estamos con este cómico de Solitario Rhodes en un canal local de Memphis...
Arkansas, Pickett'tan, hapisten çıkmış bir serseri ve Memphisli bir ofisboy!
¡ Un vago ex convicto de Arkansas y un cadete de Memphis!
Memphis'e geri döndü.
Volvió a Memphis.
Memphis'teki eski kanalımız nasıl?
¿ Cómo está tu viejo canal de Memphis?
Gooper, sırf Pamuk Festivali'nde kraliçe seçildi diye... o boyunsuz Memphis'li Flynn'lerin kızı Mae'yle evlendiği için... kendini hala sınıf atlamış zannediyor.
Gooper aún cree haber dado un paso de gigante en la escala social... al casarse con Mae Flynn, de los Flynn cuellicortos de Memphis, porque fue la reina de las Fiestas del Algodón.
Memphis'te bir doktora gittim.
He ido a ver a un médico en Memphis.
- Memphis'ten kız kardeşin arıyor.
- Es tu hermana que llama desde Memphis.
Sen Memphis'te hukuk okudun.
Tenías el bufete en Memphis.
Memphis'e yerleş dedi. Yerleştim.
Quiso que viviera en Memphis.
Bu sabah Memphis dükkânlarında alışverişe gittim ve çılgına döndüm. Timsah derisi çanta, desenli kumaş, yazlık ayakkabılar.
Me fui de compras a Memphis esta mañana y perdí la cabeza... una maleta de piel de caimán, zapatos de verano...
Sadece bilmeni istiyorum, Memphis'te hep aklımdaydın.
Sólo quería que supieras que estaba pensando en ti en Memphis.
Jabe Torrance yarın Memphis'teki hastaneden eve dönüyor.
Jabe Torrance volverá mañana del hospital de Memphis.
Jabe'in Memphis'teki ameliyatı.
Por la operación de Jabe en Memphis.
Bayan Talbot beni siz Memphis'ten döndüğünüzde getirdi.
La Sra. Talbot me trajo aquí cuando usted volvió de Memphis.
Uyandırdığım için üzgünüm, ama kocamı daha yeni Memphis hastanesinden getirdim.
Lamento despertarle, pero acabo de traer a mi marido... del Hospital de Memphis.
Stan, seni Memphis'e peçetelikleri almaya yolladığımı sanıyordum.
Stan, pensé que te había enviado a Memphis por servilleteros.
Tabii ya, Memphis'e gelsene.
Sí, hombre, ve a Memphis.
Sidney, Memphis'teki Peabody Otel'e mi götürdü seni?
¿ Sidney te ha llevado hasta el hotel Peabody de Memphis?
Memphis'teki şu Peabody Otel, lobisindeki havuzda timsahların ve ördeklerin yüzdüğü otel mi?
El hotel Peabody de Memphis, ¿ es el que tiene cocodrilos y patos en el estanque del vestíbulo?
- Memphis, New Orleans, New York...
- Memphis, Nueva Orleans, Nueva York...
Memphis'e gidiyoruz ve endişelenmek istemiyorum.
Nos vamos a Memphis y no quiero más complicaciones.
Bay Johnson'ın bize verdiği krediyle Memphis'e yerleşiyoruz.
Nos estableceremos en Memphis con un préstamo del Sr. Johnson.
Ben Memphis'teki evi ayarlayana dek senden ona hayatının birkaç haftasını vermeni istiyorum ki vazgeçmesin.
Sólo te pido que le dediques unas pocas semanas de tu vida hasta que esté lista la casa de Memphis y podamos empezar de nuevo.
Memphis'de idare edeceğimi düşünüyorum... Kim?
Creo que me voy a sentir muy bien en Memphis... ¿ Quién?
Alva, Memphis'e gidecek.
Claro que Alva va a ir a Memphis.
Kökten Memphis'li bir tromboncusun.
INTENTÉ DECIRLES QUE ME LO PAGÓ TODO.
Memfis Prensi, hırsızlar Prensi,
Príncipe de Memphis,
Yanında da biraz Mephis yeşilliği tabii ki.
Louis... con vegetales de Memphis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]