English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Mesafe

Mesafe traducir español

3,264 traducción paralela
Aklı çelinmesin diye geçmişiyle arasına mesafe koymalıydım!
¡ Tenía que distanciarla de la tentación! ¡ De su pasado!
Kepler-22b Dünyadan 600 ışık yılı uzakta Yani epey bir mesafe.
El Kepler-22b está a unos 600 años luz de distancia de la Tierra, lo cual es una larga distancia.
Size ne yapacağımızı söyliyelim kongre üyesi. Ben ve Pep atletizm arasında olabildiğince mesafe koyabilirdim.
Le diré lo que yo haría, Congresista, es poner tanta distancia de por medio entre mí y Pep Athletics como sea posible.
Florida'ya iyileşmek için mi yoksa ateş edenle arana mesafe koymak için mi gitmiştin? Peki.
¿ Te fuiste a Florida para curarte o para poner tierra de por medio con el que te disparó?
Senin gibi Brown'a giremem. Ama yakınlarında bir okula girebilirim. Uzun mesafe ilişkisi yürütme olayını sadece ilk sene yapmak zorunda kalırız.
Mira, no iré a Brown como tú, pero puedo ir a algún lugar cercano, así solo tendremos una relación a larga distancia el primer año.
Ama bilhassa, uzun mesafe koşularının yalnız olduğunu düşünmemden dolayı.
Pero lo más importante, creo que correr largas distancias es solitario.
Yolanda, kat ettiğin mesafe ile gurur duyuyoruz. Bay K.'nin hazırladığı üç fotoğraflık slâytta iki tane ayaklarının ve hiç görmediğim bir adamın fotoğrafını görüyoruz.
Yolanda, estamos muy orgullosos de tu trabajo en el grupo aquí representado por tres fotos hechas por el señor K, dos de tus pies, y una de un hombre que nunca había visto.
Aramıza mesafe koymayı isteyen bendim, biliyorum. Üzgünüm.
Sé que fui yo quien quería distancia y lo siento.
Aslında mesafe çocukları ile sabah ilk iş yüzmeye gideceğiz yani havuza gidip şeritleri kısa kulvara ayarlaman gerek.
Con los chicos queremos levantarnos temprano así que tienes que ir a la piscina a cambiar las guías.
benim para birimim dolar sizin benim armızdaki mesafe nedir?
Nuestra moneda es el dólar. ¿ Cual es la diferencia entre vosotros y yo?
Her ne kadar aradaki mesafe sekiz kilometre de olsa...
Aunque "allá" sólo está a ocho kilómetros...
Gogol ile aramıza olabildiğince mesafe koymalıyız.
Pondremos tanta distancia entre nosotros y Gogol como podamos
Ve bir yakın mesafe atışı da, garson Edie'yi.
Y tenemos los a bocajarro en la camarera, Edie.
Oldukça iyi mesafe katettim.
He hecho muy buenos avances.
Güvenlik duvarı inşa edebilmeniz için sızıntıyı yeteri kadar erteleyebilirim,... bilgi sızdırmadan kendinize mesafe bırakacak kadar.
Puedo demorar la filtración lo bastante para que te construyas un cortafuegos, y te distancies del tráfico.
Aralarında saatlerce mesafe var.
¿ Cómo? Quiero decir que hay horas de diferencia.
Aramıza biraz mesafe koyarız.
Pon algo de distancia entre nosotros.
Michigan Kısa Mesafe Taktik Eğitim Tesisine doğru ilerledik.
Close Quarter en Michigan Centro de entrenamiento táctico.
Suçlu bir anı olayından sonra... Yakın Mesafe Taktik Tesisine vardık sıradaki yarışmamız burada olacaktı.
Después de un viaje al pasado criminal, llegamos a cuartos tácticos Close, la posición de nuestro próximo reto.
Takip liman içinde 8 km'lik bir mesafe olacak.
La persecución sería más de un 5 curso millas alrededor del puerto.
Mesafe nedir?
Bueno, ¿ cuál es la distancia?
Kendimi kapattım ve mesafe koydum. Bunun için ne kadar üzgün olduğumu sana anlatamam.
He estado cerrado en banda y distante, y... no te puedo decir lo mucho que lo siento.
Dostlar genelde ırz düşmanlarıyla katiller arasında araya mesafe koyarlar.
Los amigos normalmente se alejan de asesinos y violadores.
Aramıza biraz mesafe koymak iyi olur.
Será bueno para nosotros mantener la distancia por una vez.
Duvarlar, mesafe.
Los muros, la distancia.
Mesafe beş yüz yard.
Distancia de cinco cien metros.
Mesafe yüz yirmi beş mil ve azalıyor.
Ciento veinticinco kilómetros y el cierre.
Çok mesafe var. Görülürsün.
Es demasiado abierto.
"Köyler arasındaki mesafe kısa."
"La distancia entre los pueblos es pequeña"
Uzun mesafe ilişkilerinin merkezine hoş geldiniz.
Bienvenido a las linduras de las relaciones a larga distancia.
Birbirimize biraz mesafe tanıyalım ve bu sayede birbirimizi öldürmekten uzak dururuz, tamam mı?
Démonos algo de espacio la una a la otra, y esperemos no volvernos locas y matarnos, ¿ bien?
Babamla arama mesafe koymuştum.
Yo estaba distante con Papá.
Aralarında yaklaşık 7cm mesafe olan iki iz var.
Tengo marcas paralelas de 5,8 cm. de separación.
Onu rahatça görebiliyorsun ama görünme ihtimaline karşın yeterince engel ve mesafe mevcut.
Una línea de visión clara pero suficientes obstáculos y distancia para evitar ser visto.
Daha spektral bir mesafe için mi, baryum silikat lamba kullanmayı tercih ettin?
¿ Consideraste usar una lámpara de silicato de bario...
Bizimki aynı, zaman veya mesafe kısıtlaması bilmeyen bir ilişki gibi.
La nuestra es una relación que no conoce límites de tiempo o espacio.
Uzun mesafe berbat.
La distancia apesta.
Arana böyle mi mesafe koyuyorsun?
¿ Así mantienes la distancia?
Martin'in kiliseye kabul sabahıydı. Aptalca hayatının bir mesafe taşı dahaydı bu.
Era la mañana del día de la Confirmación de Martin, otro hito en su estúpida corta vida.
Hep aramızda bir mesafe hissettim.
Siempre te he sentido muy distante.
Evet. Kısa mesafe dövüşü.
Combate cuerpo a cuerpo.
Arada bu kadar mesafe varken söyleyemem.
Pero no se lo he dicho a larga distancia.
Elizabeth, maalesef babamla mesafe kat edemezsin.
Elizabeth, me temo que no llegarás muy lejos con padre.
Aramıza mesafe koymalıyım...
Tengo que alejarme de él de momento...
Komşularla arada uzunca bir mesafe var.
Hay mucha distancia entre vecinos aquí.
Ona ne kadar süre ya da mesafe bineceğimi belirtmemiş mi?
¿ No estipuló durante cuánto tiempo o hasta qué distancia se supone que tengo que montarlo?
Her ilişkide bir taraf diğer tarafı daha fazla sever. Ama şanslıysanız, aradaki mesafe yakındır. İnişleri çıkışları vardır.
y en cada relación, pienso que una persona ama a la otra persona más, pero, con suerte, está cerca, y, con suerte, sube y baja un poquito, pero me parece que nunca pueden ambos amar igualmente el uno al otro la misma cantidad.
Hepsinde. Mesafe işleri kolaylaştırmadı.
La distancia no ayudaba.
Öte yandan, mesafe az çok aşkımızı pekiştirdi çünkü işin içine uzaklık girince aşkımız çok uzun süre devam etti.
Pero por otro lado, a cierto grado, eso lo intensificó, porque está el anhelo de por medio. y creo que seguimos enamorados por mucho tiempo.
Mesafe çok büyüktür.
La distancia es demasiado grande.
- Yakın mesafe.
- A corta distancia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]