Metres traducir español
392 traducción paralela
Çocuklarımın sevgiside dahil benim olan herşeyi çalan bir metres oldun.
Ha conspirado para convertirse en señora para robarme todo lo que era mío, incluyendo el afecto de mis hijos.
Dulun hala sıcak olan yatağıdır senin düşüncelerinde yer tutan onu kendine metres yapmak istiyorsun...
¿ Quieres el lecho todavía caliente de la viuda?
- Metres dediğin para yer.
- Las amantes cuestan dinero.
İki metres, onların iki çocuğu... ve ölmüş olan bir metresten de bir oğul...
Dos amantes, sus dos hijos y un hijo de una amante ya fallecida.
Neden dersen, bana evli bir kadını metres edinmemi söyledi.
La prueba : me aconsejó tener como amante a una mujer casada.
Kendime güzel bir metres tutucam!
¡ Conseguiré una bella mujer!
Manikürcü kız metres kuramını destekliyor... ama kuaför karşı çıkıyor.
La manicurista está a favor de la teoría de la amante, pero la peluquera está en contra.
O harika oğlun metres olarak bir aktristi seçmiş işte.
Es un gran muchacho. Tiene a una actriz como amante
Metres olarak daha mutlu olurdum.
Estaría mejor de amante.
Bugün ölecek olsam bile bir metres için yemek yapmam.
No cocinaré para una concubina ni aunque sea el último día de mi vida.
Bir şoför ile bir metres de gerekiyor.
Hay que tener otros.
Bir metres bulmalı veya iki, üç, dört tane.
Debe buscar una amante, dos, tres, o cuatro.
Bir metres arıyorum.
Busco a alguien a quien querer.
Evlenip kendine baktıramadıysa metres olması daha iyi, değil mi?
Me parece bien. Si no podía casarse para que la mantuvieran... Siendo la concubina no la dejará.
Aslında onu yıllar önce metres yapmalıydım.
Sabe... debería haberme casado con ella hace años.
İşte Büyük Metres de geliyor!
¡ Oh, aquí viene la señora!
Metres?
¿ Amante?
- Kocanın çorbasının içine zehir koymak, aşık, rakip, yada metres.
Consiste de poner veneno en la sopa del marido, del amante, del rival, o de la amante.
Kendini sergilemekten gurur duyuyordu, bir metres olmaktan mutluydu.
Estaba orgullosa como un pavo real. ¡ Encantada de ser Dama!
Suga onu kendine metres yaptı.
Suga la hizo su concubina.
Metres!
¡ Concubina!
Metres ne demek?
¿ Qué es una querida?
- Hayır metres!
- No, una querida.
Sadece bir metres olacağım yani.
Entonces sólo seré una concubina.
Kocanın bir metres tuttuğunu duysam eğer, hiç şaşırmam.
No me sorprendería si mañana oigo decir que su marido está viéndose en secreto con su amante.
Metres tutmuş.
Tiene una querida.
Mechin, bir metres olarak iyi olduğunu söyle.
Mechin dice que tú ser bueno para patrona.
Aynı kişi hem metres hem arkadaş hem de anne mi?
¿ Amante, amiga y madre, todas en una?
Metres?
¿ Concubinas?
Metres, yeğenime yardım edecekti. Ama biraz fazla yardım etmiş. Hakimin yüksek tansiyonu vardır.
Ella lo iba a ayudar, pero lo ayudó demasiado... y el juez siempre sufrió de presión alta.
İsveç'te kadınları gündüz hizmetçi, gece metres gibi kullanıyorlar. ... arada kalan zamanda ise hiçbir şey değiller.
En Suecia, los hombres utilizan a las mujeres como criadas de día y de colchón por la noche y entre medias ellas no sirven para nada.
Benim için, bir şey yaptıysan sonra ne oldu? Kabaca ve sadece yarım olan "metres" liğim.
Tú habrías hecho cualquier cosa por mí... después de lo que pasó... pero yo era sólo una amante de medio servicio... para ser golpeada sin ceremonia.
Tahminen, Marguerite'yle evlendiğinde Riviera'da bir ev, hızlı bir araba ve birkaç metres isteyeceksin. - "Tahminen" mi?
Cuando estén casados, usted querrá una mansión, un coche veloz, dos amantes...
- Hayır, ne yazık ki sadece bu gözden kaybolmaya başlayan konak, Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve tek bir metres.
Sólo esta vieja mansión, un Bentley lentísimo y una sola amante, me temo.
Bir gece bana dedi ki "bir deri bir kemik kalmışsın, bir metres tuttum."
Una noche me dijo... "Eres piel y huesos," y se consiguió una amante.
.. dilerseniz metres diyelim... "
O Cortesenas, como prefiera llamarlas...'
Eğer benim performansımdan hoşlanmıyorsan kendine cinsel bakımdan daha heyecanlı bir metres bul.
- Por favor. Si no estás contento con mi rendimiento... búscate una amante más imaginativa y excitante que yo.
Küçük sakin bir aile hayatı Bir eş, çocuklar, ne erdemli ama Ve bir alman metres
O quizas fue al reves reparador de radios a domicilio una esposa e hijos como tapadera, una amante Alemana
Bir metres iki efendiye hizmet edemez.
Una amante no puede tener dos amos.
Hannibal'ın metresinden söz etsem yazının her tarafını metres resimleriyle doldururdun herhalde.
He mencionado a las amantes de Aníbal, ¿ vas a dibujar concubinas por todo el texto?
Bize metres dedi.
Ella nos llamó concubinos.
Matthieu orada senin metresın olacağım.
Matéu... Seré tu camarera en esa casa.
- Hiç metres falan tutmadı mı?
- ¿ Ha tenido amantes?
Usaki Fujiko'nun metres olarak size verildiğini söylemekten onur duyuyorum.
Es un honor decirte que Usaki Fujiko se te ha dado como consorte.
- "Metres" ne demek oluyor?
- ¿ Qué significa "querida"?
Pahalı bir metres.
Amante de lujo.
16'lık bir kızı metres tutmuş, kasa kasa Jack Daniels viskisi de cabası.
Está acostado con alguna quinceañera y unas botellas de whisky.
Aslına bakarsan Daphne, hesabımla New Yorker'da çıkacak... harika bir yazıyla değişir misin diyecektim. Biliyorsun şöyle bir şey... elveda metres, merhaba otel sahibi!
De hecho, Daphne, estaba pensando, si no te importaría cambiar mi cuenta por un súper artículo en el "New Yorker", tipo "Adiós a la cortesana, bienvenida la posadera".
Bu şekilde küçük bir şehirde kimse bilmeden bir metres edinebiliyorsun.
"... una ciudad pequeña sin que nadie se entere ".
Nasıl oldu da onu kendine metres seçtin?
¿ Cómo la eligió para que fuese su amante?
Metres, sevgili, dilber.
- Amante, Gar. - Amante. - Pareja.