Mick traducir español
2,810 traducción paralela
- Haydi be, Mick!
- Vamos, Mick.
Mick!
¿ Amigo?
Bana katılabilirsin artık, Mick!
¡ Estás en el tablero, Mick!
Nereye gidiyorsun, Mick?
¿ A dónde vas, Mick?
Haydi, Mick.
Vamos, Mick.
Aferin sana, Mick!
¡ Así se hace, Mick!
Hakkını vereyim, Mick.
Te concederé una cosa, Mick.
Mick?
¿ Mick?
Mick, sorun ne?
¿ Mick, qué pasa?
O hayvanlardan birisi kılına dokunacak olursa bana geliyorsun. Schmidt'inki gibi hesabını keseriz.
Si alguno de esos animales llega a levantarte un dedo vienes a ver al viejo Mick y terminará como Schmidt.
Mick...
Mick...
Mick.
Comida.
Arkadaşı, Mick Norton ile birlikte 2005 yılında Zırhlı bir arabayı soyduğu için tutuklanmış, iki sene önce salınmış.
Cogido en el 2005 por robo a mano armada, junto con un cómplice, Mick Norton, en libertad desde el año pasado.
Mick Mouse mısın?
¿ Eres el ratón Mick Mouse?
- Ney miyim? - Neden Mick Mouse gibi uzay gemine binmiyorsun?
- ¿ Por qué no te subes a tu nave espacial como el ratón Mick?
- Mick Mouse.
- El ratón Mick.
- Mick Mouse da ne?
- ¿ Qué es "el ratón Mick"?
- Mick Mouse!
- ¡ El ratón Mick!
Mick Mouse'un ne olduğunu anlamadım.
¡ No entiendo lo que es "el ratón Mick"!
Mick Mouse da ne?
¿ Qué es "el ratón Mick"?
Mick Mouse!
¡ El ratón Mick!
- Max, çörek kutusu kırılmış Mick Jaggerken de işe yaramadı bozuk duş perdesi olan Alicia Keys olduğunda da.
Max, no funcionó cuando eras Mick Jagger con un panecillo de lata estropeado, o Alicia Keys con una cortina de baño torcida.
1965'te Michael, Kapıcı oyununun Kuzey Amerika'daki ilk gösteriminde Mick rolünde oynamıştı.
En 1965, Michael hizo el papel de Mick en la premier norteamericana de El Vigilante.
Sonra Mick ve Diane seviştiler.
Y luego hicieron el amor, Mick y Diane.
Michael, Diane'i hayal kırıklığına uğrattığını ve Diane'in eskiden istediği gibi "Mick ve Franz" olmadığını ve hiç olamayacağını biliyordu.
Él sabía que la decepcionaba, que nunca había vivido a la altura de su primera visión de Mick y Franz, y sabía que nunca podría.
Michael, Diane'i hayal kırıklığına uğrattığını ve Diane'in istediği gibi "Mick ve Franz" olmadığını ve hiç olamayacağını biliyordu.
Él sabía que la decepcionaba, que él nunca había vivido a la altura de sus primeras visiones de Mick y Franz, y sabía que nunca podría.
Mick Jagger : Bazı konularda oldukça iyi ancak çoğu şeyi hatırlamıyorum.
Muy bien en algunos aspectos y realmente fatal en otros.
Mick Taylor : Şaşırtıcı olup olmaması gerektiğini bilmiyordum.
Bueno, no sé si va a ser mitificador, ¿ sabéis?
Grubun solisti Mick Jagger ile tanışmak için Madison Square Garden'a gittim. Büyüleyici bir adam.
Fui al Madison Square Garden a conocer a Mick Jagger, el cantante del grupo, un hombre fascinante.
Ufak tefek işlerde çalışıp işe yarar bir grupta çalmak için uğraşıyordum. Mick ve Keith ile tanışana kadar bunu başaramamıştım.
Tuve muchos trabajos, e intentaba poner en marcha un grupo, pero no tuve éxito hasta que conocí a Mick y Keith.
O zamanlar Mick, Brian ve benim aklımda aynı fikir vardı. Şov dünyasına yeni bir grup sokmak.
Creo que entre Mick, Brian y yo había una conexión, la idea de reunir un grupo que fuera algo distinto a lo que ya había y que llegó justo en el momento adecuado.
Stones'u isteriz! Mick'i isteriz!
" ¡ Queremos a los Stones!
Stones'u isteriz! Mick'i isteriz!
¡ Queremos a Mick! "
Kızların Mick'i parçalayacakmış gibi onun üstüne çullanmaları saldırgan amaçlı bir davranış değil. Ama onu mahvedebilecek bir davranış.
Cuando esas chicas saltan sobre Mick y parece que quieren despedazarle, no es en realidad un acto de agresión, sino de devorarlo.
Grubun tek üyesi Mick Jagger değil ancak grubun esas potansiyelini yakalamasını sağlayan kendisidir.
Hay muchas cosas que a los poderes establecidos no les gustan de Mick Jagger, pero quizá la que más les irrita es que llega a un amplio segmento de la población al que ellos no llegan.
Onlar da "Hadi gel, Mick, sütü dene." dediler.
Y dijeron : "Oh, vamos, Mick, prueba la leche".
Mick'i Brixton'a, beni ise Wormwood Scrubs'a götürdüler. Ki orası daha kötüydü.
A Mick lo llevaron a Brixton, y a mí a Wormwood Scrubs, que es incluso peor.
Mick Jagger beraat etti. Keith Richard ise tutuksuz yargılanacak. Yani popüler idoller özgür ve hapishane tehlikesi ortadan kalktı.
Cuando a Mick Jagger lo pusieron en libertad condicional y anularon la sentencia de Keith Richards, los ídolos del pop se alejaron en coche de la cárcel.
Mick ve Keith'in "Böyle olmaz, başka birine ihtiyacımız var" dediklerini hatırlıyorum.
Recuerdo que Mick y Keith decían : "No podemos seguir así, necesitamos a otro tío".
Mick köşede oturmuş ağlıyordu.
Mick estaba en la esquina deshecho en lágrimas.
"Mick, güçlenip yoluna devam etmelisin tek yapabileceğimiz şey bu. yolumuza bakacağız ve planladığımız şeyleri yapacağız" dedim.
Le dije : "Mick, tienes que endurecerte y seguir adelante. " Es lo que se hace, lo único que podemos hacer. "Seguimos adelante y hacemos lo que teníamos planeado".
Ama bence bu, Mick Taylor için güzel bir başlangıçtı.
Pero creo que fue un buen bautismo de fuego para Mick Taylor.
Mick'den bir telefon geldi ve Brian'ın yerine birisinin lazım olduğunu ve benim gruba katılmamı söyledi.
Recibí una llamada de Mick diciendo que los Stones necesitaban un reemplazo para Brian, y... Me convertí en miembro del grupo.
Ve Mick Taylor bu işin ustası.
Y Mick Taylor es un virtuoso.
Mick Jagger'ın doğum günü kıyafetiyle dışarı çıkacağına dair bir söylenti var.
Se rumorea que Mick Jagger va a salir como Dios lo trajo al mundo.
Mick'e vurdular! Birileri Mick'e vurdu!
¡ Han golpeado a Mick, alguien le ha golpeado!
Mick Jagger'ı görmek istiyorum. Lanet olasıca.
¡ Quiero ver a Mick Jagger, mierda!
Ve Mick ile benim bu işte çok başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.
Y sobre eso yo diría que Mick y yo seguramente opinamos igual.
Herkes bizimkiler gibi şarkı yapabilirdi ama Mick ve benim dışımda hiç kimse Midnight Rambler gibi bir şarkı yapamazdı.
Cualquiera podría haber escrito todas nuestras otras canciones, pero no creo que nadie pudiera haber escrito Midnight Rambler excepto Mick y yo.
Aslında insanların tanıdığı Mick değilsin sanırım.
Pero no eres la imagen que la gente tiene de Mick.
Şu anda bir kralın şölen yemeğiymiş gibi geliyor.
Mick.