English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Micki

Micki traducir español

29 traducción paralela
Micki.
¡ Micki!
Binbaşı Micki Shields.
Capitana de corbeta Micki Shields.
Mümkün olduğunca, herkesin normal yaşantısını sürdürmesine dikkat edeceğiz.
David, Micki, Jennifer y Willy Me gustaría que todos hicieran sus vidas lo más normales posible.
Kazanmak herşey değildir Micki.
Pero no lo es todo, Micki. - Pues debería.
Bu delilik Micki.
Esto es una locura, Micki.
Shield'lerin arkadaşıyım. Micki iyi mi?
Soy amiga de los Shields.
El Kaide'nin, Donanma'da görevli Binbaşı Micki Shields'in arabasına çarşamba günü koyulan bombadan ve dünkü koşu yolundaki bombalama olayından sorumlu olduğuna inanıyorlar.
Se cree son de una célula de Al-Qaeda responsable de la voladura del auto de la capitana de la Armada Micki Shields en un supermercado de Takoma Park el miércoles y una segunda voladura de auto ayer en una calle donde ella trotaba.
Artık sadece Bayan Micki Shields'im.
Ahora soy sólo la Sra. Micki Shields.
Beni sevdi Micki.
Él me hizo el amor, Micki.
Mickey, buna bir son vermeniz gerek.
Micki, debes terminar con esto.
- Gir içeri, Micki.
- Adelante, Micki.
Şimdi dikkatlice dinle, Micki.
Escucha bien, Micki.
Micki.
Micki.
- Mickey, senin yüzünden oldu.
Micki, ya terminaste aquí.
Micki, dediğimi duydun mu?
- Ah. - Micki, ¿ me oíste?
Bu internette, Micki, ve bizi halk önünde kötü gösteriyor, gerçek kötü.
Está en la red, Micki, y nos hace quedar mal. Muy mal.
- Dalga geçme, Micki.
- En serio, Micki.
- Micki ben.
- Habla Micki.
- Olmaz, Micki, sen dinle.
- No, Micki, ¡ escúchame tú!
O Micki mi?
¿ Es Micki?
Micki, nerede o?
- Micki, ¿ dónde está?
Micki?
¿ Y Micki?
Tamam mı Micki?
- ¿ Qué hay, Micki?
Patron Micki'nin yeğeni.
Es el sobrino de Micki el Don.
İçki miçki kalmadı.
No hay nada más para beber.
Bu gece içki miçki yok.
¡ No será esta noche!
Micki!
¡ Micki! Cariño.
İyi.
¿ Micki está bien? Está bien.
Sohbet mohbet içki miçki benim eve gideriz, kıyafetler çıkar "bana bir şey lazım", "sana lazım olan şey bende".
Vamos, los vestidos desaparecen. "Ay, lo quiero." "Beh, ay, yo lo tengo."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]