Miller traducir español
5,432 traducción paralela
Polisler bizi arıyordu, buralara kadar peşimizden geldiler.
Los policías vinieron después por nosotros nos persiguieron todo el camino hasta aquí y luego conocí a Miller.
Miller öylece gitmemize izin vermez.
Miller no nos va a dejar irnos.
Miller'ı bırakmak istiyor musun yoksa istemiyor musun Nikki?
¿ Quieres dejar a Miller o no, Nikki?
Ben Arthur Miller'ım.
Soy Arthur Miller.
Yavaş. Miller, dur.
Oye, Miller, basta.
Bayan Miller!
¡ Oiga Señora Miller!
Bayan Miller!
Señora Miller.
- Susun Bayan Miller. Sizi uyarıyorum.
No me responda de vuelta Señora Miller.
Bayan Violet Miller eski kurttur, sürekli yer değiştirir.
Esta es una veterana. La Señora Violet Miller.
Bayan Miller!
Oiga, Señora Miller.
Oy kullanmayı bize bırakın, Bayan Miller.
Deje el voto para los hombres, ¿ eh Señora Miller?
- Bay Miller'a şunu söylesene :
¿ Por qué no le dices al Señor Miller?
Bayan Miller maalesef...
La Señora Miller, por desgracia...
Bayan Miller.
Señora Miller...
Hayır, Bayan Miller. İyi değilsiniz.
No, Señora Miller, no lo está.
- Başlayabilirsiniz, Bayan Miller.
Puede comenzar Señora Miller... Watts.
Bayan Miller konuşama...
La Señora Miller no es capaz de hacerlo.
Bayan Miller, eminim erkek olmayı diliyorsunuzdur.
Oiga, Señora Miller, apuesto a que desearía ser un hombre.
Yüzbaşı Miller, Dedektif Walls.
Capitán Miller, Detective Walls.
Benim odamdan çıkan beyefendiyi, siyah takım elbise giyen kalıplı adamı gördünüz mü? Yüzbaşı Miller'ı?
De casualidad no has visto al caballero que salio de mi habitación, un hombre alto que vestía un traje oscuro.
- Yüzbaşı Miller yani.
- Quiero decir Capitán Miller.
- Ben, Miller ve Isaac'in peşinden gidiyorum.
- Voy tras Miller e Isaac.
- Peki Joe Miller'ı görünce nasıl hissedeceksiniz?
- ¿ Y cómo se sentirá volviendo a ver a Joe Miller?
O eski çavuşunuzun kocasıydı, sizde hepimiz gibi Joe Miller'ın yaptıklarından dolayı hüküm giymesini istiyor olmalısınız.
Es el marido de su antigua detective. Debe querer lo mismo que nosotros, a Joe Miller sentenciado por lo que hizo.
Bay Miller, Abby Thompson.
Sr. Miller, Abby Thompson.
- Miller davasındaki tüm taraflar salon bire.
- Todas las partes del caso Miller a la sala 1.
Miller davasındaki tüm taraflar salon bire.
Todas las partes del caso Miller a la sala uno.
- Pardon, Miller davası hangi salonda?
- Perdona, ¿ El Estado contra Miller?
Miller.
Miller.
Davadaki tüm taraflar, Joseph Miller.
Todas las partes en el caso de Joseph Miller.
Siz Joseph Michael Miller'mısınız?
¿ Es usted Joseph Michael Miller?
- Joseph Michael Miller, cinayet ile suçlanıyorsunuz.
- Joseph Michael Miller, se le acusa de asesinato según la ley.
- Kesinlikle hayır sayın Yargıç. - Savunmanızı onaylıyor musunuz sayın Miller?
- No, Su Señoría. - ¿ Puede confirmar su alegación, Sr. Miller?
Biliyorum, çık dışarı Miller.
Lo sé. Sal, Miller.
Tüm düşünebildiğim Joe Miller.
En todo lo que puedo pensar es Joe Miller.
- Miller, Claire.
- Miller, Claire.
Joe Miller hüküm giymeli. Bunu şansa bırakamayız.
Joe Miller tiene que ser condenado.
Lanet Joe Miller salınırsa nasıl hayatlarına devam ederler.
¿ Cómo van a seguir adelante si el puto Joe Miller se libra? ¿ si vuelve a vivir aquí?
- Miller dur.
- No, Miller, ¡ no!
- Miller dur.
- Miller, ¡ para!
Lütfen Miller.
- Por favor, Miller.
- Ee, bay Miller...
- Entonces, señor Miller...
- Wessex Crown mahkemesinde Joseph Miller suçsuz savunması yaptıktan sonra tekrardan göz altına alındı. Broadchurch sahilinde bulunan 11 yaşında ki Daniel Latimer'in cinayetinden yargılanıyordu.
- "Joseph Miller, volvió bajo custodia tras declararse inocente aquí en Wessex por la muerte del niño Daniel Latimer, cuyo cuerpo fue encontrado en la playa de Broadchurch, en Dorset".
Sharon Bishop, Miller'ın avukatı, bu gece müvekkilinin masumiyeti için burada.
Sharon B., representando al Sr. Miller, sostuvo la inocencia de su cliente.
- Bay Miller ona karşı olan suçlamaları şiddetle reddediyor ve mahkemede kendini savunmayı çok istiyor.
- El Sr. Miller niega rotundamente los cargos contra él. y está deseando defenderse en un juicio.
- İyi misin orada Miller?
- ¿ Va todo bien, Miller?
Joe Miller'ı savunduğumu biliyorsun değil mi?
¿ Sabes que voy a defender a Joe Miller?
- Miller beni bir yere götürmen gerekiyor.
- Miller, necesito que me lleves.
- Ararım seni, Miller hadi.
- Te llamaré. ¡ Miller, vamos!
Sonra Miller'la tanıştım ve Miller bu işi halletti.
Y Miller hizo que todo desaparezca.
- Bayan Miller öyle ama.
La Señora Miller lo es.