Minneapolis traducir español
305 traducción paralela
Minneapolis ve St. Paul.
Minneapolis y St. Paul.
Perşembe günü Minneapolis'te.
El jueves estará en Minneapolis.
Beni Minneapolis'e atamışlardı.
- Sí. Estaba estacionado en Minneapolis.
Minneapolis ve St. Paul'da Shank için 1'e 6 veriyorlar, onlar da hareket arıyor.
Estaban en Minneapolis y Saint Paul donde ganaron con Shank por 6-1 y quieren seguir con la buena racha.
Minnesota, Minneapolis'ten Bay ve Bayan McCusik.
Los Sres. Ora McCusick. Mary, de Minneapolis, Minnesota.
Delta Havayollarının 229 sefer sayılı Minneapolis uçağı şu anda yolcu girişi 14-A'dan son yolcu alımlarını yapmaktadır.
vuelo 299... Pedí un asiento en la fila cuatro.
Ben Sam, Minneapolis Kamyoncular Sendikasından.
Soy Sam de Mineapolis.
Minneapolis.
- Minneapolis.
Bana Minneapolis'de sigorta meselelerini görüştüğün birinin ismini ver.
- Nombra a alguien a quien pensabas ver por asuntos de seguros en Minneapolis.
Olson? Minneapolis.
En Minneapolis.
Oh, senin Minneapolis'te ne yaptığını sordu.
Preguntó qué hacías en Minneapolis.
Minneapolis ile Rochester arasında kalan bir yer var mı?
¿ No hay más lugares entre Minneapolis y Rochester?
Allah kahretsin, Arthur. Bana Minneapolis'ten sonra eve geri döndüğünü söylemiştin.
Maldita sea, Arthur, me dijiste que regresaste a casa desde Minneapolis.
Yani, sen Chicago ve Minneapolis arasında dolaşıp durdun. Ve daha sonra Minneapolis'de otobüse bindin, peki nereye gittin?
Entonces, ¿ anduviste entre Chicago y Minneapolis, luego tomaste un autobús en Minneapolis y fuiste a dónde?
Delta Havayollarının 229 sefer sayılı Minneapolis uçağı şu anda yolcu girişi 14-A'dan son yolcu alımlarını yapmaktadır.
Delta Airlines, pasajeros del vuelo 299 a Minneapolis diríjanse a la puerta 14-A.
İsveççe konuşarak, konferanslar veriyordum. Minneapolis ve başka birçok büyük şehirdeki İsveç-Amerikan enstitülerinde konuşmalar yaptım.
Hablé en sueco a públicos numerosos en instituciones que eran sueco-americanas en Minneapolis y otras grandes ciudades.
Minneapolis...
Minneapolis...
Minneapolis'ten berberler, işleri kötü giden çiftçiler, İskandinav melezler, hayvan avcıları ve oduncular, üçkağıtçı çıraklar, salcılar, zehir tüccarları...
Barberos de Minneapolis, granjeros fracasados, emigrantes escandinavos, loberos, leñadores, jóvenes sin escrúpulos, balseros, envenenadores.
Eğer işler yolunda gitmezse, beni Minneapolis'te bulabilirsin.
Si no te salen bien las cosas, estaré en Minneapolis.
Minneapolis.
Boston.
Minneapolis'te, üst katta kumar oynanan bir kulüp biliyorum.
En Boston, hay un club donde se apuesta en el piso de arriba.
Chicago seferinizde bir yolcunuz var. Lisa Davis adında, Minneapolis'e gitmekte olan küçük bir kız.
Hay un pasajero en su vuelo a Chicago, una niña llamada Lisa Davis, que se dirige a Minneapolis.
- Ben o rolü Minneapolis'te oynadım.
- He interpretado ese papel.
Minneapolis, Iowa City, Detroit ve Toronto'da gerçekleştirilecek.
Minneapolis, Iowa City, Detroit y Toronto
- Ben de Minneapolis'i düşünüyordum. - Minneapolis.
- Estaba pensando en Minneapolis.
Evet, Minneapolis harikaydı.
- Fue genial.
Minneapolis Sanat Merkezi'nde hâlâ çok sayıda bağlantım var.
Aún tengo contactos con el Minneapolis Art Center.
Tanrım, Minneapolis.
Dios mío, Minneapolis.
Minneapolis'teki Melmac kliniğinden.
La clínica Melmac en Minneapolis.
New York'a iki bilet var ve bir tane de Minneapolis, St. Paul'a adına kesilmiş olarak Trans World Airlines gişesinde bekliyor.
Hay dos pasajes a Nueva York en Londres en el Hotel Saint Paul, a tu nombre. En la mesa de TWA.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago...
Ú ltima llamada para los pasajeros a Spokane...
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri.
Ú ltima llamada para los pasajeros a Spokane, Butte, Fargo Minneapolis y Chicago.
Tamam. Sen, soğuk bir kış günü Minneapolis'te bir hastanede doğdun.
Ok, tú naciste en un hospital de Minneapolis en un frío día de invierno.
Soğuk bir kış günü, Minneapolis'te bir hastanede doğdun.
Tu naciste en un hospital de Minneapolis en un frío día de invierno.
Minneapolis'e gidiyorum.
Voy a Miniápolis.
- Kid Minneapolis adıyla dövüştü.
Ah, sí. Peleaba con el nombre de Kid Minneapolis.
Cincinnati'de dövüşürken gördüm.
Una vez vi pelear a Kid Minneapolis. En Cincinnati.
Hayır, sadece New York'tan değil. Chicago, Minneapolis Seattle, San Francisco.
No solamente en New York, sino en Chicago, Minneapolis, Seattle, San Francisco.
- Burada, Minneapolis'te bir bakımevinde.
- En un asilo de ancianos de Minneapolis.
Minneapolis'e karşı Higgins davasına atıf yapmak istiyorum.
Estoy citando el caso Minneapolis V. Higgins....
Minneapolis şehri bu davada sanığın ucuz bir ceza ile kurtulmasını istemiyor. - Hmm.
La ciudad de Minneapolis no desea proponer ningún trato.
Bu Minneapolis'den Guy bak annen.
Este es de Minneapolis. - Hey. oye. mira. es tu mamá!
Ben Minneapolis'denim.
Soy de Minneapolis.
Buraya Minneapolis'ten geldik ama bizi taş yağmuruna tuttu.
Quiero decir que viajamos desde Minneapolis y ese loco bastardo trató de matarnos con piedras.
- Minneapolis'li.
- ¿ De dónde es? - De Miniápolis.
Minneapolis'li olduğum konusunda yalan söylediğim için özür de dileyecektim.
También quería pedirle disculpas por haberle mentido.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri. Dikkat.
Atención.
Dikkat.
Ú ltima llamada para los pasajeros a Spokane Butte, Fargo, Minneapolis y Chicago. Atención.
O diyor.
En Minneapolis teníamos quién limpiara la casa.
Bu da ne?
Yo tuve una mejor amiga en Minneapolis desde quinto.
Kelly aradı yine. Bir dahakine ona Minneapolis'e döndüğümü söyle.
"This Town es una experiencia para los momentos matutinos una mezcla de salvia, ramos de comino y joyas vegetales aromáticas".