Minsk traducir español
165 traducción paralela
Moskova, Leningrad, Stalingrad Kiev, Kharkov ve Minsk, öyle değil mi?
Moscú, Leningrado, Estalingrado... Kiev, Kharkov y Minsk, ¿ cierto?
Ben hiç Minsk'ten söz etmedim. Ben Pinsk dedim.
Nunca dije Minsk, dije Pinsk.
Pinsk girdi.
Pinsk sí. Minsk no.
Minsk çıktı. Ve kontratımızda genel şartlar olacak.
Nuestro contrato contiene las provisiones usuales.
Ya Minsk salonundaki ilk kemanı biliyor musun? Porto Rikolu.
Y el primer violín de la orquesta de Minsk es puertorriqueño.
Şu anda tam olarak 273 yarışmacı, Oslo'dan Minsk'den, Londra'dan, Atina'dan Lisbon'dan ve Hamburg'dan yarışa geliyorlar.
Mientras hablo, otros participantes salen de Oslo Minsk, Londres, Atenas Lisboa y Hamburgo.
- Cheshire? Hayır.
No, quizá Minsk y...
Belki Minsk. Bir şey dikkatimi çekti.
He observado algo.
Minsk'teki bütün mühimmatımız ele geçirilmiş.
Hallaron nuestros explosivos en Minsk.
Baskın olduğunda, sen Minsk Grubundaydın. 849a
Tú estabas con el grupo de Minsk cuando los detuvieron.
Savaşın 5. gününde onların Minsk'i aldıklarını duyduğumda ağladım.
¡ Yo hasta lloré cuando supe que el 5to día habían tomado a Minsk, en el 5to!
Minsk Almanların eline geçmiş.
Los alemanes han ocupado Minsk.
Bizimkiler Minsk'te yaşıyor.
En Minsk estaban mis padres.
Smolensk, Minsk'in 320 km doğusunda. Kursk'un 320 km kuzeyinde. Omsk'un 2500 km batısında.
200 millas al este de Minsk, 200 al norte de Kursk... y 1.500 al oeste de Omsk.
Haziranda cereyan eden Minsk ve Smolensk muharebelerinde 6.000 Rus tankı savaş dışı kalmıştı.
Se perdieron 6 000 tanques rusos, en sólo dos partidos, en Minsk y Smolensk, en julio.
Ağustos 1941'de Himmler, Minsk yakınlarındaki bir toplama merkezini ziyaret etti.
( narrador ) En agosto de 1941, Himmler visitó un centro de concentración cerca de Minsk.
Merkezde, Minsk'te bulunan 100.000 Alman askeri kuşatılmıştı.
En el centro, 100.000 alemanes había rodeado a Minsk.
Berdykov da bizimleydi ama o Minsk'e gidiyordu.
Llevamos a Berdykov parte del camino. Se dirigía a Minsk.
Minsk'te köylerin geri zekâIılarının toplantısı vardı ve ona katılacaktı.
Había una convención de tontos del pueblo. Berdykov quería asistir.
Minskli bir toprak ağası nakit paraya fena sıkışmış.
Un terrateniente de Minsk necesita dinero liquido.
Minsk'teki bir toprak ağasının savaştan kaçtığını söylediler.
- ¿ Donde esta la ofensiva. - Esperando.
Sarhoş halimden yararlanıp sattın bana. Beni kandırdın.
He oído, que en Minsk un terrateniente ha huido por la guerra.
Böyle bir minibüs Minsk'te kız bulmak için çok iyi olurdu.
Nos vendria bien un furgon asi para ligar con las chicas de Minsk.
5 günde bir kadını etkilemek için "Savaş ve barış" kitabını yeniden okumam için kırmızı kar yağması gerekir.
Antes de leer Guerra y Paz " " de nuevo en cinco días para impresionar a una amplia, que va a ser un día frío en Minsk.
Farz et ki biri Kuzey Burma tepelerindeki bir kabileyi kaleme aldı. Minsk'in ötesini görüp görmediğini bilmek istersin değil mi?
Si un tipo escribe sobre las tribus de las montañas del norte de Burma, tienes derecho a saber si ha viajado más allá de Minsk.
Polijarny üzerindeki uydunun öğleden sonraki bulgularına göre - - Kirov, Minsk ve diğer 20 gemi denize açılma hazırlığındaydı.
Esta tarde nuestro satélite pasó sobre Polijarny detectando fuentes de calor indicando que el Kirov, el Minsk y otras 20 naves iban a zarpar.
Çok geriye gidersek Minskliyim.
De Minsk, si nos remontamos al origen.
Minsk'de bir radyo fabrikasına götürülüyor. Burada tam anlamıyla bir sefahat yaşamı sürüyor.
Lo llevan a una fábrica de radios en Minsk, donde vive a todo tren, como nunca en su vida.
Minsk'le oynanan final oyunu.
El partido final contra Minsk.
- Minsk.
- Minsk.
İçinden mi banliyöden mi?
¿ Del mismo Minsk o de los suburbios?
" Genç bir kadının Milan'dan Minsk'e garip, erotik yolculuğu?
-... de Milán a Minsk?
Benim yedi dolarımı zaten aldılar. Milan'dan Minsk'e erotik yolculukmuş.
Ya me quitaron $ 7.00 por esa supuesta travesía erótica de Milán a Minsk.
Genç bir kadının Milan'dan Minsk'e yaptığı tuhaf, erotik bir yolculuk.
El extraño viaje erótico de una jovencita desde Milán hasta Minsk.
Minsk'teki akrabalarımı ziyaret edecektim.
Debo visitar a mis parientes en Minsk.
Bir kızın, Milan'dan Minsk'e yaptığı erotik bir yolculuk.
El extraño viaje erótico de una jovencita de Milán a Minsk.
Minsk mi?
¿ Minsk?
Ama hiç Minsk'e gitmedim.
Jamás he ido a Minsk.
Minsk'e gideceğiz.
Que nos vamos a Minsk.
- Minsk?
- ¿ A Minsk?
- Minsk. o Rusya'da.
- A Minsk. Está en Rusia.
Minsk'in nerede olduğunu biliyorum.
Ya sé dónde está Minsk.
Eğer Minsk'e gideceksen, tek yolu bu.
Y sí te vas a Minsk, es la única forma de ir.
- Max bana Minsk işini söyledi.
- Max me dijo lo de Minsk.
Söyle ona. " Lipson, Yamaguchi ve Flank ile çalışmak istemiyorum.
Dile, David. " No quiero irme a Minsk a trabajar con Lipson y Yamaguchi y Flank.
Minsk'e sensiz gitmeye karar verdim.
He decidido ir a Minsk sin ti.
- Aynı olmayacak ama hâla Minsk olacak.
- No será igual pero seguirá siendo en Minsk.
- Minsk'e gidiyorsun.
- Te irás a Minsk.
- Hayır, Minsk'E gitmiyorum.
- No, no iré a Minsk.
Minsk'e gidiyorsun.
Ah, claro que irás a Minsk.
Minsk'e aitsin.
Debes estar en Minsk.