Mister traducir español
518 traducción paralela
- Lebas Ortaklığı Mister Lebas ve Mister Beudet, kumaş tüccarı.
La Razón social Beudet-Lebas Monsieur Lebas... Jean d'Yd. ... y el Sr. Beudet, negociante de telas.
Senin Bay Amerika seçileceğine inanıyor.
Te elegirán Mister América.
Merak kediyi öldürmüş, bilirsiniz, Mister,? Lane.
- La curiosidad mató al gato, ¿ señor...?
İkinci maçtan sonra yedeğe çekildim.
Después, el "mister" me dejó en el banquillo.
Eh, çağırmalıydınız, mister. Mutlaka çağırmalıydınız.
Bueno, debería haberlo hecho, señor.
- Mister, başladın bile.
- Chico, ya has empezado.
Senyör, mister, mösyö...
Señor, mister, monsieur.
Kör olmuşsun Mr Magoo.
Estás ciego, Mister Magoo.
Bu bir teklifti bayım.
Era un ofrecimiento, mister.
Bence gardınızı alın bayım.
Creo que es mejor que se aparte, mister.
Nişan alınan bir silah canımı sıkar mister.
Un arma apuntando me tensa la espalda, señor.
Peki, şikâyetin ne?
¿ Entonces de qué se queja, mister?
Biliyor musun bayım?
¿ Sabe una cosa, mister?
Doğruyu söyle mister.
Dígalo como si fuera verdad, mister.
Bayım, en iyisi siz -
Mister, mejor piensa lo que...
Mister diye sesleneceğiniz tek kişi benim.
Yo soy el único al que podéis llamar señor.
"Peşinden gidin Bay Robert" nasıl denir ki?
Corra tras ella, Mister Robert. ¿ Cómo se dice "corra tras ella"?
"Bay Almanya" seçilecek. Hayır. Bay Batı Almanya.
"Mister Alemania", que se desarrolla en la República Federal Alemana.
Bay Batı Almanya'nın olduğu yerde. Elbette Bayan Batı Almanya da var.
Donde hay un Mister Alemania también hay una Miss.
En büyüğü bayım.
La mayor, mister.
Poker treninde misiniz bayım?
¿ Le va el poker, mister?
- Bayım?
- ¿ Mister?
Bara çıkın bayım.
Acérquese al bar, mister.
Ve biliyor musun bayım?
Y ¿ sabe una cosa, mister?
- Hey Bayım, bir dakika.
- Eh, mister. Espere un momento, mister.
Bayım!
Mister.
Ne dediğimi duydun mu?
¿ Me ha oído, mister?
Bayım?
¿ Mister?
Kural bu Bayım, kural bu.
Es la regla, mister. Esa es la regla.
Şimdi bakın Bayım!
Mire, mister.
İçin Bayım.
Beba, mister.
Mutlu Noeller Mr. Barran.
Merry Christmas, mister Barran.
- Tamam bayım. Bu kadar yeter.
- Vale, mister, ya basta.
Niyetimiz sorun çıkarmak değil, bayım. Siz istemediğiniz sürece.
No vamos a armar ningún lío, mister, a no ser contigo.
Madam Mezeray'yle tanıştınız mı? Sevgilim, Mister Smith'le tanış.
¿ Conocen a la Sra. Mézeray?
Ah, Mister Smith... Mister Larsen.
Te presento a Mr.
- Taksi lazım mı, efendim?
¿ Taxi, mister?
Daniel! Bu notu benim için Mister Dicks'e götürebilir misin lütfen?
Daniel, lleva esto al Sr. Dix, ¿ quieres?
Haydi Mister Dicks!
Vamos, Sr. Dix.
Mr. Frank Jacson.
Mister Frank Jackson.
Aynı zamanda Brezilya elçisi... Düz mantığa uyuyor fakat...
También el secuestro del Cónsul de Brasil obedece a cierta lógica, pero... ese Mister...
Kimdir gerçekten şu Bay Santore? Ve ülkemizde ne yapmaktaydı?
Entonces, ¿ quién es realmente ese Mister Santore, y qué hacía en nuestro país?
Şu adamdan söz ediyorduk. Bay Santore.
Hablábamos de ese señor... de ese Mister Santore.
İyi olur. Bay Santore'nin ilgilendiği alan hangisidir?
Bien... ese Mister Santore...
Ve Bay Santore... O burada çalıştı mı?
Y... ¿ Mister Santore trabajaba aquí?
Ve Bay Santore... Burada yaklaşık bir yıldır bulunuyordu? Doğru mu?
Y ese Mister Santore... lleva un año trabajando aquí, ¿ verdad?
Cumartesi sabahı sizin için ne yapabilirim mister?
SÁBADO POR LA MAÑANA ¿ Qué hago, señor?
Mister Lee bundan daha fazlasını karşılayabilir.
Vamos, el señor Lee cubre más que eso.
Neler oluyor?
- ¡ Mister Robert!
Mister Larsen!
Larsen.
Rica ederim, "sit down, Mister"...
Sit down.