English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Miş

Miş traducir español

211,717 traducción paralela
Benim duyduğum hikayede geminin adı Mary Celeste'miş.
Por lo que he oído, la nave humana se llamaba la Mary Celeste.
Kızlarım neredeymiş?
¿ Dónde están mis chicas?
Tanrım, adamlarımla olduğu gibi sizi de gördüğüm için minnettarım.
Señor, estoy agradecido de verlo, como mis hombres.
Odda, emirlerime göre hareket ettiğinize inandığınızı iddia ediyor Uhtred.
Odda asegura que creías que estabas actuando bajo mis órdenes, Uhtred.
Bazı yakın dostlarım da mavi sayılır.
Algunos de mis mejores amigos son azulados.
- Yoksa akciğerlerim patlar.
- O mis pulmones explotarán.
Düşmanlarıma gizli planımı söylememeye gayret ederim.
Intento no contarles nunca a mis enemigos mi plan secreto.
Merhabalar, zaman ve uzayda gezen o gizemli seyyah benim. - Bunlar da kölelerim.
Hola, soy la misteriosa aventurera de todo el tiempo y el espacio, y estos son mis desechables.
Evet. Zamanında birkaç libido düşürmüşlüğüm var.
Sí, arruiné algunas libidos en mis años mozos.
Çocuklarımın Amerikan futbolu oynamalarına izin vermem.
Por eso nunca dejaría a mis hijos jugar.
Benim çocuklar futbol oynuyor.
Por eso mis hijos juegan fútbol.
- Zack!
* * * El sabor de la lluvia en mis labios * * * * * * A la sombra de la luz de la luna * * * - ¡ Zach!
Seni muhasebecilerimden biriyle tanıştırayım
Me gustaría presentarte a uno de mis contables,
Tüm Afrika tarzı yatak örtülerime ihtiyacım olacak.
Necesito todas mis colchas afrocéntricas.
Normalde Bay Rustine Snyder bu etkinlikleri idare eder ama o şehir dışında, o yüzden yük benim omuzlarımda.
Normalmente, el Sr. Rustine Snyder maneja estos eventos, pero está de viaje, así que recayó en mis hombros.
Kollarım da çok yoruldu.
Mis brazos lo sienten.
"Titus burada yatıyor. Kertenkelelerimin üvey annesi o. Hem canlı hem ölü olanların."
" Aquí yace Titus, madrastra de mis lagartijas, tanto vivas como muertas.
İşte... Bu annemle babam. Kız kardeşlerim Peyton ve Dikta.
Entonces ellos son mis padres y mis hermanas, Peyton y Dikta.
Arkadaşlarım imkânsız bir seçim yapmamı istiyor.
Mis amigas quieren que elija y no puedo.
Kalan zamanımı arkadaşlar arasında ödemek hoş.
Es agradable pasar el tiempo que me queda con mis amigos.
- Benim parmaklarım ne olacak?
- ¿ Qué hay de mis putos dedos?
Zaman yeniden başlamadı ve değişen fikirlerimi engelleyemiyor, ben sonuçları her ne olursa olsun yüzleşmem gerek.
Digo, el tiempo no se reinicia y limpia mis digresiones, yo... cualquier consecuencia que tenga, tengo que enfrentarla.
Kocam, işiyle çok meşgul, benim sorunlarımı dinlemeye zamanı yok.
Mi marido trabaja muy duro, no tiene tiempo de escuchar mis problemas...
Belki de ona erkek arkadaş başarısızlıklarımı anlatmalıydın.
Quizá podrías explicarle el historial que tengo con mis novios.
Pekala. Anahtarlarımı görmedin, değil mi?
Vale... ¿ No habrás visto mis llaves, verdad?
Yazar kaleminin bir hareketiyle... beni tarih sahnesinden silerek... planlarımı mahvetmeni istemiyorum.
No quiero que arruines mis planes borrándome de la existencia con un golpe de tu pluma autoral.
Hizmetlerimi sunmayı teklif etiğimde... aklımdaki şey tam olarak bu değildi. Tabii işaretleri yanlış okuyorsam ve... işler çok daha heyecanlı bir hale gelcekse o başka.
No puedo decir que esto es exactamente lo que tenía en mente cuando ofrecí mis servicios, a menos que haya malinterpretado las señales y las cosas estén a punto de tomar un giro mucho más emocionante.
Emin olmanın bir yolu yok ama... bazı fikirlerim var.
No hay manera de saberlo pero tengo mis ideas.
Artık kendi kararlarımı kendim verebilmeliyim.
Es solo que... necesito ser capaz de tomar mis propias decisiones.
Ama dediğim gibi elimden bir şey gelmez.
Pero, como he dicho, no está en mis manos.
Annemle babam, kardeşlerim, amcam ve teyzem, kuzenlerim.
Mis padres, mi hermano y mis hermanas, mi tía y tío, primos.
Evet, bizimkiler bir süre ayrıldığında sürekli başka birileriyle çıkmaya başlamalarından korkmuştum.
Sí, cuando mis padres se separaron aquella vez, estuve todo el tiempo preocupada por si empezaban a salir con otras personas.
Öyle, bir önceki ödevimden B aldım da notlarımı düzeltmem gerek yani.
Bueno, sí. Saqué un notable en mi último trabajo, así que tengo que subir mis notas.
Hayatımın kalanında erkek arkadaşlarıma karşı rol mü yapmak zoruna kalacağım?
¿ Durante el resto de mi vida voy a tener que fingir con mis novios?
Kendi sevgilimi kendim bulabilirim.
Puedo buscarme mis propias citas.
Hareketlerimi tekrar et.
Sigue mis movimientos.
Evet, annemle babam hâlâ inanamıyor.
Mis padres aún no se lo creen.
Kendi annem ve babam onlarla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
Mis propios padres... No sabía nada de ellos en absoluto.
Kendi annem ve babam, onlarla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
De mis propios padres, no sé nada en absoluto de ellos.
Annemle ve babamla nerede tanıştınız?
¿ Dónde conociste a mis padres?
- Öğrencilerim için onlar.
Son para mis estudiantes.
Dişimde sorun var.
Mis dientes... Problemas.
Bir süre ülkeye döndüm. Kızımla ve torunlarımla vakit geçirdim.
Estuve en casa durante un tiempo, pasando tiempo con mi hija y mis nietos.
- Arkadaşlarımın da öyle.
Pues mis amigos también.
Yeni arkadaşlarım, Chris gibi.
Mis nuevos amigos. Como Chris.
- Annemle babam burada olduğumu biliyor mu?
¿ Saben mis padres dónde estoy? No.
Hepsi raporlarımda yazıyor zaten.
Está todo en mis informes.
Öğrencilerimden biriyle seks yapıyoruz.
Uno de mis estudiantes... Tuvimos sexo.
Bir şarkı, sadece bir şarkı söylersen softbol maçıma gelmene izin veririm dedim.
Le he dicho que si cantaba una canción, solo una... que luego podría venir a mis partidos de sóftbol.
Sizden başka Amerikalı arkadaşım yok.
Sois mis únicos amigos estadounidenses.
- Ev için birkaç bir şey almam gerek.
Tengo que comprar unas cosas para mis padres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]