Moody traducir español
555 traducción paralela
Josephy Moody.
Joseph Moody.
Biliyoruz, bu sizin için zor bir zaman Bayan Moody.
Sé que este es un momento difícil, señora Moody.
Bu Joseph Moody'nin tekerlekli sandalyesi.
Okay, ésta es la silla de ruedas de Joseph Moody.
Son hastasının ismi de Joseph Moody adında bir ihtiyar.
Su último paciente fue un hombre llamado Joseph Moody.
Joseph Moody.
Joseph Moody.
Bay Moody, siz Bay Lightoller'a yardım edeceksiniz.
Sr. Moody, ayude al Sr. Lightoller.
Nick Cave... Hank Moody'nin tüm yazdıkları.
Todo de lo Hank Moody.
Belki senaryosunu da Hank Moody yazar.
¿ Talvez Hank Moody pueda escribir el libreto?
- Daha erken gelecektim ama...
Me tardé porque Moody... - Cuida el timón. - ¿ Señor?
- Kapa çeneni Huysuz.
- Cállate, Moody.
Huysuz?
¿ Moody?
Sen olsan ne yapardın Huysuz?
¿ Qué harías tú, Moody?
Kudurmuş bir köpekle Huysuz?
¿ Con un perro loco, Moody?
Unutmuş ama bağışlanmamış, değil mi, Huysuz?
Olvidado, pero no perdonado. ¿ No, Moody?
Sanırım sen Moody Lisesine gitmişsindir.
¿ imagino que también fuiste al Instituto Moody?
Önemi var, Moody.
Importa, Moody.
Moody, orada çok büyük şeyler oluyor.
Moody, por allí están pasando muchas cosas.
- Moody, bu beni korkutuyor.
- Moody, me da miedo.
Mahtob'un aynı Moody ve Ameh Bozorg'a benzediğini söylüyor.
Dice que Mahtob se parece mucho a Moody y a Ameh Bozorg.
Moody, neler oldu?
Moody, ¿ qué ha pasado?
Moody, buna inanamıyorum.
Oh... Moody, no puedo creerlo.
- Moody, bu da ne?
- Moody, ¿ qué pasa?
Moody, tatlım. İşin için üzüldüğünü biliyorum.
Cariño, estás enfadado por lo de tu trabajo.
Moody, neler olduğunun farkındayım.
Moody, sé lo que está pasando.
Moody ve ben 7 yıldır eviliyiz.
Moody y yo llevamos casados siete años.
Moody bunu biliyordu.
Moody lo sabía.
Moody'de bana, Kuran'a el basarak kötü bir şey olmayacağına dair yemin etti.
Moody me juró sobre el Corán que no nos pasaría nada.
Bu doğru değil mi, Moody?
¿ No es cierto, Moody?
Moody nasıl olur da Kuran üzerine yemin edip, bana bunu yapabilir?
¿ Cómo pudo jurar sobre el Corán y luego hacerme esto?
Moody?
¿ Moody?
Moody, lütfen, konuş benimle.
Moody, por favor. Dime algo.
Moody...
Moody...
Moody, yardımına ihtiyacım var.
Moody. Moody, tienes que ayudarme.
Moody.
Moody.
Ailem bununla uğraşıyor, ama Moody benim her dakika nerede olduğumu biliyor.
Mi familia está intentando ayudarme, pero Moody me vigila.
Ona bunu yaptıramayız, Moody.
No podemos obligarle a hacerlo.
- Moody, sen ne yapıyorsun?
- Moody, ¿ qué haces?
Lütfen onu alma! Moody!
¡ No te la lleves, por favor!
Moody!
¡ Moody!
Moody, lütfen!
¡ Moody, por favor!
Moody, onu alma!
¡ Moody! ¡ No te la lleves!
Moody, lütfen gitme.
Moody, no te vayas, por favor.
Sağol, Moody.
Gracias, Moody.
Moody Çarşambaları hastanede olur.
Moody está en el hospital los miércoles.
Moody, eve gelebileceğimizi söylüyor.
Moody dice que podemos ir a casa.
Moddy'nin ailesiyle olmaz.
No con la familia de Moody.
- Neredeydin? - Moody.
- ¿ Dónde estabas?
- Moody, ben o uçağa binmiyorum.
- Moody, no voy a subir a ese avión.
Zia. Moody'ye bir avukatım olduğunu söylemeni istiyorum.
Quiero que le digas a Moody que tengo un abogado.
- Bay Moody.
- Sr. Moody.
Moody, Mahtob, Baba!
¡ Moody, Mahtob, papá!