English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Mountains

Mountains traducir español

52 traducción paralela
Cumberland Dağları'ndayken Dr. Edwardes'la karşılaştım o sırada uçak düştüğnde geçirdiğim şoku atlatmaya çalışıyordum.
Conocí al Dr. Edwardes en Cumberland Mountains... intentando recobrarme del shock que sufrí al estrellarme en avión.
( Clang ) Treacherous Woman, tremble... ln the name of Preverti, daughter of the mountains, whose embrace with Rani made the whole world tremble.
Mujer traidora, tiembla... En nombre de Preverti, hija de las montañas, cuya unión con Rani hizo al mundo temblar.
- The Mountains'tan mı geliyorsun?
- ¿ Eres de las montañas? - Del oeste de Virginia.
Kızılderililere, Horse dağlarından başlayıp Forge Nehrinin güney kıyısına uzanan 2 milyon dönümlük bir rezervasyon teklif edebilme yetkisi almış....
Está autorizado para ofrecer a los indios una reserva de dos millones de hectáreas... que se extiende desde la orilla sur del Forge a las Horse Mountains.
Um, bu şaka, uh, uh - bir nüfus memuru hakkında... o Ozark dağlarına gitmiş ve... tırmanmış ve - küçük bir kulübenin, bilirsin... kapısını çalmış ve -
Este chiste... Es sobre un censita que... va a las montañas Ozark Mountains y... y llegóa a una pequeña cabaña, ya saben... y golpeó a la puerta y...
Sahneye çıkmayı bıraktı çünkü Catskill'de çalışıyordu.
Dejó de hacer su número porque sólo actuaba en las Catskill Mountains.
Bu adamın Catskill'de çalışmasını sağladı.
Puso a trabajar al tipo en las Catskill Mountains.
Bu dağlar ve üç dakikalık yollardan bir cümle değil mi?
¿ No es una frase de Mountains and Three-Minute Miles?
We have flapjacks in small mountains.
Tenemos unas cuantas panquecas.
! OF 12 MiSTY MOUNTAiNS!
De 12 montañas misteriosas!
Dertlerden oluşan yığınların yükseldiği yerde
# In darkness and rubble En la oscuridad y los escombros # Where mountains of trouble are piled Donde las montañas se amontonan de problemas
dünya hala düzken ve bulutlar ateşten dağlar gökyüzüne uzanmış bazen daha da yükseğe
When the earth was still flat And clouds made of fire And mountains stretched up to the sky
Black Dağlarının kuzeyinde.
Al norte de Black Mountains.
The White Mountains.
Las White Mountains.
Smoky Dağlarına adını veren pusun sebebi budur.
De ahí sale la neblina de las Smoky Mountains o Montañas Humeantes.
ve sonra da küçük bir sapma ile Tribily Mountains'e geçeceğiz. Bill Calhoun'un kulübesine yani, haritayı alıp sınırı geçeceğiz.
Nos desviamos un poco para ir a las Montanas Tribily a la cabana de Calhoun y cruzamos la frontera.
Sangre de Cristo Mountains, Conners.
Las montañas de la Sangre de Cristo, Conners.
* Dağları yık *
# Tear down the mountains # ¶ Derriba las montañas ¶
Annene bütün yazı The Mountains izleyip Headbook'da onun hakkında dedikodu yapmayacağına söz verdim.
Le prometía a tu madre que no pasarías todo el verano mirando las montañas y chismorreando sobre ello en el "headbook".
- Bence yarin Mountains..
Mañana vamos a llegar a las montañas.
Bir keresinde, Stonard'a giderken tam teçhizatla Redridge dağlarına tırmanmıştım.
Una vez, escalé las Redridge Mountains en mi camino a Stonard con una mochila completa.
At the Mountains of Madness, The Call of Cthulhu.
"En Las Montañas de la Locura", "El Llamado de Cthulhu".
Blue Mountains'taki en eski ev.
La casa más antigua en "Blue Mountains".
Yarım yüzyıldır boks şampiyonları New York'un Catskills Dağları'na... zinde kalmak için çok sık gelirler.
LOCUTOR : Los campeones de boxeo suelen venir a Catskill Mountains en Nueva York desde hace casi medio siglo para ponerse en forma.
Mountains'e git ve Hightower'a gözcülük et.
Sube a las montañas y protege a Hightower.
Smoky Mountains'e ufak bir geziye çıkmaya ne dersin?
- ¿ Qué piensas de una pequeña caminata a través de las Montañas Humeantes?
Belki Blue Mountains'a gidebiliriz.
Quizás podamos ir a las Montañas Azules.
- Rocky Mountains'tan.
De las Rocallosas.
- Rocky Mountains'tanmış.
De las Rocallosas.
Çiftliğimiz Divide'ın bir kaç kilometre kuzeyinde, Pioneer dağlarının eteklerindeydi.
Nuestro rancho se ubicaba a unos kilómetros de Divide... perdido en el medio de las Pioneer Mountains.
O kayak yapıyor.
I go all the way around the world ¡ n different mountains, and I do some climbing and get to the top and then, um, go down skiing. Yeah, yeah.
Etrafında yeşil dağların olduğu bir otele.
A una posada en las Green Mountains.
Blue Ridge Dağları'ndaymış.
Está en Blue Ridge Mountains.
Evet, Blue Mountains'ta bir durum var.
Sí, hay una situación en las Montañas Azules.
Her cumartesi onunla maça giderim,... sonra Blue Mountains'a gidip en büyük kızımı basketbol maçına götürürüm. Sonra çabucak Surry Hills'e dönüp en küçük çocuğumu akşamki bale dersine yetiştiririm.
Todos los sábados, tengo que llevarlo al juego, luego voy a las montañas Azules para llevar a mi hija mayor a básquetbol, después tengo que volver rápidamente a Surry Hills para llevar a mi pequeño a su clase de ballet en la noche.
Eşinizi Smoky Dağları'na götürdüğünüze göre, iyi bir kocasınız.
Debe de ser un pez gordo para volar con su esposa a las Smoky Mountains.
Büyük Smokey Dağları'nın eteklerinde büyüdüm.
Al pié de las Grandes Smoky Mountains.
* I rowed and rowed across * until I reached the shores of Utgard * which lies between the water and the mountains.
Cabalgué y cabalgué, hasta llegar a las costas de Utgard, entre las aguas y las montañas.
Smoky Dağlarında 15,000 hektarlık bir alanda olan poligamist bir tarikatın kaldığı Shield Kilisesinin başı.
Justin Kenyon... cabeza de la Iglesia de los Escudos, un culto de poligamia localizado en una reserva de 15,000 acres en las Smoky Mountains.
Öte yandan polis sözcüsü, geçen Salı erken saatlerde arabası yoldan çıkan porno yıldızı Misty Mountains'ın ölümünde suikast ihtimali göz ardı edilmiş değil dedi.
Además, un vocero policial dijo que no se descarta un posible crimen en la muerte de la estrella pornográfica Misty Mountains... TIENDA DE COMEDIA... quien tuvo un accidente en la madrugada del martes.
Geçen hafta şu kart fahişe bana gelip yeğeni Misty Mountains'ı bulmamı istedi.
La semana pasada, una anciana me pidió que encuentre a su sobrina, Misty Mountains.
Misty Mountains mı?
¿ Misty Mountains?
Bir araba kazasında öldü ve ardından iki gün sonra teyzesi temizlemek için kızın evine gider ve şu işe bakın ki Misty Mountains hayatta ve iyidir.
Pero, sí, murió en un accidente automovilístico y dos días más tarde su tía fue a su casa a limpiarla y ¡ qué sorpresa! Vivita y coleando, Misty Mountains.
Porno yıldızı Misty Mountains geçen ayki Detroit Otomobil Fuarı'nda buradaydı.
La actriz porno Misty Mountains en la exposición de autos de Detroit el mes pasado.
- Misty Mountains'ı burada mı gördün?
"Misty" algo. - ¿ Viste a Misty Mountains aquí?
Meriden'den geçip Black Mountains'a gideceğiz.
Entonces, vamos a salir a través de Meriden y entrar en las Montañas Negras.
White Mountains'da büyüdüm.
Creci en las White Mountains.
Tamam, bu yüzden Zapata, bana Devon'dan bir bilgi göndermek için, kullan at telefonunu kullandı. Ve White Mountains'da Devon'un hikayesine uyan, bir atış alanı buldum.
Vale, entonces Zapata usó su teléfono de prepago para enviarme alguna información sobre Devon y encontrar un campo de tiro en las White Mountains que cuadre con la historia de Devon.
İngiltere'nin yeşil dağlarının üzerinde yürüyün
Walk upon England's mountains green
- Blue Mountains sanırım.
- En Blue Mountains, creo.
- Blue Mountains'ın neresindeler?
- ¿ En Blue Mountains dónde?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]