Moving traducir español
53 traducción paralela
"There's a hip woman walking on a moving block..."
"There's a hip woman walking on a moving block..."
Now he's the one that's moving.
Ahora es él quien se mueve.
General Ewell, I had hoped that after moving through the town you would've taken that hill.
General Ewell, hubiese esperado eso después de moverse a través del pueblo que usted tomaría esa colina.
Bu onların "Taşınma" turları.
Es su gira "Moving On Up".
"Jefferson'lar Taşınıyor" turu.
La gira The Jeffersons "Moving on Up"
Gösterinin hatıra eşya çantasına bir bakalım.
Vamos a abrir nuestro "Moving On Up" bolsas de regalos.
"Jefferson'lar Taşınıyor" turunu izlemek için Milwaukee'ye gidiyoruz.
Vamos a ver el "Moving On Up" tour en Milwaukee.
yani onun buraya taşınmasına karşı değilsin?
So you're not crazy about her moving in?
# Dünya dönüyor #
# Oh, the earth is moving #
HOWL'UN YÜRÜYEN ŞATOSU
HOWL'S MOVING CASTLE.
# Everybody knows that it's moving fast ( Hızla yayıldığını ) #
# # Todos saben que se mueve rápido # #
# And she's moving her body so brave and so free ( Vücudunu çok cesur ve çok rahat hareket ettiriyor ) #
# # Y ella mueve su cuerpo # # # # Tan valiente y tan feliz # #
# The holy dove was moving, too ( Kutsal güvercinin de taşındığını tabii ) #
# # La paloma sagrada también se mudaba # #
# They're moving us tomorrow ( Bize geliyorlar yarın ) # # To that tower down the track ( İzimizden gelerek kuleye ) #
# # Nos mudarán mañana a la torre camino abajo # #
I'm moving off of this place leaving and I won't quit *
Me marcho y no renunciaré #
Alkışlayın ve elleriniz yoksa ayaklarınızı yere vurun karışınızda Moving Violation.
Aplaudan y, si no tienen manos, golpeen el piso con los pies a Moving Violation.
'MOVING VIOLATION'BİR NUMARA
'MOVING VIOLATION'ES GRAN ÉXITO
Because you're moving into a new place.
Porque usted se está mudando a un lugar nuevo.
Parmak basılmış. ( To the moving finger has read. ) Atı alan üsküdarı geçmiş.
El dedo ha señalado.
Sırada, Liverpool'lu Duane Eddy, Moving and Grooving'i çalacak.
Ahora, el Duane Eddy de Liverpool, tocará'Moving and Grooving'.
Permanent Waves olmasaydı Moving Pictures da olmazdı.
Moving Pictures no habría existido, sin antes aparecer Permanent Waves.
Rush Moving Pictures ile gerçek anlamda doğdu.
Creo que Rush cobró vida con Moving Pictures.
Son albümleri, Moving Pictures, Toronto listelerinde bir numara Maple Leaf Gardens biletlerinin tamamına yakını benzeri görülmemiş biçimde, 3 günde satıldı.
Su último disco, Moving Pictures, está primero en la lista de discos de Toronto, y están por agotarse las entradas del concierto sin precedentes con tres fechas en el Maple Leaf Gardens.
İşte, çıkışından sadece dört hafta sonra platin kazanan Moving Pictures'den bir görüntü.
Este es un corte de Moving Pictures, disco de platino a solo cuatro semanas de salir a la venta.
Moving Pictures özel yaşamımda büyük bir lütuftu benim için.
En retrospectiva, Moving Pictures tuvo sus pro y sus contras para mi vida personal.
( Alex ) Genelde, oldukça dışa kapalıydık Moving Pictures dönüm noktası oldu sizden bir şeyler almaya çalışan veya sizle bir şekilde bağı olduğuna inanan hayranların baskısı
En general, éramos reservados, y creo que Moving Pictures fue el punto de inflexión, estábamos sometidos a mucha presión, los fans querían un parte de ti o creían que estaban, de cierto modo, conectados contigo.
( Geddy ) Moving Pictures'ı en baştan, yeniden yapabilirdik ama çok meraklıydık, olduğumuz yerden memnun değildik ve başarılı olmamız durmamız gerektiği anlamına gelmez
Podríamos haber hecho Moving Pictures de nuevo, pero somos muy curiosos, nunca estamos satisfechos, y el hecho de que hayamos tenido éxito no quiere decir que vayamos a detenernos.
Moving Pictures bize daha geniş bir rock hayran kitlesi kazandırdı ve değişim olduğunda bu insanların bir kısmını kaybettik ama zamanla fark ettik ki nereye gittiğimiz konusunda bizim kadar meraklı olan bir çekirdek kitle var.
Moving Pictures nos introdujo en un mundo de fans mucho más amplio, y cuando hicimos un cambio, perdimos a algunas de esas personas. Pero con el tiempo nos dimos cuenta de que a algunos seguidores les interesaba el camino que estábamos tomando.
"Moving Made Easy" karton kutu ve metal ürün şirketi için depo müdürlüğü pozisyonu.
- Es para la administración de un almacén para mover Cajas de cartón corrugado y productos.
Ellerim kalçalarına doğru hareket ediyor.
# My hands are moving # # Towards your hips #
YOL ALMAK ]
MOVING FORWARD ]
Chinatown'daki kitapçıya kağıt bırakma işini kaptın.
You got grabbed up moving paper para un corredor de apuestas de Chinatown.
# I guess i well to start moving # # Ooh, baby
Supongo que debo empezar a moverme.
Damages.S05E07 "The Storm's Moving In"
- = [Damages] = - - S05E07 - "The Storm's Moving In"
- "Moving The Line."
"Moving the Line"
Bugün Moving The Line'ı yapacağımızın farkında mısın?
¿ Sabes que estamos ensayando "Moviendo la meta" hoy? Ya no.
Durur.durun.Elektirk geri gelirse asansörün hareket ettiğini duyarlar. they're gonna hear the elevator moving, right?
Pero espera, espera, espera, si vuelve la energía, van a oír moverse el ascensor, ¿ verdad?
The Office 9.Sezon, 16.Bölüm
The Office S09E16 Moving On ( Dando vuelta la página )
Kımıldayın!
Moving On!
- Gidelim!
- Moving On!
13th Floor Elevators gibi saykodelik gruplar vardı. Ya da Billy Gibbons'ın ilk grubu Moving Sidewalks vardı.
Y había como, bandas psicodélicas, tu sabes, los 13th Floor Elevators y, tu sabes, los Moving Sidewalks, la primera banda de Billy Gibbons.
Moving Sidewalks'tan önce de grupların olduğunu biliyorum.
Sé que tuviste bandas anteriores a Moving Sidewalks,
Biz de adımızı Moving Sidewalks diye değiştirdik.
De la nada cambiamos nuestro nombre a Moving Sidewalks, ya sabes...
13th Floor Elevators varsa Moving Sidewalks da vardı.
"13th floor Elevators", Bueno, "Moving Sidewalks"
- Zaman Akar Gider.
- Time Keeps Moving.
Bu parça : "Anthony's Song." Parantez içinde, "Movin'Out." İlk olarak o parça : "Moving Out" ve parantez içinde : "Anthony's Song."
Primero, es "Movin'Out," paréntesis, "Anthony's Song."
Sizde bilirsiniz, "Moving Out" u kayda aldıkları sırada biri stüdyonun kapılarını açık bırakmış.
Saben, cuando grabaron "Movin'Out" alguien dejo abiertas las puertas del estudio y por eso, al final, se oye el sonido de un carro.
Keep it moving.
Mantenerlo en movimiento.
We'll be moving in to her our son Daniel's dorm room and selling the house, bu yüzden biriniz bugün bir teklifte bulunursa, a..
Y venderemos la casa - Asi que cualquier oferta hablen con Gail
Hayır bu "Moving Made Easy" şirketi.
No.
Joel, lütfen.
I'm moving out, Julia.