English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ M ] / Muscle

Muscle traducir español

106 traducción paralela
Sonra'Muscle Magazine'almaya başladı.
Entonces empezó a comprar la revista Muscle.
4 : 30'da Bay Adale yarışması. Jüri benim.
El Sr. Muscle contesta a las 4 : 30, Estoy juzgando.
Oh, iri adam, sarı saçlı, kaslılar plajından...
El gran rubio, que parece que escapó de Muscle Beach.
Oldsmobile'in böyle bir araba yapacağı kimin aklına gelirdi?
Quién habría pensado que Oldsmobile saldría con un muscle car.
Muscle City fabrikasını dene.
Intenta en la Tienda Deportiva.
It's a healthy muscle but it needs some action.
"pero necesita acción".
Hellian. Yapılmış olan en iyi "Muscle Car".
Es el carro de mejor potencia, que jamás se construyó.
West ve Wendy'i düşün, Kanlı Marry filmindeki o yalı kazığını değil.
Fish, piensa en el West End no en el Muscle Bloody Mary
Muscle Shoal'da beachfront'ta bi hafta kalmak.
- Sí. Una estancia de una semana en la Beachfront Isle en Mussel Shoals.
O muscle arabalı adamlar mı?
¿ Los tipos del auto?
Sanırım herkes kas sütünü kullanmıştır.
Creo que todos han probado Muscle Milk.
Muscle Beach.
Muscle Beach.
Tufan oluşması seksi görünüyordu ben, bir köpek, bir kadın ve güçlü bir araba.
Parecía muy sexy, que se redujera todo a a mi, un perro, una mujer y a un muscle car.
O zaman Kas Plajı'nda buluşalım...
ZNos vemos en la playa Muscle
- Kas Plajı, yarım saat sonra.
- La playa Muscle, en media hora.
Classic spor araba.
Un Muscle Car clásico.
Benim özel eski Muscle dergisi koleksiyonum da öyle.
También lo es la colección de mi primo de revistas clásicas de músculos.
En büyük kalça kasımız - gluteus maximus muscle -... gerçekten de büyüktür ve yürürken neredeyse hiç kullanmayız.
Nuestro músculo glúteo mayor es enorme y casi ni lo usamos al caminar.
Baban ve ben Venice Kumsalı'nda, Muscle Kumsalı'ndayken.
Ese soy yo u su padre en Venice Beach, Muscle Beach.
If anything, he's expecting, you know, your standard muscle job.
Si acaso, estará esperando el chantaje estándar :
Mr. Muscle'a kalp krizi geçirtir.
A Don Limpio le daría un ataque al corazón.
Not almak, uyandırma çağrıları... Muscle Milk getirmek, prezervatif getirmek... Snakehole Lounge'da VIP servisi yapmak.
Tomar mensajes, llamar para despertarme, ir por Muscle Milk, por condones, que no me falte alcohol en el Snakehole Lounge.
- Spor arabaların kralı yani.
Es como el santo grial de los muscle cars, ¿ eh?
Tim. Pinter'la çalışırken siyahi Mr. Muscle'a benzeyen rap videosundan fırlamış bir adamla karşılaşmış mıydın?
Tim, cuando trabajaste con Pinter ¿ alguna vez viste a un tipo parecido a un Mr.
Global National, Thunder Muscle enerji içecekleri hisselerinin çoğunluğunu aldı, ben de İngiltere pazarına girmek istiyorum.
Es como crack para esa gente. - ¿ En serio? - ¿ A quién diablos le importa?
- Biz bu bölümde o tür işlerle ilgi- - - Birini derhal oraya gönderiyorsun.
El punto es que Global National es mayoritario en las bebidas energéticas "Thunder Muscle",
Thunder Muscle'dan bir kargo gelmiş.
Thunder Muscle.
- Anlatayım Dave. Thunder Muscle yeni enfes bir enerji içeceği. - Acayip takmış durumdasınız, değil mi?
- Bueno, Thunder Muscle contiene, bueno no leo coreano, pero debe ser, tú sabes, energía y moras de guaraná probablemente,
- Thunder Muscle satmaya geldik buraya. - Şu adamla başlasana.
- Cada sábado ¿ veían a The Who?
Thunder Muscle yepyeni bir- -
- Pues yo sí sé.
- Yirmi bir elli. - İki bin yüz elli?
Creo que es momento de vender otra lata de Thunder Muscle ¿ eh?
Ben 21 ve 50 dedim.
Oye, siempre es bueno momento para Thunder Muscle.
Amerikalı olduğumdan ikisini birleşik söyledim. Kilise Bulvarında iki evde mi oturuyordunuz?
Thunder Muscle es una nueva, y excitante bebida energética que te da energía, vitalidad y sabe bien al hacerlo.
Artık bir kutu Thunder Muscle daha satmanın zamanı gelmedi mi? Daha'yı kaldırsak?
- Pues podría atraerlo de regreso, es el gran...
Bir Thunder Muscle için her zaman doğru zamandır.
Lo siento.
Bu yepyeni Thunder Muscle enerji içeceği size enerji, hayat ve yaşama dair bir lezzet sunuyor.
Me acaba de enterar. Bien. Estaré por allá.
Kendi kendime anladım da.
Oye, ahí está una pareja Thunder Muscle ¿ eh?
İngiltere'de bu kadar vakit geçirdiğine göre kesin aksanımdan nereli olduğumu çıkarmışsındır.
Claramente no eran una pareja Thunder Muscle. Es tu primera advertencia verbal.
İşte bir Thunder Muscle çifti.
Siendo parte británico, deberías saber cómo les decimos a los cigarros aquí.
Kesinlikle Thunder Muscle çifti değillermiş. İlk sözlü uyarın olsun. Hiç anlamadım.
Quiero embriagarme y hundir mis bolas en uno de esos asquerosos coños británicos.
Biraz kafa yoralım. Biraz Thunder Muscle iç.
- Hola Alice.
Öyle gidemezsin. Göster enerjini Todd. Thunder Muscle'ını göster bakalım.
Será su placer y mi medida.
- Dave!
Ahí aquí una entrega de Thunder Muscle para ti.
- Thunder Muscle ne ola ki?
- Oh, no realmente. - ¿ Qué contiene?
- Thunder Muscle'ın içinde...
No, Dave. ¿ Cómo planeamos vender toda esta mierda?
- Yeni strateji direktörümü buldum.
- Bien, tenemos mucho Thunder Muscle por vender, y sé a dónde me llevaría para venderlo, pero tengo curiosidad. - Bien.
- Bu Thunder Muscle kendi kedine satılacak değil. - Evet.
- cosas así.
N'aber?
Thunder Muscle no se venderá sola ¿ entiendes?
Biraz enerjiye ihtiyacın var gibi, haksız mıyım?
- Sí. - Estamos aquí para vender Thunder Muscle.
Sizlerin ufacık, minicik zamanınızı rica edeceğim.
Thunder Muscle.
Sizlere Thunder Muscle adında yepyeni bir enerji içeceği tanıtacağım.
Es deliciosa, buena para ustedes, una gran forma de comenzar el día.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]