Namı traducir español
3,368 traducción paralela
Namınızla tanıştım diyelim dört yanda biliniyor, doğrusu.
Bueno, digamos que conozco su reputación, en todos lados, de hecho.
Bay Allen, nişancı olarak namınız iyi biliniyor.
Sr. Allen, su reputación como tirador está bien asentada.
Claudio Cruz, namıdiğer "Brezilyalı Kasap."
Y Claudio Cruz, alias "El carnicero brasileño".
Senin bir namın var dostum.
Tienes reputación, viejo.
İyi bir namın var.
De la buena.
Şehre geldiğinde kendi namına beş kuruş parası yoktu ve hayatı boyunca ben okula gidebileyim diye çalıştı durdu.
Y que se vino del pueblo con lo puesto. Se pasó la vida deslomándose para que yo pudiera estudiar.
Emil buralarda mı? Namı diğer "Orlando".
Emile aparece Orlando...
Namı diğer, Sherry Graves veya Sherry Georgia.
También conocida como Sherry Graves o Sherry Georgia
Sıradaki haberimiz ünlü iş danışmanı McMasters'tan iki haftadır haber alınamıyor.
En otro orden de cosas, el célebre asesor empresarial Dan Mcmasters fue visto por última vez hace dos semanas.
Biri sizi incittiyse onun namına özür diler ve bu hediyemi, kabul edeceğinizi umarım.
¡ El te a ofendido justo ahora! Déjame disculparme por el con este regalo.
Hey. "Clay, namı diğer Ali ve Amerika Birleşik Devletleri."
Clay, aka Ali, versus los Estados Unidos de América.
"Clay, namı diğer, Ali."
Descendente, Clay aka Ali,
Clay, namı diğer Ali hakkında... benim elemanlar seninkileri esir almışlar.
Sobre Clay, aka Ali, mis pobres muchachos, y tus muchachos,
Clay, namı diğer Ali ve Birleşik Devletler.
Clay aka Ali, versus los Estados Unidos.
Clay, namı diğer Ali Birleşik Devletler.
Clay aka Ali, contra los Estados Unidos.
Clay, namı diğer Ali ve Birleşik Devletler.
Clay, aka Ali, contra los Estados Unidos.
Diğer insanlar de bunu öğrenip korkacaklar ve içimizde artık böyle kötülükler barınamıyacaktır.
El resto de la gente escuchará de esto y tendrá miedo. Y nunca más ninguna cosa malvada estará contigo.
Lin Bölgesi'nde durumun dahada kötüleştiği bildirildi. Şuan için oldukça kuvvetli bir fırtınamız var.
Los reportes del condado de Lynn muestran que sufren una situación un poco mas inquietante ya que paso de ser de una tormenta eléctrica a un clima mas severo.
- Namımı da unutmayalım.
Sin mencionar mi reputación.
Kusura bakma, Fransızca namına bildiğim her şeyi az önce kullandım.
NO, LO SIENTO, PERO ÉSE ERA TODO MI FRANCÉS.
Namıdiğer Zor Cephe Kazanan.
Alias Striker Hardcastle.
- Namıdiğer François Van Varenberg.
- Alias François Van Vurenberg.
Namıdiğer Schlomo Rabinowitz?
¿ Alias Schlomo Rabinowitz?
Duam, namın yürüsün...
Que obtengas todas las riquezas. Yo rezo por eso.
Phil Heath, namı diğer "The Gift,"
Phil Heath, también conocido como "The Gift"
Suçluların bir kaç cümlesiyle bizim gibi kelle koltukla yaşayan polislerin namına leke sürüldü.
Cambiar la sentencia de algunos criminales fácilmente... dará mala fama a los que arriesgamos nuestra vida para atraparlos.
Wellbeloved'a verilen nezaret hapsini adalet namına bana açıkladı.
Él me ha concedido el nombre del juez que dio a Wellbeloved una pena privativa de libertad.
Yani... sizin için birlikte alınamıyor Onun hatırı,, benim için tamam mı?
Así que... si no puedes llevarte bien por ella, hazlo por mí, ¿ sí?
Namımızı yeniden kazanmanı istedim senden.
Te pedí que me ayudes a recomponer nuestra reputación.
Namın senden önce gidiyor, Ragnar Lothbrok.
Tu reputación te precede, Ragnar Lothbrok.
Bu kadar kısa sürede yeteneklerinden ve namından yararlanma isteklisi gibi görünürsem bağışla beni.
Perdóname entonces si parezco ansioso por hacer uso de tus habilidades y reputación... Tan pronto como sea posible.
Herkes annenin namını bilir.
Todo el mundo conoce el renombre de tu madre.
Ağabeyinin ölümü senin namının başlangıcı olur.
¿ La muerte de tu hermano y el comienzo de tu propia fama?
Senin ittifakin namı da çok iyi değil.
Su pedido no es suave.
Nam Koong Min Soo.
Nam Koong Min Soo.
Sen şu güvenlik uzmanı, Nam Koong Min Soo musun?
¿ Eres Nam Koong Min Soo, especialista de seguridad?
Sen Nam mısın?
¿ Eres Nam?
Nem, duyuyor musun?
¿ Nam, me escuchas?
Adım Nem değil Nam.
Mi nombre no es "Nem", es "Nam".
Nehm... Nam!
Nehm... ¡ Nam!
Nam ne yapıyorsun?
Nam, ¿ qué estás haciendo?
Ama Vietnam'a gitmenin doğru karar olduğuna inandık.
Pero realmente creíamos que ir a Nam era una decisión correcta.
Kötü bir şekilde. Az önce Vietnam'ın s.ktiğimin bir yerinde öldüğünü öğrendim.
Fue muy acabo de enterarme que por algunos malditos gérmenes de hospital murió en Nam.
Sizlere Taneleer Tivan'ı, nam-ı diğer "Koleksiyoncu" yu takdim ederim.
Les presento... a Taneleer Tivan, el Coleccionista.
5 numara nam-ı diğer stattan canlı yayın.
5, alias Marv Albert "play by play" :
Simian 7'de yaşayanlar nam-ı diğer, maymunlar cehennemi.
Los habitantes de Simio 7... el Planeta de los Simios.
- O günlerde biraz haşarı oluşumuzla ilgili nam salmıştık.
Hubo una época que tuvimos una reputación bastante jodida.
Hadi, ham, ham, ham, ham...
Vamos, ñam, ñam, ñam, ñam...
Namın buna bağlı.
Su reputación depende de eso.
Yerel suç patronu Max Rizzo, nam-ı diğer Balta Max'ı yakalamak için büyük bir fırsat yakaladık.
Así que nos acabamos de tomar un descanso en nuestra búsqueda del jefe de la mafia local Max Rizzo, alias "Max el Hacha".
Walter White nam-ı diğer Heisenberg hâlâ kaçak durumda.
ASEGURAN QUE LA ESPOSA SABÍA.