Narcissus traducir español
78 traducción paralela
İşte burada bir tane var.
Jonquilla Narcissus.
"Black Narcissus."
Narciso negro.
Narcissus... Apollo, genç erkeklerin gölgesini birer çiçeğe dönüştüren kişi.
Apolo, que convirtió en una flor la sombra del joven.
Narcissus gelip beni götürdü.
Narciso me llevó.
Sevgili Narcissus, sen paranı mısıra yatırdın.
Bien, mi querido Narciso, tienes capital en el maíz.
Narcissus, bilesin, seninle dostluğumuz artık sona ermiştir.
Narciso puedes dar por terminada nuestra amistad.
Kehanet bu, Narcissus, hiçbir şey değiştiremez.
Ha sido profetizado, Narciso. - No se puede evitar.
Yazılmış, Narcissus.
Está escrito, Narciso.
Bizi yalnız bırak, Narcissus.
Déjanos, Narciso.
Narcissus, Caractacus'un yardımıyla her şeyi ayarladı.
Narciso lo ha arreglado todo con Caractato.
- Narcissus'a neler olduğunu unutma.
- Recuerda lo que le pasó a Narciso.
Eski haline sahip olamayan Narcissus gibisiniz.
Sois como Narciso sin su reflejo.
Üç boyutlu değişim makinesi, Narcissus 1'i tanıtmama izin verin.
Dejeme presentarle el Narcissus 1, la maquina tridimensional de retoques de look.
Sıralı Pentium, arayüzlerinde çift-geçirgen sürücü şeritleri ile Narcissus, spektral grafik görüntü yaratabilir ve bununla...
Por medio de una interfaz pentium en linea con un servidor de hilos biconductivos Narcissus puede recrear la imagen espectral grafica. con lo que puedes- -
Görüntünüzle ilgili tüm hayallerinizin gerçekleştiği Narcissus'a hoşgeldiniz.
Bienvenida a Narcissus donde todos tus suenios de imagen pueden volverse realidad.
- Narcissus gibi birşey.
- Narcissus no-se-cuanto.
Narcissus'la ilgili hiçbir şey yok.
No hay nada en ningun sitio sobre Narcissus.
Narcissus makinesini hatırla.
Te acordas de la maquina Narcissus?
Narcissus kim?
Quien es Narcissus?
Dinle, Narcissus'u bulacağız.
Mira, encontraremos a la gente de Narcissus.
Pekala, Daniel, galaktik başıboşluğumuzda, eğer bu Narcissus çocuğuna denk gelirsek...
Y bien, Daniel, en nuestros periplos galácticos si resulta que encontramos a ese niño, Narciso...
Siz de Narcissus.
Y Ud. Es Narciso.
Gezegen Narcissus'a hoşgeldiniz.
Bienvenidos al planeta Narciso.
Echo ve Narcissus'un hikayesi hakkındaki sorunuzu cevaplamaya çalışayım.
Trataré ahora de responder a tu pregunta sobre la historia de Eco y Narciso.
Echo ve Narcissus mitindeki aşk hikayesine değil de davranış şekline odaklanılırsa söz konusu mitin birbirine yansıyan görüntü ve ses arasındaki görüş ve ses arasındaki ışık ve konuşma arasındaki yansıma ve ayna arasındaki ilişki olduğu görülür.
Si uno se focaliza en el tratamiento de la imagen y no en la historia de amor... en el mito de Eco y Narciso... ve el mito como la relación entre la imagen especular y la voz, entre la mirada y la voz, entre la mirada y el habla, entre el reflejo y el espejo.
Aynı anda hem Echo hem Narcissus gibi davranıyorum.
Entonces estoy interpretando a Narciso y Eco en uno solo y al mismo tiempo.
Seminerlerimde açıkladığım üzere bu sahnede olağanüstü olan şey Echo'nun Narcissus'u belli bir şekilde tuzağa düşürmesidir.
Y lo que es extraordinario en esta escena, que he examinado en mis seminarios, es el momento cuando Eco atrapa a Narciso en un camino seguro.
Fakat Echo, aşkı ve sonsuz dehasıyla Narcissus'un sözlerinin son hecelerini tekrarlayacak şekilde laneti düzenler böylece bir şekilde kelimeler kendisininmiş gibi konuşur.
Pero Eco, en su amor e infinita inteligencia... dispone entonces con que repitiendo las últimas sílabas de las palabras de Narciso, habla de tal forma que las palabras se vuelven suyas.
Bu durumda, Echo kördür, ama açık bir şekilde Narcissus ile iletişim içindedir.
Y en el fondo, Eco, ciegamente, pero lúcidamente inquieta, corresponde a Narciso.
Bu yüzden Narcissus ağlar.
Y es por eso que Narciso llora.
Echo ve Narcissus birbirini seven iki kör kişidir.
Eco y Narciso, luego son dos personas ciegas que se aman entre sí.
Narcissus'un sorunu buydu.
Ésa es la particularidad de Narciso.
Black Narcissus'tan bir bölüm izleyelim.
Ahora veremos escenas de "Black Narcissus".
"Black Narcissus" ta ekipçe Hindistan'a gideceğimizi sanıyorduk. Yönetmen Michael Powell bize tüm filmin İngiltere'de... Pinewood Studyolarında çekileceğini söyleyince çok şaşırdık.
En "Black Narcissus", esperábamos ir a locaciones de la India, y nos sorprendió mucho cuando Michael Powell, el director, nos dijo que toda la película se iba a realizar en los estudios Pinewood en Inglaterra.
"Black Narcissus" ta aklımda ressam Vermeer vardı.
Vermeer era el tipo de pintor que yo tenía en mente para "Black Narcissus"
Michael Powell "Black Narcissus" un sondan bir önceki gününde... bana "Bale hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordu.
El penúltimo día de "Black Narcissus", Michael Powell me dijo : "¿ Qué piensas sobre el ballet?"
Yunan mitolojisindeki Narcissus o kadar kendini beğenmişti ki sudaki yansımasına aşık olmuştu.
En la mitología griega, Narciso estaba tan absorto en sí mismo que se enamoró de su propia imagen reflejada en el agua.
Bryce : Anna, seninle konuşmalıyım. Bu akşam 9'da Black Narcissus'da buluşalım.
" Anna, debo hablar contigo Te veré a las 9 en Black Narcissus.
Bryce, seninle konuşmalıyım. Bu akşam 9'da Black Narcissus'da buluşalım.
" Bryce, debo hablar contigo Te veré en Black Narcissus a las 9.
Bana Black Narcissus'taki Deborah Kerr'i hatırlatıyorsun.
Me recuerdas a como Deborah Kerr en Black Narcissus.
Memba suyundaki Narcissus gibi.
Como Narciso. En las aguas de primavera.
Narcissus mu?
¿ Narciso?
Narcissus'u bilmiyorsun değil mi?
¿ No conoces a Narciso?
Narcissus memba suyundaki kendi yansımasına aşık olmuş.
Narciso se enamoró de su propio reflejo. En las aguas de primavera.
Sana Narcissus diyeceğim.
Te llamaría Narciso.
Narcissus.
Narciso.
"Black Narcissus."
Es de Ios caros...
Yalnızca Narcissus karşı çıktı.
Sólo por parte de Narciso.
Narcissus atmaca gibi onu kolluyor.
Narciso lo vigila como un halcón.
- Ya Narcissus?
¿ Y Narciso?
Ancak iletişim kurduğu Narcissus da kördür çünkü sadece kendisini görebildiğini fark etmiştir.
Corresponde a Narciso quien también es ciego.